sonsöz (M)

1.5K 107 229
                                    

Selam
Bu bölümü benim yazdığıma inanamıyorum 🙂
Bütün fantazilerimi bir bir ortaya dökerken ben yani -_+

Keyifli okumalar 🍻

6 yıl sonra

San koridordaki koltuğa oturmuş zamanın geçmesini bekliyordu. İçi kıpır kıpırdı çünkü aylar sonra ülkesine, yaşadığı şehre, ve sevdiği adamın yanına dönmüştü.

Kolundaki saati kontrol edip ayağa kalktı. Kapıya yaklaştığında içerideki sesler azar azar kulağına geliyordu.

"Hadi bakalım çocuklar, dersimiz bitti. Haftaya görüşürüz"

San gülümseyerek elini kalbinin üzerine koydu. Heyecandan ölse yeriydi. Kapıyı tıklatıp başını içeri uzattığında gözleri içerdeki çocukları hızla geçip görmek istediği kişiyi buldu.

Wooyoung şaşkınlıkla elindeki kaskı bırakıp kendisine yürüyen adama doğru ilerledi.

San kollarını sevgilisinin vücuduna sardığında sarılmaları pek uzamamıştı.

"San, çok terliyim. Dur sarılmayalım." diyerek geri çekildi Wooyoung.

İki adım kadar geriye çıkmıştı ama San'ın elini bırakmamıştı. "Neden buraya kadar geldin?" dedi. "Ben eve geçip dinlenirsin diye düşünmüştüm. Yol yorgunusun neden bir de buraya kadar zahmet ettin?"

San omuz silkip gülümsedi. "Seni görmeden bir dakika bile bekleyemezdim."

Wooyoung bunun üzerine genişçe gülümserken sevgilisinin kollarına atlamamak için zor duruyordu.

"Duş alıp geliyorum hemen. On dakika sürmez" diyerek ellerini ayırdı. Ardından sınıfa dönüp "Çocuklar haftaya görüşürüz. Malzemeleri dolaba kaldırınca çıkabilirsiniz" dedi.

Wooyoung sınıftan çıkıp uzaklaştığında San da yanına gelen miniklere döndü.

"Siz aceba Choi San mısınız?" dedi ufaklıklardan biri.

San adını bilmelerine şaşırırken yüz yüze konuşmak adına tek dizinin üzerine çöktü.

"Hm hm. Nerden biliyorsunuz bakalım adımı?" dedi.

Çocuklardan biri "Ben şeyy... Wooyoung Sunbae kuzenine hep senden bahsediyor" diye atıldı.

Diğer bir çocuk "Ben galiba televizyondaki maçta gördüm seni" diye ekledi.

San küçük çocuğun yanağından bir makas alıp "beğendin mi peki maçı?" dedi. Çocuk hevesle başını salladığında gülmeden edemedi genç adam.

"Babam senin iyi oynadığını söylüyor hep" San bunun üzerine kıkırdarken uzanıp çocuğun başındaki kaskı çıkarmasına yardımcı oldu.

Liseden mezun olduktan sonra San bir spor akademisine girmişti. Wooyoung ise bir süre tedavilerine odaklanmıştı. Ardından da kuzeni ile birlikte bir beyzbol kursu açmışlardı.

Wooyoung şimdi kursta dersler veriyordu. San ise kısa bir süre önce milli takıma katılmıştı. Yaklaşık üç ay kadar süredir yurt dışında olduğundan ülkesine döndüğü için çok mutluydu.

Kısa bir süre eşyaları toparlayan miniklere yardım etmiş, öğrenciler gittiğinde de Wooyoung'u beklemeye başlamıştı.

Bir dakika kadar geçtiğinde Wooyoung da nemli saçları ve şampuan kokusuyla gelmişti.

San hem etrafta çocukların olmayışı hem de Wooyoung'un kendini geri çekmeyişi ile genç adamı kendine çekip sıkıca sarıldı.

Başını boynuna gömdüğünde şampuanla karışan kokusunu içine çekti. Öyle çok özlemişti ki, şimdi onu kollarında tutuyor olduğu gerçeği başını döndürüyordu.

pitcher and batter  ● woosan ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin