fourty two

899 107 129
                                    

Keyifli okumalar 🍻

San - Wooyoung

Hey
Günaydın
Hadi ama hala mı gitmiyor
mesajlarım
Bugün Bayan Lee'yi
görmüşsündür umarım
Tanrım
Mesajlar neden iletilmiyor
Heeeeyyyyyoooooo
Sannnieeeeee
(Bu mesaj silindi)
Offf
Neden görmüyorsun ki


Wooyoung tek tikte kalan mesajlara bakıp iç çekti. San'a attığı mesajlar dün akşamdan beridir iletilmiyordu.

Tenefüs zili yeni çalmıştı, sırasından telefonunu alarak arka cebine koyup koridora çıktı. San'ın sınıfına doğru yürürken neden birden bire mesaj gönderemez olduğunu düşünüyordu.

Bu sabah okula geldiğinde Bayan Lee ile karşılaşmışlardı. Bayan Lee şiirini çok beğendiğini söylemişti Wooyoung'a. Ödevi kontrol ettiğini ve tamamlamaları gereken birkaç eksik olduğunu söylemişti.

San'a haber vermek için birkaç mesaj atsa da hiçbiri karşı tarafın mesaj kutusuna düşmüyordu.

Kapının yanında asılı olan 11- B yazısına bakıp kafasını içeri uzattı. San, Mingi ve Yeosang arka sıraların orda gülüşerek sohbet ediyorlardı.

Wooyoung sonunda sınıfa girip yanlarına ilerledi. Geldiğini fark eden üçlü sessizleşerek kendisine döndü. Bu durum biraz Wooyoung'u geriyordu. Ne zaman San ile yan yana gelseler diğerlerinin bakışlarının üzerlerinde dolandığını hissediyorlardı.

"Selam, ne konuşuyorsunuz bakalım" dedi Wooyoung gülümseyerek. San da "Yeosang boş yapıyordu" diyerek cevapladı.

"Mesaj attım ama görmedin" dedi Wooyoung cebindeki telefonu eline alarak. San "Evet görmedim çünkü dün  telefonumu kırdım. Tamir için bıraktım bugün ama ne zaman alırım bilmiyorum" dedi.

Demek telefonu kırıldığı içindi. Wooyoung anlayarak başını salladı. "Kötü olmuş" dedi. Neden Mingi ve Yeosang gözlerini dikmiş ikisini izliyordu ki? San da bu durumun farkındaydı.

"Neyse Yeosang ve Mingi de zaten kafeteryaya iniyordu, değil mi?" dedi kaş göz yaparak. O ikisini yanlarından kovaladığında Wooyoung'a döndü.

"Neden böyle davranıyorlar?" dedi Wooyoung. San da omuz silkerek "Sanırım bizim aramızın düzelmesi uzun zamandır bekledikleri bir şeydi. Yani, artık aynı arkadaş grubundayız. Zıtlaştığımız zaman onları etkiliyorduk sanırım" dedi.


Wooyoung dudakların bir çizgi haline getirerek başını salladı.

"Neden beni arıyordun?" dedi San.

Wooyoung buraya geliş sebebini hatırladı hemen "Aaa, şey. Bayan Lee'nin ödevde düzeltmemizi istediği yerler varmış. Bugün kütüphanede kalıp çalışır mıyız diyecektim."

Çalan zil ile kısa bir süre bakıştılar. "Tamam çıkışta kafeteryada buluşalım o zaman" dedi San. Öğrenciler yavaş yavaş sınıfa girerken Wooyoung da kendi sınıfına ilerledi.

Dersler çabucak bittiğinde kafeteryada biraz atıştırmışlardı. Okul günü ilk kez bu kadar çabuk bitiyordu Wooyoung için.

Birlikte kütüphaneye girdiklerinde boş masalardan birine ilerlediler. Wooyoung çantasını masaya bırakıp kendisini sandalyeye attığında gözlerini kapatıp beklemişti biraz.

pitcher and batter  ● woosan ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin