1

32.6K 2K 5K
                                    

"Kendine dikkat et sincabım. Umarım yeni arkadaşlarınla çok iyi anlaşırsın."

Annem yüzüme sulu bir öpücük bıraktıktan sonra ben de her zamanki gibi tüm ıslaklığı yanağımdan uzaklaştırmış, intikam amaçlı bir öpücüğü yanaklarına bırakıp hızla arabadan inmiştim.

"Teşekkürler anne. İyi olacağım merak etme."

Annem gidene kadar onu beklemiş, en son arabanın arkasından el sallayıp yeni okuluma bakmıştım. 

Yeni yapılmış gibi duran binası vardı ve güneş vurduğundan dolayı okulun gümüşlerle işlenmiş adı parlıyordu.

'Hanguk Sujin Lisesi'

İçimdeki iyi hisler eşliğinde okul bahçesine ilk adımımı atmıştım ki ne olduğunu bile anlamadan yüzümde büyük bir acı hissetmiş ve yere düşmüştüm.

"Hyunjin senin atacağın topun ayarını sikeyim."

Tam olarak yüzüme çarpan top çok canımı yakmıştı ve öylesine bir anda olmuştu ki birkaç saniyeliğine yerde kalmıştım.

Gittikçe yanıma yaklaşan kişiye doğru baktığımda yüzünde pişmanlık ve korku ifadelerinin gezindiğini gördüm.

"Siktir, kanıyor !"

Benden daha çok panik olmuş çocuğa baktığımda onun da yardımıyla ayağa kalkabilmiştim.

Harika, daha ilk günden son yılımın zehir zıkkım olacağını anlamıştım.

"İyi misin? Beni duyabiliyor musun? Bu kaç?"

V işareti yapılıp gözümün önüne tutulan parmaklara kıkırdamışken ne zaman yanımıza geldiğini anlamadığım uzun saçlı çocuk bir anda üstündeki formayı çıkarıp burnuma bastırmıştı.

"Bunu kullan. Kan kaybından öleceksin."

Beni kaldıran kişi şokla uzun saçlıya dönmüştü.

"Ölecek mi? Katil mi olacaksın Hyunjin?"

Sonunda acıyla inlemeler dışında bir söz çıkmıştı ağzımdan.

"Şey ben iyiyim. Sorun yok."

Gittikçe sayımız arttığında 7 kişinin de bana baktığını gördüm. Aralarından biri,

"Seni hiç buralarda görmedik? Yeni misin?"

Diye sorduğunda onu başımla onayladım.

"Merhaba ben Jisung. Bu okulda bugün ilk günüm."

Uzun saçlı olan ellerini önünde kavuşturmuş mahçup bir vaziyette ayaklarına bakarken çıplak olan üst gövdesiyle ifadesi tamamen çatışıyordu.

"Şey... Çok güzel bir başlangıç olmadı ama hoş geldin. Ben Hyunjin."

Sırayla bana yardıma koşan kişinin adının Felix; diğerlerinin de Chan, Seungmin, Jeongin ve Changbin olduğunu öğrenmiştim.

Adını söylemeyen tek bir kişi vardı. Tamamen siyahlar içindeydi ve havanın bu sıcağına rağmen ceket giyiyordu. Adını söylemek bir köşede dursun, yüzüme bile bakmıyordu.

"Bu da Minho" diye atıldı Chan.

Minho yalnızca omuz silkmiş ardından okul zilinin çalmasıyla okulun içine ilerlemişti.

Bense hala daha girişte dikilmiş burnumda terli bir tişört ve başımda 6 kişiyle bekliyordum.

"Ah şey, tişörtün biraz..."

"Sorun değil, yedeği var. Tekrardan özür dilerim Jisung."

Birbirimize gülümsediğimizde Felix koluma girip beni okula doğru çekerken bir yandan da sorular soruyordu.

Case 143 ' MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin