Keyifli Okumalar...🖤
-A-ah, sadece su alabilir miyim?
-Tabiki de hayır.
Childe iç çekerek yarım saat içerisinde 40 kere su isteyen kıza göz devirdi ve menüye bakındı. Kendisine alacağı lattenin sütlü ve bol kremalısını gelen garsona söyleyip ellerini bir araya getirdi.
-Sadece konuşacak olsak bile bir şeyler ısmarlamazsam dünyanın en hayvan insanı olurum.
-Teşekkür ederim, çok kibarsın.
Genç kız gülümsediğinde Childe bir süre onun yüzüne baktı. Gözleri parıldıyordu ve heyecanlı olduğu belliydi. Sadece bir kişiyi kıskandırmak için, veya hangi boksa-
Bu kızı üzmeye hakkı var mıydı?
-Mektubunu okudum, minik kekler lezzetli ve yazdığın şiir gerçekten etkileyiciydi.
Childe önüne konan bardağı dudaklarına ilerletip gözlerini kıstı. Genç kız kolunu minik eliyle avuşturup Childe'yi dinlerken, mavi gözler kendisine tüm ciddiyetiyle dönüp mırıldandı.
-Ancak-
-Biliyorum, benimle birlikte olmayı hiç düşünmedin.
Childe lafının bölünmesiyle dudaklarına yaslanan bardağı yavaşça çekti ve genişleyen gözleriyle, utançla gülümseyen kıza baktı.
-Ama yine de benimle beraber vakit geçirmen... Beni çok sevindirdi!
-Sen...
-Okulda çok popülersin, çevren çok geniş ve gerçekten çekici görünüyorsun. Beni küçümseyen kızların benimle beraber dışarı çıkmanla nasıl beni kıskandıklarını gördüğümde içten içe sana minnettar oldum. Biliyorum tipin değilim, belki de beni sadece kullanmaya niyetlendin, fakat-
-Bekle bekle!
Childe elini sallayarak kızı susturduğunda iç çekti ve kaşlarını çatıp elini saçına daldırdı. Yumuşak perçemlerini ince uzun parmaklarına dolarken, kızın meraklı bakışlarını süzdü ve mırıldandı.
-Bak seninle çıkmamın sana bu kadar katkı sağlamasını beklemiyordum. Ama-uğh... Bu iyi hissettirdi.
Childe Fatui üyesi olmasından dolayı ve yaptığı çoklu suçlardan sonra bir kızın lise hayatını iyi yönde etkilemesine şaşırdı. Bilmeyerekte olsa. Açık kahve saçlarında bakışlarını gezdirirken, koyu yeşil gözlerinde duraksadığında yutkundu.
-Ve hayır, kullanma fikri kesinlikle iğrenç, bunu asla yapmazdım.
Genç kız gülümsediğinde Childe de güçlükle güldü. Onun rahatladığını hissedip rahatlarken oturuşunu düzeltti ve ellerini masaya koyup sırıttı.
-Pekâla girly! Bugün ve bundan sonra gülümsemen için benimle ve arkadaşlarımla takılmana izin vereceğim~~
-Yeyy!!
Genç kız ellerini birbirine vurarak güldüğünde Childe de aynı şekilde güldü. İçecekler, tatlılar ve koyu bir sohbet. Genç kız her şeyin bilincinde olarak geldiğine ve kalbini umutla doldurmadığı için ilk defa kendisini takdir etti. Childe her ne kadar çekici olsa da, kendisine bakmayacak konumdaydı.
Bu canını yakmıştı, ama yine de arkadaş olarak takılmaya başlamaları onu sevindirdi.
-Açık olmak gerekirse tipim olmadığını söyleyemem.
Childe sahil kenarında batmaya başlayan kızıl güneşe bakarken, çilleri ortaya çıktı. Genç kız onu yan profilden izlerken gözlerinin parlamasına engel olamadı.
Bir erkek olarak bu kadar güzel olması normal miydi?
Okyanusları kıskandıran koyu mavi gözleri, batmaya hazırlanan güneşin ardında bıraktığı kızıllık kadar güzel olan turuncu saçları, burnunun çevresine yayılan çilleri ve keskin yüz hatlarıyla mükemmel fiziği...
Kesinlikle kıskanılacak güzellikteydi.
-Sadece... Emin değilim ama uzun zamandır sadece bir kişiden ilgi görmeye odaklıyım.
-Oh, aşık mısın?
-Aşk denmez.
Childe alnını avuşturup gözlerini kıstığında başını eğdi. Ayakkabılarını ve çoraplarını tutan elini hareketlendirip kolunu ağır bir şekilde sallarken, çıplak ayağını kumda dolandırdı. Farkında olmadan kumda ufak bir kalp işareti yaptığında sırıtıp hızla dağıttı.
-Aşk değil bundan eminim. Sadece onun o aptal inadını kırmak ve onu sinirlendirmek, hatta imkânsıza yakın olsa da çatılan aptal kaşlarını izlemek bana zevk veriyor.
-Ahahaha! Anlattığınız kişi bana nedense çok tanıdık geliyor!
-Kim olsa tahmin eder değil mi? Suratındaki donuk ifadenin altında yatan merhameti kim olsa tanır
Childe sırıtmasına devam ederken, kendisine gülen kıza baktı ve başını iki yana salladı. Gülümsemelerle beraber dertlerini birbirlerine anlatarak sahilden ayrıldılar.
Hava kararmıştı ve Childe genç kızı evine bıraktı. Onunla gününü geçirmesi tahmin ettiği kadar kötü olmamıştı. Aksine eğlenmiş ve o sıkıcı okuldan ayrılmasına değmişti.
-İyi geceler, Yume.
Childe ensesini avuşturdu ve geldikleri eve bakındı. Sade bir görünüme sahipti. Kendi evini hatırlattı ve bu yolda kendisini bekleyen 6 kardeşiyle anne babasını düşündü. Kendisine koşan Teucer'i hatırladığında bakışları yumuşadı.
-İyi geceler Childe! Seninle arkadaş olabilmek çok güzel!
Childe gülümsedi ve son olarak elini sallayarak ayrıldı. Ailesinin aklına gelmesi gözlerini yummasını sağlarken, derin bir iç çekişle evine giden sokağa döndü. Birkaç içki şişesini tekmelerken boş sokakta yankılanan sesler yüz buruşturdu.
Snezhnaya'yı özlemişti.
Kardeşini, kardeşlerini, ablalarını ve abilerini. Annesi ve babası. Hepsini...
Tsaritsa'nın altında çalışmasıyla ailesinin güvende olduğunu biliyordu ama ya ailesi gerçek kimliğini öğrenirse? Kazandığı paranın %65'lik kısmını ailesine gönderiyordu. Burada sadece okulunu okuyup geleceğini ailesi için şekillendirecekti. Minik Teucer'e söylediği yalanlarla yakın vakitte olucak yaz tatili için oyuncak ayarlaması gerektiğini düşünerek kıkırdadı.
Evine gelmişti. Sıradan bir apartmandı ve sadece 3 daire vardı. Yanındaki aynı yapıya sahip daireden altın gözlünün yanan ışıklarına baktı ve anahtarını çevirdi. Evine çıkarken bedenine çöken yorgunlukla karnı zil çaldı. Gün içerisinde yediklerinin kendisini idare ettirmemesi homurdanmasını sağladı.
Kapısını açıp kapattıktan sonra aranın ışığını açtı. Ardından cüzdanını, anahtarını ve telefonunu masaya yerleştirdi. Mutfağa girip dolabını açtığında içerisinde bulunan mini pirinç toplarını aldı ve ısıtma gereği duymadan mideye indirdi. Adımları salona geldiğinde perdeyi çekmeye yeltendi. Fakat gördüğü kahve saçlarla duraksadı.
Pirinç topunu dudaklarından çekip bir süre kitabını okuyan ve diğer yandan kahvesini içen gence bakınırken sertçe yutkunmuştu. Perdeyi çektiğinde altın gözlerin hareketlenmeyle diğerinin penceresine dönmesini beklemezdi. Zhongli kahvesini yudumlarken pür dikkat çekilen perdeye, ardından duvardaki saate baktı.
Öğle dersini asmıştı. Şimdi ise saat sekizdi ve bu saate kadar dışarıda randevudaydı. Yeni evine gelmişti ve merak bedenini sarmıştı.
Kitabını kapattı. Ayracın dışarıda kaldığını gördüğünde iç çekti. Kahve bardağıyla ayağa kalkıp bardağı mutfağın lavabosuna koydu ve suyu açıp içini doldurdu. Bardağın içinde kahve lekesinin kalmayacağına emin olduktan sonra pencereye ilerleyip perdeyi son bir kez koyu mavi perdelere bakarak kapattı. Üzerindeki blüzü çıkarırken geceliğini giymek adına odasına ilerledi.
Gün onun içinde yorucuydu. Özellikle duydukları ve gördüklerinden sonra anlayamadığı şekilde bedeni daha da ağırlaştı.
Onu ne bu hale getiriyordu?
°
YOU ARE READING
Adamım İyi Misin? /ZhongChi Texting\
FanfictionGenshin İmpact shipleriyle beraber ZhongChi texting/düz yazı/one shot~ Shipler~~ Zhongchi√ Xiaoven√ Thomato√ KazuScara√ Kaebedo√ Cynonari√ Haikaveh√ Vs. Diğerleri√ Kurgu kan, şiddet, argo konuşmalar, smut(NSFW) ve çoğunlukla cringe içermektedir.