Adamım İyi Misin? /ZhongChi Texting\

Yirmi Dördüncü Bölüm✿

Keyifli Okumalar...🖤

-Şerefsiz.

-Şşş öyle deme çok ayıp!

-Peki. Lan puşt.

-Cyno!

Tighnari bağırdığında Cyno kollarını birbirine geçirdi ve arkası dönük olan Al Haitham'a seslendi. Gri saçlı genç iç çekerek kendisine döndüğünde göğüsünde kollarını bağladı ve kaşlarını çattı.

-Beni böyle anma, Cyno.

-Hakediyorsun.

Cyno dilini şaklattı ve başını çevirip Aether'e baktı. Ayaka abisiyle beraber tezgahları gezerken, Aether kalp acısı yaşıyordu.

-Durumu toparlayacak mısın?

-Ne yapmamı istiyorsun?

-Yaptığın boku temizle.

Al Haitham kızıl gözlerde gördüğü tehditle ellerini beline koyduğunda mırıldandı.

-Kitaplarımı çöp etti. Neden ilişkisini düzeltiyim ki?

-Eski kitapların çöp olmuş olabilir, ama bunu toparlamazsan geri kalanını şimdi ben çöp edeceğim.

Cyno tısladığında Tighnari ortamın bunaltıcı atmosferiyle bakışlarını kaçırdı ve ikilinin arasına girip Cyno'nun göğüsüne ellerini nazikçe yerleştirdi.

-Sadece ufak bir ricada bulunacağını söylemiştin.

-Rica edebilmem için, onun adam olması gerekiyor.

Cyno Tighnari'ye bakmadan tekrardan keskin nefesini dudaklarından saldığında, Tighnari iç çekti.

-Al Haitham deneyemez misin? Onlar birbirlerini seviyor ve Aether verdiğin tavsiyelerin kötü olduğunu anlayamayacak kadar masum. Eminim kitapların için sana geri gelecekti, fakat asık suratın yüzünden bunu yapamadı.

-Suratın ebemin götü gibi!

Cyno arkadan destek verdiğinde Tighnari ikna edici konuşmasının tek bir kelimeyle çöp olabilmesinden korkarak Cyno'nun göğüsüne vurdu. Al Haitham ise Aether ile Ayaka'yı izliyordu.

-Lumine'nin ikizi miydi?

-Ah, evet.

Tighnari kuyruğunu sallayarak gülümsediğinde Cyno gözlerini kısarak sevgilisine baktı. Onun şirinliğini Al Haitham'ın görmesini istemedi.

-Peki, maçtan hemen sonra deneyeceğim. Sadece senin hatrın için, Nari.

Al Haitham arkasını dönerek uzaklaştığında elini kaldırdı ve Cyno'ya bakmadan orta parmak çekti. Cyno sinirle yumruklarını sıkarken, Tighnari kendisine döndü ve boynuna sarıldı. Sakinleşmesi için birkaç buseyi de yanağına yerleştirdi.

Festivalin 3. ve son gündü. Basketbol, futbol ve çeşitli sporların maçları gerçekleşecekti. Ganyu, Keqing, Hu Tao, Yanfei ve geri kalan Liyue kızları Voleybolda ziyaretçi takımla kapışacaktı. Ortaokullu olmalarına rağmen geleneksel turnuvalardan madalya almış minik veletlerdi. Hu Tao bu çocuklara kaybetmek istemeyerek takımına bağırarak tezahürat yapmaya başladı.

Diğer taraftan Childe büyük ısrarları sonrası Zhongli'yi ikna etmişti. Basketbolda Al Haitham'ın burnunu yere sürmeye niyetliydi ve istekliydi. Takımında da erkek arkadaşının olması işine gelirdi.

Zhongli gelmeyi kabul etmemeye devam ettiğinde Childe atılan her basketin, bir öpücüğe bedel olduğunu söylediğinde- Zhongli kabul gözüyle baktı. Henüz kabul etmemişken edilen anonslar sonrası Childe acele etmek adına başka bir teklif sundu ve bu Zhongli'nin sırıtmasını, Childe'ın ise dilini ısırmasını sağladı.