Otuz Dördüncü Bölüm✿

133 5 3
                                    

Keyifli Okumalar...🖤

~KazuScara~

Dönem sınavlarının bitmesinin ardından herkes rahat bir nefes almıştı. Üniversite için hazırlıklar başlamadan önce kafa dağıtmak için partiler yapan öğrenciler çoktu. Fakat birisi tüm davetleri reddedip, sadece evinde bir yaprakla şarkı söylüyordu. Bu konuda gerçekten uzmandı.

Dudaklarının kurumasıyla su içmek istedi ve ayaklandı. Mutfağa girip dolabı açtığında aradığı su şişesini bulamayınca iç çekti. Musluk suyu içmekten haz etmese de, idare etmelik birkaç yudum aldı ve turuncu çeketini üzerine geçirip evden ayrıldı. Markete gidip su ile yeni malzemeler alması gerekiyordu.

İnazuma'dan, kısaca ailesinden kaçıp Liyue'ye gelen birkaç gençten biriydi. Özgür ruhlu olmayı seviyordu, daraltılmayı veya İnazuma da aptal kapıları sadece dikilerek koruduklarını sanan, aptal korumalardan olmayı değil.

Ailesi kılıç kullanmanın bir onur olduğunu söylerlerdi. Buna katılıyordu, fakat bu yeteneklerini kapıcı olarak heba etmekte bir aptallık olurdu.

O zorlayıcı günleri geride bıraktığına sevinmişti. Beidou'nun babasının gemisine gizlice sığınmıştı ve Liyue'ye geldiğinde bundan birkaç ay önce aynı sebeplerden kaçan Tomo'yla karşılaştığında-

Şimdi her şey yolunda görünüyordu. Mutluydu.

Rafları incelerken ve birkaç ramen paketini sepete atarken esnedi. Havanın soluk olması onu yorgun düşürüyordu. Üstelik Tomo'dan da bir süredir hiç haber alamıyordu.

Derslerine odaklandığını biliyordu ve işi de vardı. Yine de-

...

Nasılsın diye sormak zor olmamalıydı?

Kazuha iç çekti ve başını iki yana salladı. Bunu düşünmek istemiyordu, onun kendisinden uzaklaştığını düşünmekte istemiyordu. Bundan korkuyordu.

Kasaya gidip aldıklarının parasını ödedikten sonra marketten ayrıldı. Havanın kötülüğünden dolayı aldığı şemsiyeyi açarken, yağmur damlaları inmeye başladı. Sessiz sokakta sadece damlanın yere iniş sesleri kulaklarda yankılanırken, Kazuha gördüğü kediyle duraksadı. Kar tanesi gibiydi ve henüz yavruydu. Islanmaktan dolayı üşümüştü, titriyordu.

Kazuha minik kediye doğru eğildi ve ona elini uzattı. Kedi çekinerek eline geldiğinde avuç içine doğru sürtündü. Kazuha yüzüne bir gülümseme yerleştirip onu bol sweatinin ön cebine yerleştirdi. Minik kedi ısınmaya çalışırken, cebin girişine yüzünü yerleştirdi ve ona baktı. Kazuha gülümsemesini büyütüp alnını okşadı ve tekrardan markete ilerledi. Kasiyer görmeden birkaç yaş mama alıp geri çıktı ve eve adımlamaya başladı.

Eve vardığında şemsiyeyi kapı önüne kurumaya bıraktı. Üstündeki ceketten kurtulduktan sonra ısıtıcıyı açtı ve bir minderi salonun ortasına koydu. Birkaç battaniyeyi yanına yerleştirirken, Kazuha cebin ağızını parmaklarıyla açıp minik kedinin çıkmasını bekledi. Kedi yavaşça çıktığında minderin üzerine zıpladı.

Kazuha gülümseyip kedinin başını okşadı ve ona bir kap sütle yaş mama almak için mutfağa geri döndü. Hazırlıkları bitirdikten sonra kedinin dinlendiği minderin yanına bıraktı ve alışması için geri çekildi. Kedi gelen süt ve mama kokusuyla ağır adımlarla kaplara yaklaştığında, Kazuha derin bir nefes alarak kendisini koltuğa attı.

-Kedileri çok seviyorsun ha?

Evden gelen sesle Kazuha irkildiğinde başını hızla kapıya çevirdi. Pervaza omzunu yaslayıp kendisine gülümseyen Tomo'yu gördüğünde yüzü kıpkırmızı kesildi. Başını eğerken parmak uçlarını birbirine bastırdı.

Adamım İyi Misin? /ZhongChi Texting\Where stories live. Discover now