2

11.1K 684 44
                                    

Keyifli okumalar...

1795

YILBAŞI AKŞAMI

Dışarıda esen soğuk rüzgar yılbaşı akşamı olduğunu biliyormuş gibi sertliğini gösteriyordu. Sanki yılın son gününde olduğunu bilir gibi bütün soğuğunu Manchester'ın üzerine gönderiyordu. Havanın diğer günlerden daha soğuk olması bu akşam için yapılması düşünülen eğlenceleri engelleyemeyecekti. Kalın kıyafetini giyen herkes kendini sokağa atmıştı. Yılın bu zamanında Manchester daha güzel olurdu. Sokaklar süslenir ve yeni yıl büyük bir neşe ve coşkuyla karşılanırdı.

Yeni yılın getirdiği güzel duygular herkes için aynı anlam ifade etmiyordu maalesef ki. Campbell ailesine götürdüğü kötülükten habersiz bir postacı, yeni yılın son işini de tamamlayabilmek için Griffiths Düklüğüne doğru atını mahmuzluyordu. Malikânenin bahçesinden içeri girdikten sonra atını dahada hızlandırdı ve büyük kapıya yaklaştı. Atından indiğinde koşar adımlarla merdivenleri çıkıp kapıyı çaldı. Kapıyı açan uşak, efendisine iletilmek üzere gönderilmiş olan zarfı alıp Lord Campbell'in çalışma odasına doğru yürüdü.

Campbell ailesinin fertleri ise başka uğraşların peşindeydi o sırada. Kızlar annelerininde yardımıyla hazırlanıyordu kasabadaki eğlenceye gitmek için. Genç lord ise hazır bir halde aşağıda kardeşlerini bekliyordu. Bir yandan da içkisini yudumluyordu. Lord Campbell ise çalışma odasında uşağının getirdiği zarfın içinde yazan yazıyı kabullenebilmekle meşguldü.

Leydi Campbell ve kızlar beraber aşağıya inerken, William bardağındaki brendinin son yudumunu içmiş, merdivenin en alt basamağında beklemeye başlamıştı. Annesi ve kız kardeşleri merdivenlerden inince hep beraber kapıya yürümeye başladılar.

-"Babam aşağıya gelmeyecek mi anne?" diye soran Victoria merakla annesinin yüzüne bakıyordu.

-"Bir işi çıktı herhalde tatlım. Ama orada görüşeceğiz, merak etme."

Victoria sıkıntıyla içini çekmiş ve başını tamam anlamında sallayarak onaylamıştı. Leydi Campbell üçüne birden sıkıca sarılarak onları uğurladı. Son görüşmeleri içine doğmuş gibiydi yaşlı kadının. Çocuklarının bindiği araba gözden kaybolunca kapıyı kapattı ve kocasının yanına, çalışma odasına giden merdivenleri çıkmaya başladı yavaş adımlarla.

Arabada ise ayrı bir hava vardı. Hailey sevincinden yerinde duramıyor ve hiç susmadan konuşuyordu. William, Hailey'nin bu heyecanını bozmamak için onun konuşmasına ve gülmelerine ortak oluyordu. Victoria ise sıkıntıyla arabanın camından dışarı bakıyordu. İçinde bir sıkıntı vardı bunun ne olduğunu henüz çözememişti. Ama büyük bir şey olacağını hissedebiliyordu. Bugün gördüğü kelebek bunu kanıtlıyordu. Kış günü kelebek görülmezdi ve Victoria'nın bugün gördüğü kelebek kalbine küçükte olsa bir korku yerleştirmişti. Akşama kadarda bu korku büyümüş ve kalbini sıkıştırmaya başlamıştı.

-"Victoria?"

Kendisine seslenen William'a döndüğünde iki çift meraklı gözle karşılaştı

-"Efendim?"

-"İyi misin?"

-"İyiyim, bir şey yok."

William inanmayan gözlerle kardeşine baktı ama ağzını açıp bir şey söylemedi. Kasaba meydanına geldiklerinde sırayla arabadan indiler. William kardeşlerinin ortasına geçmiş ve Hailey'nin elini tutmuştu. Victoria da William'ın koluna girerek kasaba meydanında yavaşça ilerlemeye başladılar. Meydan yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlamıştı. Bütün kasaba halkı meydana toplanmışlar ve küçük gruplar halinde muhabbet ediyorlardı.

KELEBEĞİN ÖMRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin