Gecikme için çok özür dilerim. Keyifli okumalar...
Araba sarsılarak durduğunda Victoria gelmiş olduklarını anladı. Başını pencereden tarafa çevirdi ve karanlıkta ışıl ışıl parlayan büyük malikâneye baktı. Yine içi sıkılmıştı işte. Böyle yerlere kolayca alışamayacağını anlamıştı artık. Köyde yaşamaya bu kadar kolay alışabileceğini o da tahmin etmezdi. Ama doğallıktan uzak insanların arasında durmaktansa köyde yaşamayı buraya tercih ederdi. İçine sıkıntıyla bir nefes çekti ve kafasındaki düşünceleri kovaladı. Âlice arabada indiğinde David inmesine yardımcı olmak içim ona elini uzatmıştı. Victoria, elini David'in büyük elinin içine bıraktı. Kendisine yardımcı olan kocasının avucundan yayılan sıcaklık Victoria'nın eldivenin içerisinden tenine işliyordu adeta.
David karısının elini tuttuğunda hissettiği sıcaklık gülümsemesine neden oldu. Elinde eldiven olması bu sıcaklığın yayılmasına engel olamıyordu. Victoria arabadan inmiş yanında dikiliyordu. Ama hala elini bırakmamıştı. Bu durum genç adamın işine gelmişti. Güzel karısı tedirginlikle eve bakıyordu. Âlice ise abisi ve yeni yengesine bakıyordu gülümseyerek. Hala ellerinin birbirine kenetli olduğunu gördüğündeyse gülümsemesi genişlemişti. Kahkaha atmamak için ilerledi ve David'in koluna girdi.
-"Bütün akşam burada mı dikileceğiz? Soğuktan birer kardan adam olmadan içeri girelim bence."
David kardeşinin konuşmasını duyunca gülümsedi ve elini Victoria'nın elinden çekerek ona kolunu uzattı. Victoria elindeki temasın kaybolduğunu fark ettiğinde başını David'e doğru çevirdi ve onun kendisine kolunu uzattığını gördü. Yavaşça gülümsedi ve David'in koluna girdi.
Merdivenleri tırmanmaya başladıklarında Victoria daha çok tedirgin olmuştu. Bunu ise David'in koluna sıkıca sarılmasından belli etmişti. Diğer elini de David'in kolunun üzerine koydu. Ondan güç almaya çalıştığı o kadar belliydi ki bu David'in hoşuna gitmişti. İçeri girene kadar merdivenlerde gördükleri kişilerle selamlaşmışlardı. En sonunda büyük kapıdan içeri girdiklerinde Âlice abisinin kolundan çıkmış, üzerindeki fazlalıklardan kurtuluyordu. Victoria ise iki eliyle birden David'in koluna sarılmış onu bırakmak gibi bir niyeti yokmuş gibi duruyordu.
-"Victoria, kolumu bırakmalısın artık."
Victoria kendisiyle konuşan genç adamı duyduğunda bakışlarını ona çevirdi ve anlamamış gözlerle baktı.
-"Ne?"
-"Kolumu bırak ki üzerindeki pelerinden kurtulabilesin güzelim." dedi David gülerek.
Karısının bu ürkek halleri hoşuna gidiyordu ve devamlı gülümsemesine neden oluyordu. Victoria kafasını sallayarak David'in kolundan çıktı ve üzerindeki kalın pelerini çıkarttı. Pelerini üzerinden çıkınca orada bulunan birkaç davetli dönüp Victoria'ya bakmıştı. Beyaz elbisesi içinde çok güzel görünüyordu. David kendilerine bakanları gördüğünde karısına tekrar kolunu uzattı ve bekledi. Victoria, David'in koluna girdiğinde ilerlemeye başladılar. Âlice çoktan içeri girmişti. Davetin olduğu salona geldiklerinde kapıda duran bir başka uşak isimlerini söyleyerek onları takdim etti ve bütün başların onlara dönmesine neden oldu.
Victoria hiçbir zaman dikkat çekmeyi seven biri olmamıştı. Bu özelliği son zamanlarda daha da artmıştı. Fakat şimdi bütün herkesin onlara bakması onu tedirgin ediyor ve yanlış bir şeyler yapmasına neden olacakmış gibisine geliyordu. Bu yanlış şeyler ise merdivenlerde tökezlemekten ileri gidemiyordu kafasının içinde. David'in kolunda merdivenleri yavaş yavaş inerlerken onlara bakanlarda birer birer önlerine dönmeye başlamışlardı. Ama büyük çoğunluk hala onlardan tarafa bakıyorlardı. David bir şahin gibi etrafını süzüyordu ve kendilerine bakan kıskanç gözlerin önlerine dönmelerine neden oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEĞİN ÖMRÜ
Historical FictionBeş yıl öncesini hatırlayan insan sayısı bir elin parmağını bile geçmemektedir. Hatırlayanlar ise konuşmak istemez bir ailenin yok oluşunu ve dağılışını. Fakat Campbell ailesinin çocukları geçmişte yaşananları hala ilk günkü gibi hatırlarlar. Bu üç...