Keyifli okumalar...
Genç adam yatağında oturan karısının yanına yaklaşırken onun ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu. Onun meraklı bakışlarla etrafına baktığını gördüğünde ise hafifçe gülümsedi. Dün gece eve geldiğinde kimseye görünmeden odasına çıkmış ve büyük bir sürprizle karşılaşmıştı. Güzel karısı onun yatağında uyuyordu. Yastıklardan birine sarılmıştı. Yanına yaklaştığında dünyada gördüğü en güzel şeye baktığını itiraf etti kendine. Uzun kirpikleri kıvrılarak uzamış neredeyse yanaklarına değiyordu. Hafif aralık dudaklarla nefes alıp veriyordu. David gözleriyle sever gibi bakmıştı karısının güzel yüzüne.
Bir müddet daha Victoria'yı uyurken izlemiş sonra da yatağın ayakucunda duran örtüyü alıp üzerine örtmüştü. Sarıldığı yastığı kucağından almak istediğinde ise tahmin edemeyeceği bir engelle karşılaşmıştı. Victoria uykusunda dönerek yastığın üzerine yatmış David'in ona ulaşmasını engellemişti. Bu harekete şaşıran David gülümseyerek geri çekilmiş ve hareket edince açılan örtüyü düzeltmişti. Odadan çıkmadan karısının saçlarına küçük bir öpücük bırakmıştı. Şimdiyse karısı yine yatağında ayaklarını aşağı sarkıtmış bir halde oturuyordu. Gözleri ayaklarına kaydığında kaşlarını çattı ve şöminenin üzerindeki küçük tepsiyi alarak yatağa doğru ilerledi.
Victoria ise bu odada bulunmanın ve David'in yanında olmanın mutluluğunu yaşıyordu o anda. David'in onu neden buraya getirdiğini düşünmüyordu bile. Yanına yaklaşan kocasına baktığında mutlulukla gülümsedi ama kaşlarının çatık olduğunu gördüğünde gülümsemesi yüzünde soldu. Ters bir şeyler olmasından korkmaya başlamıştı. David yanına geldiğinde elindeki tepsiyi yatağın diğer tarafına doğru bıraktı. Aşağı doğru eğilerek Victoria'nın ayaklarını kaldırdı ve kucağına koydu. Bu hareketle Victoria sırt üstü yatağa devrilmişti. Dirseklerinden güç alarak doğrulup oturdu.
-"Beni ayakların konusunda geçiştirmemeliydin Victoria. Oda hizmetçinden neler olduğunu öğrendim."
Bir yandan Victoria'nın ayağında ki sargıları çıkartıyor bir yandan da karısına sitem ediyordu. En sonunda bütün sargıları çözdüğünde dikkatlice Victoria'nın ayaklarına baktı. Çok büyük değildi yanıkları ve ayakta durmaktan su toplamışlardı. Parmağının ucuyla hafifçe dokunduğunda acı ile inlemişti Victoria. Ayağı tekrar kucağına bıraktığında kaşları daha da çatılmıştı.
-"Neden bana söylemedin?"
-"O kadar da önemli değildi."
-"Canın yanıyor Victoria. Önemli değil mi bu?"
Victoria üzgünce başını önüne eğdiğinde David derin bir nefes almış ve yan tarafında duran tepsiye yönelmişti. Tepsinin içinde duran kâsede, hala sıcak olduğundan emin olamadığı suyla bezi ıslattı. Yavaşça yanık yerleri temizlemeye başladı. Victoria'nın canını yakmamak için ayrı bir özen gösteriyordu. Temizleme işi bittikten sonra merhemi aldı. Aynı yavaşlık ve özenle merhemi yanıkların üzerinde yaydırmaya başladı. Dikkatlice işini yaparken Victoria'nın kıkırdaması üzerine başını kaldırıp ona baktı meraklı gözlerle.
-"Gıdıklanıyorum." diyen Victoria ayağını sağa sola salladı hafifçe.
Gülümseyerek başını önüne eğen David işine kaldığı yerden devam etmişti. Victoria'nın kıkırdaması kulağına çok güzel gelmişti. Duyduğu en güzel ses diyebilecek kadar hemde... İşini bitirdiğinde, karısının iki ayağına da pansuman yapmış ve onları güzelce sarmıştı. Kucağındaki ayakları nazikçe yatağın üzerine bıraktı ve tepsiyi alarak tekrardan şöminenin üzerine bıraktı. Nasıl olsa onu yarın alırlardı oradan. Yatağa yaklaştı ve kendi yattığı taraftaki örtüyü kaldırdı. Victoria'yı kucağına alarak kendi tarafına yatırarak üzerini güzelce örttü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEĞİN ÖMRÜ
Historical FictionBeş yıl öncesini hatırlayan insan sayısı bir elin parmağını bile geçmemektedir. Hatırlayanlar ise konuşmak istemez bir ailenin yok oluşunu ve dağılışını. Fakat Campbell ailesinin çocukları geçmişte yaşananları hala ilk günkü gibi hatırlarlar. Bu üç...