Keyifli okumalar...
1800
LONDRA YAKINLARINDA BİR KÖY
Yeni bir hayat, yeni bir çevre ve yeni insanlar. Hiç kimse için kolay değildir yeni bir yere alışmak. Ama William, Victoria ve Hailey için durum farklıydı. Onlar alışmalıydılar ve bu durum bir zorunluluk olmuştu artık onlar için. Kimse evinden ve ailesinden uzakta yaşamak istemezdi. Fakat bu üç kardeş buna mecburdular. Beş yıl önce geldikleri köy onların yeni evleri olmuştu. Arabacıları Peter ve eşi Lisa onların yeni aileleri olmuştu. Ama bu yeni yaşamlarında neyle karşılaşacaklarını daha bilmiyorlardı.
Victoria, yanında işe başladığı terzinin istediği kumaşları getirmek için arka tarafa giderken kapı açılmıştı. İçeri girenlerin soylu kişiler oldukları kıyafetlerinden anlaşılıyordu. Terzinin sahibi olan dul madam koşturarak yanlarına gitti ve selamladı içeri giren iki kişiyi. Genç olan hanım gözlerinde küçümseyici bakışlarla çevresini süzmeye başlamıştı. Dükkânın içlerine doğru ilerlemeye başladılar çevrelerine bakınarak.
-"İstediğiniz herhangi bir model var mı leydim?" diye soran terziye dönüp baktı yanlarındaki yaşlı kadın.
-"Ah, evet var aslında. Ama kızımın gelmesini bekliyorum." dedi gülümseyerek.
Terzinin başını çevirip diğer bayana bakmasıyla Yaşlı kadın yüzünü buruşturup gözlerini devirdi. Terzi, o genç hanımın kim olduğunu anlamıştı ama sadece gülümsemekle yetinmişti. O sırada dükkânın kapısı tekrar açılmış ve içeriye bir erkek ve genç bir kız girmişti. Genç kız 'Geldim anne.' diyerek yaşlı kadının yanına gitmişti.
-"Kumaşlarınızı görebilir miyiz?" diyerek terziye dönen yaşlı kadın cevap almak için yüzüne bakıyordu.
-"Tabi efendim. Victoria! Çabuk ol kızım."
Victoria, kucağında yüzüne kadar gelen kumaşlarla arka taraftan çıktı ve seri adımlarla tezgâha doğru ilerledi.
-"Özür dilerim madam. İstediklerinizi getirdim. Hepsi burada." diyerek kucağındakileri yavaşça tezgâhın üzerine bıraktı.
Kumaşları yerlerinden bulup çıkarana kadar terlemiş, üstü başı toz olmuştu. Madam'ın seslenmesiyle de kumaş toplarını kucakladığı gibi ön tarafa gelmişti. Ama saçı başı dağılmış, gözlerinin önüne gelen saçlar yüzünü kaşındırmaya başlamıştı. İçeridekilerin ona bakmakta olduğunun farkında olmadan yüzündeki saçlarını geriye doğru üflemiş ve elinin tersiyle üfleyince gitmeyen saçları çekmişti. Her zaman yaptığı hareketlerin, kapının yanında dikilen genç adamı ne kadar çok etkilediğinden habersiz başını kumaşlardan kaldırıp gelenlere bakmıştı. Kendisine küçümseyen gözlerle bakan genç kadına baktı o da bir süre. Genç kadının kendisini baştan aşağıya süzmesine çok takılmayarak diğer bayanlara da bakmıştı. Ama yeşil gözleri kendisine gözlerini kırpmadan bakan genç adamda takılı kalmıştı.
David ise annesine onu terziye zorla getirdiği için teşekkür edecekti neredeyse. Londra'daki işlerini bitirip yanında Fransız sevgilisi Colette ile buraya gelmişti. Güzel bir hafta geçirmeyi planlıyordu ama annesi ve kız kardeşinin ani gelişi yüzünden bu bir hayal olmuştu genç adam için. Bu yüzden Collette'i de annesi ve kardeşiyle tanıştırmak zorunda kalmıştı. Bu yüzden genç Fransız bu tanışıklığa evlilik gözüyle bakmaya başlamıştı. Tabii ki David için onu bertaraf etmesi zor değildi. Terziye geldiğinden beri gözleri genç kızın üzerindeydi ve memnuniyetsiz bakışlarını her yere atmasını izliyordu. Sabır dileyerek gözlerini kapattı ve terzinin birilerine bağırmasını duydu ve ona cevap veren sesi. Gözlerini açtığındaysa karşısında gördüğüyle adeta yerine çakılmıştı. Böyle bir yerde bu kadar güzel bir kız görebileceğini sanmıyordu. Ama kaderin işi yoktu ve kendisine böyle sürprizler yapabiliyordu. Ama David şu anki sürprizden oldukça memnun kalmıştı. Karşısındaki kızın alt dudağını öne çıkararak saçlarını üflemesi David'in kızın dudaklarına odaklanmasına neden olmuştu ve bütün düşündükleri aklından uçup gitmişti adeta. Victoria'nın bilinçsizce yaptığı bu hareket David'i terletmeye yetmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/39246710-288-k353212.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEĞİN ÖMRÜ
Ficción históricaBeş yıl öncesini hatırlayan insan sayısı bir elin parmağını bile geçmemektedir. Hatırlayanlar ise konuşmak istemez bir ailenin yok oluşunu ve dağılışını. Fakat Campbell ailesinin çocukları geçmişte yaşananları hala ilk günkü gibi hatırlarlar. Bu üç...