16

505 46 27
                                    

Cigarettes After Sex ~ Sweet

"Aynı duayı birbirinden habersiz eden iki insan, er ya da geç birbirlerine kavuşurlar."
"Reşat Nuri Güntekin"

Her şey adeta bir rüya gibi, sanki birazdan alarmım çalacak veya Yoongi gelip uyandıracakmış gibi hissediyorum ama sonra rüya olamayacak kadar gerçekçi olduğun kanısına varıyorum. Zira rüya olsaydı dudaklarının dudaklarımdaki dokunuşları bu denli ısıtmazdı içimi. Ya da yüzümü okşayan nefeslerin...
"Hareket etme dedim sana." diyorsun karşımda oturmuş, eskizin dizlerinin üzerindeyken sitemli ama yumuşak sesinle. Bense bu anın hiçbir zaman bitmemesini umut ederek "Saçım önüme geliyor ama." diyorum, gülümsüyorum. Sonunda resmimi çiziyor olmanın kırıntıları da var gülümseyişimde.
"Olsun, gelsin." diyorsun. Formaliteden çatıyorum kaşlarımı ve tekrar gözlerimin önüne gelen saçımı kulak arkama sıkıştırırken konuşuyorum, bu hareketim senin yine kaşlarını çatmana neden oluyor ama umursamıyorum.
"Seni görmemi engelliyorlar."
Utanıyorsun, kaşlarındaki çatıklık kayboluyor yavaş yavaş. Ne diyeceğini bilemeden gözlerimin içine bakıyorsun sadece. Sonra kendine gelerek boğazını temizliyorsun ve "Devam edeyim." diyerek gözlerini gözlerimden ayırarak resmine dönüyorsun. Ben de olabildiğince hareketsiz bir şekilde bekleyerek, saçlarımı gözlerimden çekmek dışında, senin resmi bitirmeni bekliyorum. Bu sırada da yüzünü inceliyorum, ilk defa bu kadar yakından inceliyor olmak hızlandırıyor kalbimi. Dudaklarının altında yuva kurmuş benin, yanağındaki küçük yara izini fark ediyorum.
Hepsinde dolaşsın istiyorum uzuvlarım. Hepsine kondurmak istiyorum öpücüklerimi.
Daldığım düşüncelerden sesinle sıyrılıyorum.

"Bitti." Kocaman gülümsüyor, "Bakabilir miyim?" diyorum. Sayfayı defterden yavaş ve dikkatli bir şekilde koparırken aynı anda da konuşuyorsun. "Çok bir şey bekleme ama profesyonel bir ressam değilim." diyorsun. Önemli olan resim değil vakit geçirmemiz diyemiyorum ve defterden ayırdığın sayfayı alıyorum hızlıca.

"Jeongguk bu çok güzel."

Resmi inceliyorum ve her bir ayrıntısına bayılarak "Gerçekten çok güzel." diyorum.
Sonra bakışlarımı resimden ayırarak gözlerine bakıyorum ve eskizin üzerindeki eline uzanıp ellerimizi birleştiriyorum. "Çok teşekkür ederim."
Gülümsüyorsun, hem de çok güzel bir şekilde. Gülümserken dahi gamzelerin kendini belli ediyor. Gamzelerinden öpmek istiyorum.

Sanki yıllardır tanışan iki arkadaş gibiyiz. Hiç yabancılık hissetmiyoruz, duymuyoruz. Dizlerimin üzerine yatarken, saçlarını okşarken, dudaklarını öperken...
"Taehyung?" diyorsun gökyüzünden aldığın gözlerini gözlerime çıkararak. "Hımm?" diyorum hâlâ yüzünü ezberlemeye çalışırken. Sanki yanımdan ayrıldığın anda unutacakmış gibi hissettiğimden hafızamın en kuytu köşelerine gömerken yüzünü.
"Sesinden şarkı dinlemeyi özledim." diyorsun. Sesindeki isteği, ihtiyacı hissediyorum. Gözlerini tekrar gökyüzüne, yıldızlara çeviriyorsun. Bense parmaklarım saçlarının arasında gidip gelirken ne söyleyeceğimi düşünüyorum, bir sürü seçenek var. Bir süre daha şarkılar arasında gidip gelirken bir süredir dinlediğim bir tanesinde karar verip başlıyorum mırıldanmaya. Dudaklarında oluşan kıvrımı görüyorum, yüreğimi ısıtıyor adeta. Gözlerimi kapatıyorum istemsiz bir şekilde, alışkanlık olmuş. Başın dizlerimin üzerinde, parmaklarım saçlarında geziniyor, sana şarkı söylüyorum... Bir ihtimalken dahi çok güzeldin, şimdi ise güzelden daha fazlasısın.

"Çok hoş,
beni sevdiğini bilmek
Birbirimize söylemeye gerek duymasak da,
hoş
Seni sevdiğimi bilmek ve saçlarında parmaklarımı gezdirmek
Çok hoş"

LAVINIA| taekook √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin