LAVINIA| taekook √

5

Lana Del Rey~Diet Mountein Dew

"Sadece seni görmek istiyordum,
Bir defa daha
sana sarılıp kenetlenmek."
(Stefan Zweig~BBKM)

12.20.2022

Perşembe

Rüyalarıma bile konuk oluyorsun Lavinia. Ben seni bu kadar seviyorken nasıl olur da sen başkasını seversin, aklım almıyor. Çok mu güzel Lavinia, benden güzel mi mesela? Kalbi güzel olsun Lavinia. İnsanlar dış güzellikleriyle saklar kirlenmiş kalplerini. Kalbi güzelse Lavinia, ben seni uzaktan sevmeye devam ederim. Sen gitarını çalar, şarkılar söylersin ona; ben de uzaktan severim seni. Uzaktan öper, uzaktan koklarım. Varlığımı da hissetmezsin, yokluğumu da...

Akşam çok ağladım Lavinia. Jimin Jihoon yüzünden sanıp bir sürü küfür savurdu ona lakin diyemedim, diyemedim kalbimi kıran başka biri ve onun bundan haberi dahi yok diye. Evet Lavinia, kırgınım sana ve senin bundan haberin dahi yok. Beni en çok üzen de bu oysaki. Peki ya sen kırgın mısın bana Lavinia? Dün sözlerinin ağırlığını taşıyamadım ayrıldım hemen yanından. Kalmak da istedim ama kalırsam, kalırsam hıçkıra hıçkıra ağlardım Lavinia. Lütfen mazur gör bu seferlik beni, alışana kadar mazur gör olur mu?

Jimin istersen gelme bugün dedi Lavinia lakin kabul etmedim. Geldim Lavinia, sana geldim; sen bana gelmesen de...
Kapatıcı sürmedim bu sefer göz altlarıma. Saklamak istemedim. Bu halimi bir senin görmeni istemem, sen de hiç bakmazsın zaten. Bu yüzden Lavinia, saklamadım bugün.

Geldim Lavinia, sana geldim. Dersin hocasının işi çıktı, gitti Lavinia. Ben de sana geldim. Oturuyorum kantinde, dün oturduğun sandalyede. Elini gezdirdiğin yerlerde dolanıyor parmaklarım, kontrol bende değil. Senden sonra birçok insan oturdu belki buraya ama sen de oturdun Lavinia. Bunu bilmek, hissetmek yetiyor uzuvlarıma.
Ağzım kuruyor, içecek almak için kalkıyorum ve kahve söylemek için dudaklarımı araladığımda kalıyorum birden. Kantinci abi beni bekliyor, arkamda bir sürü insan... "Bir su..." diyorum ve kantincinin garip bakışlarıyla uzattığı su şişesini alıp ücretini ödüyorum ve tekrar oturmak için masaya yöneliyorum. Oturduğum gibi suyu yudumluyorum. Kapağını kapatırken gözüm geziniyor içeride. Sonra, sonra seni buluyor gözlerim. İnanamıyorum başta ama oradasın, dün oturduğum sandalyeye yerleşiyorsun. Kaçmak istiyorum oradan, neden bilmiyorum. Dünden sonra hazır değil miyim yoksa, bilmiyorum Lavinia. Kaçmak için hareketleniyorum. Sonra önümde beliren Jimin'le hareketlerimi durduruyorum.

"Madem geldin, niye haber vermiyorsun?"

Korkuyorum, Jimin seni öğrenecek diye korkuyorum. Bana acır diye korkuyorum Lavinia. Gözlerim, gözlerim sana değmemeye çalışıyor, ilk defa senden kaçıyor gözlerim. Platonik olduğum bilinsin istemiyorum.

"Be-ben... derstesindir diye..."

Gerginliğimi anlıyor ve gülüyor hemen. "Şaka yapıyorum, açıklama yapmana gerek yok." Gülümsüyorum ve hâlâ sana bakmıyorum.
Gözlerim hâlâ çok kötü olmalı, Jimin'in sorusuyla anlıyorum. "İyi misin Jeongguk?" diyor göz altlarıma düşüyor gözleri.
İyi miyim Lavinia? Sen karşımdasın ama ben iyi değilim bu sefer ve biraz da kırgınım.

"İyiyim." diyor ve gülümsüyorum. Sonra sohbet etmeye devam ediyoruz. Senin varlığını hissediyorum, oradasın lakin bunu bilmek, hissetmek bugün bana iyi gelmiyor.
Jimin bir sürü şey anlatıyor. Seni gördüğümden beri vakit ayıramadığımdan ona anlatacağı dolu dolu şeyler var. Anlattıkça anlatıyor ve bunu özlediğimi fark ediyorum. Tavşan dişlerimi gösterecek kadar gülüyorum uzun zaman sonra. Hoseok katılıyor aramıza. Uzun uzun konuşuyoruz, sen hâlâ oradasın. Ne yapıyorsun Lavinia, birini mi bekliyorsun? Ben de bekliyorum Lavinia, bir gün düşerse yolun sol tarafıma, kalbimin kapısı sonuna kadar açık bekliyor olacağım Lavinia. Lütfen Lavinia, bir kerecik de olsa uğra sol tarafıma.