LAVINIA| taekook √

8

Billie Eilish~TV

"Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan"
(Ümit Yaşar Oğuzcan)

14.10.2022
cumartesi

Günaydın Lavinia, içimde deli bir istekle uyanıyorum bugün. Gözümü açtığımda yanı başımda uyuyor olman gibi, uyanana kadar seni izlemem gibi, ellerimin saçlarında dolaşması gibi... Çok masum istekler bunlar Lavinia. Böyle masum seviyorum ben seni. Rüyalarımda dokunuyor, öpüyor, kokluyorum. Bir gün gerçekten dokunup, öpüp, koklayabilir miyim seni Lavinia? Parmak uçlarım gezinir mi esmer teninde, dudaklarım mühürlenir mi ya da teninde? En masumu olarak Lavinia, kokun siner mi tenime? Sen de beni sever misin bir gün? Bilmiyorum Lavinia, bazı şeyler imkansız gelir kulağa. Öyle hissediyorum, imkansızmış gibi senin beni sevmen. Bu yüzden ömrümün sonuna kadar uzaktan seveceğim seni sanıyorum. Olsun Lavinia, olsun. Seni sevmek olsun mevzubahis, ben uzaktan da severim.

Gözlerim açık, tavanı seyrediyorum lakin gözümün önünde yüzün... yine hüzün, yine hüzün... Ne ara kapıldım sana bu kadar, yüreğim nasıl sadece senin sevginle doldu diye düşünüyorum. Sadece sokakta gitar eşliğinde şarkı söyleyen bir çocuk olarak kalabilirdin zihnimde ama seni ilk gördüğümde, ilk işittiğimde sesini kalbim hızlandı Lavinia. Belki o zaman farkında dahi değildim ama seni bir daha görememe ihtimaliyle kalkıp çizdim resmini. Ah Lavinia, seni böyle severken delicesine senin başkasını sevmen düşüyor sürekli aklıma. Neden Lavinia, neden? Bir kerecik sevsen beni, güzel olmaz mıydı? Saçmalıyorum Lavinia, senin için sadece resim çizen bir yabancıyım. Düne kadar öyle bile değildim. Sende bu denli yabancı olmak acıtıyor canımı, sen bana benden bile yakınken.
Öyle işte Lavinia, yüzün gözümün önünde... Düşlüyorum her dakika, her saniye. Unutmak, unutmak düşüncesi yüzünü deli ediyor beni. Bu yüzden yanımda değilken bile yanımda tutuyorum seni. Bazen hayal ediyorum esmer teninde gezintiye uğrayan ellerim bir de öpüşlerim ama gerçekliğe döndüğümde tek gerçek olan gözlerinin şarabı oluyor. Seni böyle uzaktan severken gerçek olan tek şey bu Lavinia. Bana sunduğun tek şey bu. Bunu bile sakınıyorsun çoğu zaman ama olsun, kızmıyor ya da kırılmıyorum sana. Zaten yeterince sarhoş ediyor gözlerin beni. Yetmiyor ama yetiyor, sen anla Lavinia işte. Böyle bir şey seni sevmek, uzaktan sevmek...

Doğruluyorum yataktan ve çantamın cebinden bir paket sigaramı, bir de askılıktan montumu alarak çıkıyorum odadan. Jimin ve Hoseok uyuyor, usulca ulaşıyorum dış kapıya ve usulca çıkıyorum dışarıya. Soğuk bedenimi esir alıyor, hızlıca giyiyorum montumu. Altımda gri eşofmanım, üzerimde beyaz tişörtüm...
Montumun fermuarını kapattıktan sonra paketten bir dal sigara çıkarıyorum ve sabitliyorum dudaklarıma. Yine çakmağı da çıkarıyorum paketten ve yakıyorum sigaramı. Jimin ve Hoseok'un uyanma ihtimaliyle ayakkabılarımı giyerek çıkıyorum yürüyüşe, aklımda senle birlikte.

Aşk böyle bir şey mi Lavinia, her dakika sevdiğini düşünmek mi? Hep böyle acıtır mı peki, her aşık çekiyor mu çektiğim acıyı? Sen, sen çekiyor musun bu acıyı Lavinia? Çok zor Lavinia, aşık olmak çok zor.

Yürüyorum Lavinia, sessiz sedasız yürüyorum. Parmaklarım arasında kaçıncı yaktığımı bilmediğim sigaram ve aklımdan çıkmayan senle yürüyorum. Soğuğa da alıştı bedenim, üşümüyor artık. Aşkının acısı da olur mu böyle Lavinia, alışılır mı bu denli kalbimi acıtan acıya?

Eve dönüyorum, usulca sokuyorum anahtarı kilide ve yine usulca çevirip açıyorum kapıyı. Sessiz sedasız giriyorum içeri ve atıyorum kendimi odama. Üzerime sinmiş sigara kokusuyla hızlıca duşa atıyorum kendimi. Burada da aklımdasın Lavinia, sıcak su bedenimden kayıp giderken de aklımdasın.