3-Yine mi tesadüf?

228 31 55
                                    

"Kimsin de bu denli karıştırıyorsun aklımı?"

...

Aradan yaklaşık 1 hafta geçmişti. Bu 1 haftada ne Seokjin'in ne de Taehyung'un hayatında eksilen bir şey olmamıştı.
Yine de ikisinin aklı hep tabloda kalmıştı.

"Hey! Postacı çocuk!"

Küçük apartmanın 2. Katından bağıran yaşlı teyzeye döndü SeokJin. Önceden sürekli mektup getirdiği ihtiyar kadındı.

"Dinliyorum efendim."

"Hala bana bir posta yok mu? Yoksa unuttun mu bana getirmeyi?"

"Üzgünüm ama adınıza hiç mektup gelmedi.."

İhtiyar kadın buruk bir gülümseme bırakmıştı. Seokjin söyledikleri için kırıldığını düşünüp üzülse de bir sey gelmiyordu elinden.

"Beni unutmuş desene.."

"Belki de ulaşımda bir sorun vardır. Ümidinizi yitirmeyin!"

"Tanrı sana güzel hediyeler bahşetsin SeokJin."

Adını duyduğuna şaşırmıştı Jin. Hiç söylemediğine emindi..

"Adınız nedir efendim?"

Kadın kırışıklıklarını belli edecek şekilde gülerek cevap vermişti.

"Soo.."

Gülümsemesini soldurmadan kapamıştı penceresini.
Ardında şaşkın ve düşünceli çocuğu bıraktığını da bilerek..

"Çok tuhaf."

_

"Lütfen şu çocuğu düşünmeyi bırakır mısın artık?"

"Ha, ne?"

Taehyung sonunda daldığı yerden başını kaldırabilmiş ve dostunu görebilmişti.

"Ne diyordun?"

"Sen iyi misin Taehyung? Çok garip davranıyorsun son günlerde."

"Bir şeyim yok. Neden ki?"

"Sürekli dalgınsın. Zaten evden zar zor çıkarıyorum onda da konuşmuyorsun."

"Ahh üzgünüm. Yorgun hissediyorum da."

"Kötü bir şey olmadığından emin misin?"

"Eminim Hoseok. Endişelenme lütfen."

"Mükemmel! O halde dün gece gördüğüm rüyayı anlatabilirim."

"Rüya mı?"

"Sen o çocuktan bahsedip zihnime nasıl girdiysen artık anlattıklarına benzer şeyler gördüm. Çok garipti!"

Ufak bir kafede oturup kahvesini yudumlayan Taehyung çocuğu unutmak için gelse de arkadaşı sağolsun çok güzel hatırlatmıştı.

"Güzel miydi bari?"

"Sorduğun soruya bak Taehyung-ah! Çocuk kusursuz görünüyordu. Umarım aynı kişiden bahsediyoruzdur."

Taehyung bir iç çekip başını hafif çevirdiğinde gözleri takılıp kalmıştı. O çocuk buradaydı..

"Rüya..."

"Evet rüya Taetae."

"Hayır. O rüya değil."

"Nereye bakıyorsun?"

Hoseok da aynı yere bakınca yandan da olsa tablodaki çocuğun o olduğunu anlamıştı.

"Aman Tanrım! Bu o mu cidden?"

"Kulağımın eşiğinde bağırmasan diyorum."

"Hadi yanına git."

MemoirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin