Elini uzatıp tutmasını beklerken de gülümsemeyi eksik etmiyordu suratından.
Seokjin adamın garip olduğunu düşünse de kızmadığını anladı ve de enerjisi için tuttu elini.
"Ben de-"
Adını söyleyemeden lafını kesmişti Hoseok. Birazdan yapacağı şey yüzünden Taehyung onu sürgüne bile gönderebilirdi ama pek umrunda değildi.
"Hemen benimle gel."
Tuttuğu eli sıkıca kavrayıp salonda ilerlemeye başladı Hoseok. Arkasında bir şey söyleyemeden şaşkınca bakan çocuğu fark etse de durmuyordu.
Birkaç adım daha attıktan sonra bir tablonun önünde durmuşlardı.
"Sonunda buldum seni."
"Beni nereden tanıyorsunuz ki?"
Üzerini bir bez parçasıyla örttüğü tabloyu açınca SeokJin'in kaşları çatılmıştı. Geçen haftaki sergi gibi olmayacak dedikten sonra neydi şimdi bu?
"Bu?"
Hoseok Taehyung'un odasında öylesine çizdiği resmi getirip tesadüflerin ne kadar sınırlı olabildiğini gösterebilmek için salonda tutmuştu. Amacına da ulaşmıştı.
"Bu sensin değil mi?"
"E-evet."
"Mükemmel!"
"Siz tam olarak kimsiniz? Benimle dalga mı geçiyorsunuz anlamıyorum."
Seokjin cidden neler olduğunu anlayamıyordu. Koca adam ona oyun mu oynuyordu?
"Aslında ben-"
"Hoseok!"
Arkadan gelen sinirli sesle ikisi de suspus olmuş ve ona dönmüşlerdi.
Seokjin karşısında Taehyung'u görünce şaşırsa da tepki verebilecek halde değildi. Kafası allak bullak olmuştu..
"Hoseok. Odama girip benden izinsiz tablomu nasıl alırsın?!"
Tablonun yanına gidip üstünü tekrar örtmüş burnundan soluyordu.
"Ama Taehyung. Kötü bi amacım yoktu ki."
"Bunu daha sonra konuşacağız.."
"Taehyung-aah!"
Hoseoku umursamadan çocuğa dönmüş mahçup bi halde gülümseyerek selamlamıştı Taehyung
"Tekrardan merhaba."
Seokjin'e dönerken ani duygu değişimi kendisini tekrar ve tekrar şaşırtıyordu.
"Merhaba efendim."
"Bu sefer isminizi bahşetmenizi isteyeceğim. Lütfen."
Seokjin minik bi gülümsemeyle elini uzatmış adını sunmuştu karşısındaki ressama.
"Ben SeokJin."
Taehyung gözlerinin en derinine inmeye çalışırken Seokjin hala eli havada bekliyordu.
Karşısındaki adamın sinirlendiğini düşünerek yavaşça indirdi elini.
"Yemin ederim o beyefendi gösterdi tabloyu! Benim hiçbir kabahatim yok."
Suçun kendisine atıldığını duyan Hoseok da çemkirmeye başlamıştı.
"Hadi ama. Size iyilik yapmaya çalışıyorum sadece! Ne diye büyük bi günah işlemişim gibi davranıyorsunuz!? Ayrıca bunu sizden hiç beklemezdim. Güzel yüzünle suç atmaya utanmıyor musun? "
"Yeter."
Taehyung'un derin sesiyle ikisi de tekrardan suspus olmuştu.
"Misafirlerle ilgilenebilir misin Hoseok?"
