2.8

13 3 2
                                    

4 yıl sonra ;

"Mert yaaaa yapma şunu." Diye gülümsedim. Arkadaşlar bir şey yok sakin olun sadece beni gıdıklıyor beyfendi hemde diploma töreninde.

"Off tamam ya insan nişanlısıyla da böyle yapmayacaksa niye var? Ne anladın Yurdagül ne anladın?" Derken kadının taklidini yapmaya başlamıştı bende kahkahalar içinde ona eşlik etmeye.

"Ya tamam ne olur güldürme artık beni." Dedim gülüşlerimin arasında mert bana gülümseyip ellerini yanaklarıma yerleştirdi "ben seni bu dünyaya güldürmek için geldim canım kızılım benden başka bir şey bekleme." Ellerim onun bana yaptığı gibi yanaklarına gitti "haah sen zaten yanımdaysan ben hep gülerim."

"Bize gülmeler yakışır kızılım."

"Biliyorum." Mertin yanağından öpüp geri çekildim.

"Evet arkadaşlar hepinizi şöyle alalım kepler hazır mı?" Fakültemizin müdürü herkesi yerine çağırırken ben ve Mert pek ayrılmaya meraklı değildik ve el ele yerimize geçtik.

"Bade kızım dört senedir bir ayrılmadınız sizi şöyle alalım. Ooo Mert bey sizi de Bade hanımın yanına alalım." Faruk hoca ve bütün okul gülerken bende gülümsedim "hocam sizde dört senedir gözünüzü bizden ayırmadınız ayıp oluyor ama artık." Diye Mert Faruk hocaya cevap verdi. Faruk hoca Mert'e gülerken "çok konuşma geç şöyle uzak dur mikrofondan da bir sıkıntı çıkarmanı istemiyorum Mert." Evet geçen sene Mert ile tartışmıştık ve tartışma sonucu Mert okulun mikrofonundan bana hem şarkı söylemiş hemde bütün okula anons geçmişti bütün okulda bu yüzden ben ve Merti deliliklerimizden tanır ve bilirlerdi.

"Hocam şarkı söyleyebilirim isterseniz?" Faruk hoca kafasını olur gibisinden salladı "ona hayır diyemeyeceğim. Evettt şimdi herkes hazır mı?"

"Hazırızzzz." Bütün okul bağırdık.

"1,2,3..." diyip hepimiz keplerimizi havaya fırlatmıştık. Mert ile gülüşüp birbirimize sarıldık.

"Sonunda mezun olduk evleneceğiz Allahım çocuklarımız olacak boy boy." Söyledikleri içimi gıdıklarken "him him." Diye cevapladım. Birbirimizden ayrılıp köşede bizi izleyen ailemize el salladık tabi abimin suratı Mert yüzünden yine sinirliydi hala alışamamıştı nişanlanmama ve hala Merti kıskanıp dövüyordu. Abimin kollarını bağlamış bizi izleyen bakışlarıyla gülümserken ona el salladım oda bana ufak bir tebessüm ile karşılık vermişti. Hepsinin yüzüne baktığım da ailemin ve Mertin ailesinin yüzünde büyük gurur vardı. Şu görüntüye dört yılımı vermiştim şimdi ekmeğimi yemek hoşuma gidiyordu.

"Annemlerin yanına gidelim mi?" Diye sordu Mert. Sarıldığım bedeninden ayrılıp kafamı salladım. Mert bana elini uzattı bende o eli seve seve tuttum.

"Eee artık mezunda olduk ne zaman evlenip çocuk yapıyoruz." Mertin bu söylediğine göz devirdim.

"Ne çocuğu Mert bir dur işimizi gücümüzü kuralım." Yüzünde büyük bir sırıtmayla bana cevap verdi "senle benim çocuğumuz Bade böyle kızıl kızıl kızlarım evde bicir bicir gezecekler bende onların peşinde koşacağım Allahım hayali bile güzel." Gülümsedim evet hayali güzelde önce işimizi kurmamız gerekiyordu.

"Sen daha kendin çocuksun hala büyümedin hayır yani 4 yıl oldu ya 4 yılda insan hiç mi değişmez büyümez ben ev diyorum iş güç diyorum beyfendi takmış evlenelim yok çocuk yapalım yok kızıl kızlarımız olsun hayır yani bana soruyor musun çocuk doğurmak istiyor musun diye tabi canım ne diye sorasın ben kimim ki-..." hızlı hızlı sıraladığım cümlelerimi Mert kesmişti.

"Tamam tamam sakin derin nefes al bir yine başladın taramalı tüfek gibi hayır yetişemiyorum da bir sakin." Onun laflarına gülerken oda benimle güldü.

"Çok konuşma annemler bekliyor." Güldü ve işaret parmağıyla kendini gösterip "ben mi çok konuşuyorum demin kurduğun cümlelere yetişemedim insaf be kadın." Omuz silkip annemlerin yanına geldik annem beni kendine çekip sıkı sıkı sararken babamda yanıma gelip sırtımı sıvazladı.

"Aferin kızıma tebrik ederim canım." Geri çekilip saçlarımı okşadı "iyi ki doğurmuşum ben seni." Diyip "bir daha sarılacağım." Bir daha sarıldı. Babam da anneme katıldı "tebrik ederim benim güzel kızım başarıların hep daim olsun." Oda bana sarıldı. Sıra abime geldiğindeyse gözleri dolmuştu "gel buraya." Diyip göğsünü gösterdi bana abime sıkıca sarıldım.

"Tebrik ederim fındık kurdum günün birinde iyi yerlere geleceğini hep biliyordum. Tabi şu Mert denen lavuğu hayatımıza sokmasaydın daha iyiydi de neyse."

"Aşk olsun abi ya ben sana ne yaptım? Kız kardeşini sevmekten başka ne yaptım? Allah aşkına ne anladın Yurdagül ne anladın?"

"Lan bir sus şurada duygusal bir an yaşıyoruz kardeşimle bir uza." Diyip Merti alnından itmişti.

"Adam sevmiyor beni ne yapalım." Diyip omuz silkmişti. "Neyse ki kardeşini aldık patla canım." Abim benden ayrılıp "şunu bir dövüp geleceğim bekle sen." Abimi yakasından tutup "abi elini kana bulama bir dur." Mert'e döndüm bu sefer "sende kaşınma valla bak zor tutuyorum zaten."

"Off iyi tamam uğraşmıyorum sevgili kayınçom bugün bari barış ilan edelim yarın yine Tom ve jerry oluruz." Abim baş parmağını kaldırıp okey işareti yaptı ve ekledi "seni de tebrik ederim valla her geçen gün şaşırtıyorsun."

"Teşekkür ederim abi eyvallah. O zaman bu ekip komplo yemeğe gidiyoruz." Mertin babası Mertin ensesine bir tane vururken "her şeyi de şakaya vurma be çocuk." Mert ensesini ovalarken "acıdı ya baba ne yapıyorsun ya nişanlım ve diğer ailemin yanında ayıp oluyor ama."

"Sus da yürü."

"Tamam." Diyip beni de kendine çekip önden yürümeye başladı.

"Delisin sen biliyorsun demi?" Gülümsedi.

"Biliyorum ama bananeg."

"Bananegg mi?" Diye sordum Hürrem sultan gibi Mert'e kafasını salladı gülerek "evet hayatı yaşamaya geldim ve istediğim gibi de yaşarım." O gün bir kez daha anladım ben bu adamla çok delilikler yaşayacağımı.




Evet çiçeklerim herkese selam bölüm geldi sonunda bebeklerim mezun oldu ^^ Bade ve Merti birkaç bölüm sonra son okuyuşumuz olacak kemerlerinizi bağlayın sıkı ve uzun bölümler geliyor ^^

Tarih : 30 Kasım
Saat : 20:46
İnstagram : semaxbalci
Twitter : semaxbalci

İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin