0.1

437 94 22
                                    

(Melisa 👆🏻)

  Beşinci dersteydik ve zil çalmış bizde Melisa'yla konuşuyorduk. Daha doğrusu o konuşuyordu sürekli konuşuyordu. Aman Allah'ım bir çene var düşman başına. Tamam ya biraz mübalağa yapıyorum. Ne yapayım sıkıldım zaten 10 15 dakikalık bir teneffüsümüz var onunda Melisa'nın sevgilisi Murat'ı dinlemekle geçiriyordum.

Yanımda oturan Melisa bana 12/C siniftanda 1 senedir sevgilisi olan Murat'ı anlatıyordu. Bende oturmuş onu mal mal dinliyordum. Hayır yani anlamıyorum bu yaşımızda odaklanmamız gereken koca bir sınav varken bu salak arkadaşım sevgilisini anlatıyordu. Melisa koluma vurarak.

"Hey dinliyormusun beni?" Bıkkın bir nefes vererek.

"Uff çok sıkıldım.Melisa sınavımız var senin aklın hala oynaşta."

"Sende bir sınav sınav yeter ya biraz eğlenmene bak. Hep ders hep ders. Tamam bende ders çalışıyorum sınavım olduğunu biliyorum ama senin gibi sıkıcı değilim ben. Olamıyorum ya. Sen hiç sıkılmıyormusun?"

Düz bir sesle.

"Hayır." Dedim. Kolumdan tutarak sıramızdan kaldırdı.

"Off kime ne soruyorsam. Hadi biraz kantine inelim." Kafamı sadece sallamakla yetindim.

Sınıftan çıkarak merdivenlere ulaştığımızda bizim yan sınıftan bana takıntılı Mert'i gördüm. Bana sanki altın bulmuş gibi bakıyordu. Evet evet altın severim. Kafamı çevirip merdivenlerden aşağıya indim. Bianda önümde bitiverdi Mert. Al iste Bade aldın başına belayı.

"Naber güzellik." Onu hiç umursamayıp.

"Sanane." Yüzünü asarak elini kalbine götürdü.

"Kalbimi kırıyorsun ama."

"İsterse gebersin. Çekil önümden." Diyerek Mert'i itiledim. Gevşek ne olacak.

"Kızım sende bir sevemedin şu çocuğu. Hayır yani nesi var anlamıyorum. Yakışıklı, boylu poslu, esmer, üstelik basketbol takımın kaptanı ve.." sözünün devamını ben getirdim.

"Gevşek, sırnaşık, yapışık, yavsak, playboy, zubbe sadece kendi istediğini alırım tiplerinden. Daha sayayım mi Melisa?"

"Ayy bu çocuk gerçekten kötüymüş. Sende haklısın birşey demeyeceğim artık." Diyip ağzına fermuar çekti.

"Bencede deme. Hem sen beni şu tipemi layık görüyorsun?" Dedim. Kızıl saçlarımı savurarak. Bu sırada kantine gelmiş sıraya girmiştik bile. Melisa yanaklarımı sıkarak.

"Oyyy yerim seni ben. Sende haklısın kanka sen daha iyilerine layıksın mesela Murat'ın arkadaşı Aliye?" Yanaklarımı bırakıp bana arkadaki Murat ve Aliyi gösterdi. Ali'yle sadece merhaba merhabamız vardı hayır yani o ne alaka? Melisa Murat'a el salladı Murat'ta Melisa'ya el sallayıp öpücük attı. İyy vıcık vıcık salaklar.

Önüme döndüm daha fazla bu görüntüyü katlanamazdım. Belimde bir el hissedince arkamı tekrar döndüm. Yine ve hiç şaşırmayacağım bir insan tabikide Mert. Ayy Allah'ım delirtecek bu çocuk beni de-lir-te-cek. O sırada cebimde telefonum titreyince belimdeki eli uzaklaştırmak icin sertçe geri çekildim. Cebimden telefonumu çıkartıp whatsaptan gelen mesaja baktım.

0534.......: o çocuğun elini kırarım!!! Kirmakla kalmam o eli bir tarafına sokarım!!!!

İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin