Hoş geldiniz canım arkadaşlarım,
Normalde oy yorum sınırı koymayacaktım ama açıkçası oy ve yorumlarınızı görünce moralim bozuluyor bir de bir kurgu daha var yolda yani toplam dört kurgum olacağı için koymak istiyorum.
100 oy 50 yorum başlangıç olsun.
Keyifli okumalar dilerim.
●●●
Sabahın erken saatleriydi artık havalar soğuduğuiçin kimse malları dışarı çıkarmıyor içeride kayırıyordu. O sabah erkenden işini bitirip yemeğini yiyen Emin ağa her zaman oturdukları köy meydanına gittiğinde orada oturan birkaç köylünün yanına geçip selam verip oturdu. Çok fazla zaman geçmemişti ki on sekizine yeni giren kızına göz diken adamlardan birinin kendisiyle sessizce konuşmasını dinledi. "Emin müsaitsen yarın sana elçiliğe gelelim." Adamın yüzünü süzüp önüne dönerken yüksek sesle konuştu. "Kızıma on bin kaime süt parası isterim. İsteyen varsa bilmiş olsun.""Satacak mısın kızını Emin?" Diyen Haşmet Ağa'nın sinirli sesiyle adama doğru göz ucuyla baktı Emin Ağa. "Satmak değil. Bakım parası istiyorum." Emin Ağa süt parasını tam bir yıl önce malları sattığı Diyarbakırlı bir adamdan duymuştu. Adam beş tane kızından para alıp köşeyi döndüğünü söyleyince Emin Ağa'nın aklına Asya'ya süt parasını istemeyi koymuştu.
Adamın söyledikleriyle sinirlenen Haşmet Ağa elindeki tespihi o kadar sıkmıştı tespihin ipi kırılmış boncukları ayaklarının altına dökülmüştü. "Kendimi bildim bileli yobazın tekiydin Emin. O kıza çocukluğundan beri gün yüzü göstermedin. Şimdi satıp parasını nasıl yiyeceksin?"
"Kız benim değil mi sana ne Haşmet? Kızınla arkadaş diye size gelmesine bir şey demedim de burnunu sokma benim işime." Diyen adam sinirle kalktığında Haşmet Ağa'da sinirle kalkıp eve doğru yol almıştı.
Akşama kadar sessiz sakin sekinin bir köşesinde oturan adam akşam yemeğinde dayanamayıp açmıştı ağzını. "Emin puştu kızına süt parası koymuş!"
Adamın söylediğiyle yediği çorbada başını kaldırıp duraksadı Cemal. "Eski köye yeni adet mi getiriyor? Nereden çıkmış o?"
Laf etmedi Haşmet Ağa başını iki yana sinirle salladı sadece. Normalde adeti değildi birinden laf alıp taşımak ama o kadar sinirlenmişti ki dayanamamıştı adam.
Seher Hanım yavaşça başını kaldırıp kocasının yüzüne baktı. Asya'yı pek bir severdi. "Biz mi alsak kızı?"
"Ana kurbanlık mal mı alıyorsun?" Bu sefer lafa giren Mehmet olmuştu. Onun da üç tane bacısı vardı. Hiçbirinin böyle evlenmesini istemezdi.
Derin nefes aldı Seher Hanım bazen bu adamların aklı çalışmıyordu. "Yabancı biri alsa ne olacak Mehmet? Kızı dövecek mi sövecek mi yaşlı mı olacak genç mi olacak ne belli. Sizden birine alsak kızı en azından rahat eder kız."
Bu sözünü düşündü Haşmet Ağa. Karısı normalde bir kıza para verecek insan değildi ama Asya'yı çok severdi. Hep keşke gelinim bu kız gibi olsa diye bir söz çıkardı mutlaka ağzından. Çok evlerine girip çıkmazdı ama Feride'nin yanına geldiğinde kendilerine olan saygısı, ufacık bir işte koşarak gelip yardım edişi, güler yüzüyle bu ailenin gönlünü küçüklüğünden beri almıştı genç kız.
Haşmet Ağa önce karısına baktı sonra sağ baştan teker teker oğullarında gezdirdi bakışlarını. Mehmet'in yaşı Asya'ya uygundu ama biraz deli doluydu. Ne Asya Mehmet'le yapabilirdi ne Mehmet Asya ile yapabilirdi. Cengiz nişanlıydı zaten Asya eli sopalı bir kız değildi öyle Cengiz ile baş edemez Cengiz'e hizmet ede ede gençliğini yerdi. Cemal desen fazla korumacıydı kızı kıskancından dışarı bile çıkarmazdı yaşı da Asya'dan büyüktü. Rıfat daha skin mizaçlıydı dinlemeden harekete geçmezdi. Asya'yı da üzmezdi. Yaşıda biraz yakındı. Rıfat olurdu işte.
"Ey öyle dersen. Bizim Rı-" Adam sözünü bitirmeden önce aceleyle öne atılan Cemal ile karşılaşınca şaşırdı kaldı.
"Ben istiyorum baba Asya'yı." Kendi söylediğine kendi bile şaşıran adam bozuntuya vermemeye çalıştı. Niye bilmiyordu babasının Rıfat'ın üzerinde gözlerini çok gezdirip onun adını söyleyecek olmasıyla içinde kaynayan yanını durduramayıp birden atılmıştı ortaya. Asya yıllardır önünde büyüyen yeri geldiğinde kardeşi yerine koyduğu yeri geldiğinde görüp ayıp olmasın diye başını eğerek yanından geçtiği sıradan bir kızdı. Yani o öyle sanıyordu.
Şaşkın duran Haşmet Ağa'nın duydukları gülümsemesini sağladı önce sonra dayanamayıp kahkaha attı. Ardından ev halkı gülmeye başlayınca utanan Cemal utancını siniriyle kapatmak istese de anne babasına saygısızlık yapmamak için yüzü asık bir şekilde oturmuştu sadece.
Bir süre sonra gülmesi duran adam "Mehmet duydun ağabeyini. Git Emin'e haber et iki gün sonra istemeye gideceğiz." dedi.
●●●
Çamaşırları asan Asya hala Mehmet'in burada ne işi olduğunu merak edip babasıyla olan konuşmalarına kulak kabartsa da bir türlü ne konuştuklarını duyamamıştı. En sonunda babasının yanından ayrılan adamla babası yavaş adımlarla kızın yanına gelmişti."Asya hazırlan Haşmet elçiliğe gelecekmiş iki güne." Dediği an kız o kadar mutlu olmuştu ki kalbini şuracıkta bırakacak gibiydi. Demek Cengiz Sümeyye'den vazgeçmişti. Ancak babasının sözlerinin devamında kızın başından aşağı kızgın yağlar dökülmüş gibi bir acı çöreklenmişti içine. "Cemal'e seni istiyormuş."
"Ba-ba-baba!" Şaşkınlıkla duraksayan kızın ağzından zorlukla bu söz çıkmıştı. "Ben onunla evlenmem."
Kızına ters ters bakıp başını iki yana sallayıp ardını dönerek giden adam söylenmeye başlamıştı. "Allah'ım zaman geçtikçe daha ne göreceğiz? Ataya laf yetiştirir olmuşlar. Zaten evinden çıkmıyordun adamın! Daha Get hepten kal..!"
Babasının laflarını bir yerden sonra duymayan Asya adam gittikten sonra yere çöktü. Sevdiği adamın kardeşine nasıl koca gözüyle bakardı? Tuttuğu hıçkırığı boğazını acıtırken yavaş adımlarla evine doğru gitti. Kapıyı kapatıp ağzından kaçırdı hıçkırıkları birbirini takip etti. Genç kız hem kaybedip bir daha bulamayacağı sevdasına hem de onun kardeşiyle evlenmenin verdiği acıyla ağıt yakmaya başlamıştı bile.
●●●
Normalde daha uzun bölüm olacaktı arkadaşlar yani bir sonraki bölümde bu bölümün içinde olacaktı ama yaptığım kazadan ötürü keyfim pek yerinde değil buradan çok uzak kalmak istemiyorum o yüzden yavaş yavaş dönüyorum.
Soranlar için diğer kitaplarıma ne zaman başlarım bilmiyorum. Belki Kayıp Yazma'yı yarın yazarım. Rastgele'nin zaten daha sınırı geçmedi onu biraz geç yazarım bu yüzden. Sınırı geçse de bu hafta yazamam muhtemelen. Bir dahaki hafta oy sınırını geçerse Rastgele'ye başlarım.
Bu arada tam olarak geri dönmüş değilim bu yüzden yorumlarınıza geç cevap verirsem beni mazur görün.
Sevgilerimle 💙💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Yangını
Short StoryÇocukluğundan beri karşılıksız bir adamı seven genç bir kızdı Asya. Bir yandan onun kardeşiyle evlenmek zorunda kalmak diğer yandan sevdiği adamın evlendiğini görmek cehennem azabı gibiydi sanki. Ancak evleneceği adamın onun hayatını gül bahçesine ç...