13. Bölüm

12.7K 709 81
                                    

Günaydın Şekerler,

Baktım bölüm sınırı dolmuş koşarak gelip bölümü tamamladım ve atayım dedim. 😍

Bu bölüm sınır 250 arkadaşlar. Tekrar dediğim gibi bölüm atıyorum yine ama biraz geçe bırakıyorum.

Bu kadar konuşmak yeterli.

Keyifli okumalar dilerim. 🌸

●●●
Sabah namazına doğru uyanan genç kadın gözlerini açtı. Ablasının gideceğini aklından çıkarmayan kız hızla kalktı yataktan. Dün giydiği elbiseleri tekrar üzerine giyerken oda da tek olduğunu yeni fark eden kadın hızla üzerini giydi. Cemal neden uyandırmamıştı? Ya ablası gitseydi de yetişemeseydi. Bu kadar mı zordu kalk demek? Kaşları çatılan kız somurtarak başını örtüp yerdeki döşeği kaldırmadan kapıyı açıp dışarı çıktı. Ablası ve eniştesinin odasından gelen konuşma seslerini dinlemeden odalarının önünden geçen kız ortada görünmeyen kocasının nerede olacağının merakıyla mutfağa girmişti. Muhtemelen ablasını yaktığı sobanın üstünde kaynayan çay suyuyla çayı demledi önce. Ardından kahvaltıyı hazırladı hızlıca. Konuşarak gelen ablası ve eniştesinin sesiyle gülümsedi Asya. Her ne kadar ablasının gitmesi içinde burukluk oluştursa da onları buruk bir şekilde uğurlamak istemiyordu. Ablası mutfağa girdiğinde onu görünce gülümsemiş ve kocasıyla tartışmayı bırakıp kardeşiyle konuşmuştu. "Hayırlı sabahlar kuzum. Uyusaydın ya ben seni gidene yakın uyandırırdım."

"Hayırlı sabahlar. Ne uyuması abla? Öylesine misafir mi gönderiyorum evden?" Ona gülümseyen ablasının yüzüne bakarken dayanamayıp ablasına söz hakkı vermeden konuşmasına devam etmişti kadın. "Abla Cemal'i gördün mü? Sabah odada yoktu."

Ona imalı bir şekilde bakıp gülümseyen ablası onun utanmasına sebep olmuştu. "Gelir birazdan etrafı kontrol etmeye gitti." Elif'i başıyla onaylayan kız gülümsedi. Çoktan masaya geçen eniştesine gözü ilişti. Adamın en başından beri konuşmalarını duymasının bilinciyle daha çok utanan kadın kıpkırmızı olmuştu. Hep Cemal yüzündendi. Sabah kargalar bokunu yemeden kalkıp gitmeseydi o da böyle gülünecek halde olmayacaktı. "Ben Kerim'i uyandırayım." deyip onay almadan kendini mutfaktan hızla atmıştı. İçinden Cemal'e kızan kadın bir gün bu yaptığının hesabını sormayı aklına koymuştu. O bostan korkuluğu değildi karısıydı. Nasıl haber vermeden giderdi? Derin nefes alıp kendini sakinleştirmek için uğraşan kadın kardeşinin kaldığı odaya girdi. Uyanıp giyinmiş kardeşini görünce şaşıran kadın güldü. "Hani gitmek istemiyordun sıpa. Dünden hazırsın sen."

"Abla eniştem dedi ki orada bir sürü şeker satan oyuncak satan yer varmış. Ben gidersem bana onlardan bir sürü alacakmış."

"Ooo hadi yine iyisin." Tatlı tatlı kardeşiyle muhabbet eden kadın elinden tutup odadan dışarı çıkardı. Mutfağa doğru ilerlerken kocasının içeri girdiğini görünce her ne kadar ona haber vermeden gitmesine sinirlense de gülerek kocasına bakmıştı. "Hayırlı sabahlar erim. Hoş sana öğlen olmuş ama biz sabahı yeni ettik. Haber etseydin kalkarken yetişirdik sana."

Karısının laf sokuşturmasına dünden sonra şaşırmıyordu ancak kendisini sahiplenmesi kocası olduğunu her fırsatta söyleyince hızlı atan kalbine engel olamaması ise canını sıkıyordu. "Kıyıp kaldıramadım."

"Ah canım kocam hiç dayanamazsın bana bilirim." Karısının alaylı konuşmasını duymazlıktan gelen Cemal'in gözü Asya'nın elini tutan kendisine merakla bakan çocuğa gülümseyip Asya'ya döndü. Bir de çıcuğun yanında yapıyordu. "Geçin hadi içeri." diyen adama göz süzen kadın kardeşinin elinden tuttu ve Cemal'e çalım atarak mutfağa doğru yürüdü.

Gönül YangınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin