Elindeki boş kap kaşıkla malları otaran babasının yanından geri dönen kız düşünceliydi. Cengiz'i çocukluğundan beri seviyordu ama Cengiz biraz umursamaz bir insan olduğu için genç kızı görmüyordu. "Olsun." Dedi genç kız. "Herkes birbirini görerek evlenmiyor ya o da sonradan sever." Sonra Feride'nin ona babasının Cengiz'e Sümeyye'yi alacağını söylediği geldi aklına. Başını salladı kız daha kesin değildi ki hem belki vazgeçerlerdi. Sümeyye ablası da öyle sakin sessiz bir kız değildi ki Cengiz onu ne yapacaktı? Gülümsedi kız bu zamana kadar ortaya çıkmadıysa Sümeyye'den vazgeçmişlerdi demek ki.
Kız yoluna devam ederken ileride tarla başları belli olsun diye ağaç diken Cemal'i gördü. Biraz çekinip uzaktan giden kız selam versem mi diye düşündü ama vazgeçip yoluna devam edecekti ki karşısına çıkan siyah ve kahverengi köpekle gözleri büyüdü.
Havlayan köpek onu korkuturken birkaç adım geri attığında ona doğru gelen köpekle beraber adamın sesini duydu. "Sakın kaçma!" Korkudan titreyen bedeni adamın söylediklerini algılamayacak kadar telaş yapmıştı.
Adam uzaktan köpeğine bakarken seslendi. "Cengaver!" Kulaklarını diken hayvan sahibinin komutunu dinlerken bir yandan karşısındaki kıza hırlıyordu. "Gel oğlum." Hayvan yavaş yavaş sakinleşmeye başlamışken bundan yararlanıp bu durumdan kurtulmak isteyen genç kız koşmaya başlayınca sakinleşmeye başlayan köpek koşan kızın ardından tehlikede olduğunun hissiyle havlayarak koşmaya başladı.
"Kaçma! Kaçma!" Onu dinlemeyen kız önden köpek arkadan adamdan köpeğin peşinden koşmaya başlamıştı. "Hey Allah'ım! Kaçma Asya!" Köpeğinin huyunu bilen adam her ne kadar genç kızı uyarsa da korkudan onu dinlemeyen genç kız koşmaya devam edince Cemal köpeğine doğru ıslık çaldı. Kulakları dikleşen köpeği sahibine doğru baktı. "Gel Cengaver! Gel! Gel!" Adama doğru hızla giden köpeğin başını okşayan adam hayvanın zincirinin bağlı olduğu sikkeyi yere yanındaki taşla çaktı. Ona kuyruk sallayarak bakan köpeğin bir kere daha başını okşayarak az önce yere düşen kızın yanına hızlı adımlarla gitti.
Yere düşmüş kız elini kalbine koymuş kendini sakinleştirmek için derin derin nefesler alıp vermeye başlamıştı. Ablasıyla kendine küçükken saldıran kocaman köpekten beri köpeklerden korkar olmuştu. O korkusuyla göz göze gelmek kızın aklını başında almıştı.
Cemal ulaştığı kızın yanında çökerken korkudan titreyen kızı sakinleştirmek için çevresinde su aradı ne kızın attığı tabak çanaktan ne de çevresinde bulamayınca kıza temkinli bir şekilde yaklaştı.
"Asya bak bir bana." Adamın sesi sakin ve yatıştırıcıydı ancak korkudan onu duymayan kız hızlı nefes alışverişine devam ederken adam kızın önünde diz çöküp kızla göz göze gelecek şekilde oturdu. Kızın yeşil harelerindeki çaresizliği hisseden adam onu sakinleştirmek için gözlerinin içine bakarak kıza seslendi. "Asya köpeği bağladım. Gelemez buraya."
Hala eli kalbindeki kıza baktı. Titreyen kıza nasıl yaklaşacağını bilemedi. Elini kızın omuzlarına doğru sarıp kızı sinesine çekti. Biliyordu adam yanlıştı yaptığı bir gören olsa ne diyeceğini bilemezdi ama karşısında korkudan titreyen kıza da kıyamamıştı. Eli kızın yazmasının üzerinden başını severken diğer eli kızın omuzlarını sıkı sıkı tutup kendine çekmişti.
Başta geçmeyen korkusunun etkisiyle adamın göğsünde olduğunu anlamayan Asya adamın onu kollarının arasına almasıyla sakinleşmeye başlamıştı. Kulaklarının uğultusu geçmeye başladığında adamın atan kalbinin sesi dolmuştu kulağına ona huzur veren sesi bir süre dinledi ardından Cemal'in sinesine sindiğinin farkına varınca adamı itti hafifçe uzaklaşmak için. Ona uyum sağlayan adam kızın sakinleştiğini görünce kendini geri çekti.
Korkusu giden kızın bakışları sinirle bakarken "Ne öyle sarılıyorsun? Ayıp değil mi?" diye çıkıştı.
Gülümseyen adam başını iki yanına salladı. Az önce korkarak titreyen kadın şimdi efelik taslıyordu. "Hazır kendini kaybetmişsin faydalanayım dedim."
Sinirle gözleri açıldı kadının. "Terbiyesiz!"
"Ne terbiyesizi lan?!" Diyen adam da sinirlenmişti. "Sana iyilik yaptık işte!"
"Hem itini üstüme sal hem de gel bana sarıl. Bir de iyilik yaptık de."
Cemal kıza doğru eğildi ve kızın yeşil gözlerine kendi kahve gözlerini denk getirdi ve anlaması için üzerine basa basa konuştu. "Sana kaçma dedim. Eğer kaçmasaydın şimdiye sen evinde ben de işimdeydim."
"Ayh! Üstüme iyilik sağlık bir de ben mi suçlu oldum? Efendi, efendi sen o iti tutsaydın en başta ben kaçmazdım!"
"Eğer tutmaya yeltenseydim seni dişlerdi görürdüm o zaman seni."
"Ya ya hep bir bahane!" Sinirle giden kız unuttuğu tabak çanakla yerinde durdu. Arkasını dönüp köpeğe baktı ardından korkudan attığı tabak çanağa. Yutkundu ve yavaş yavaş Cemal'in yanına doğru yürüdü.
Kendine sırıtarak bakan adama kızarmış utangaç bir yüzle baktı. "Ben... oraya gidemem de o tabak çanağı verebilir misin?" Elini kaldırıp köpeğin biraz gerisinde duran eşyaları gösterdi.
Cemal kızın mahcubiyetinden büyük bir zevk almış gülerek ona bakıyordu. "Hayırdır hızını almadan gidiyordun."
Adamın onunla dalga geçmesiyle sinirlenen kız "Aman be seni mi bekleyeceğim?" diye hızla gitmişti ki köpeğin ona doğru hırlamasıyla adamın gerisine geçti ve korkulu gözlerle hayvana baktı. Güldü adam ama bir şey söylemedi yavaş ve uzun adımlarla kızın eşyalarını topladı ve kızın önüne gelip eline boş kapları verirken adamın kahveleri yine kızın yeşillerine değmiş adamın yaramaz parıltılarına karşı kız başını hızla "Hıh!" diye ses çıkararak yana çevirmiş ve sanki az önce adamdan utana sıkıla kap istememiş gibi afra tafrayla oradan uzaklaşmıştı. Arkadan kadını bir süre izleyen Cemal kızın ardından gülüp işine devam etmişti.
***
İlk defa okuyacak arkadaşlarım için bilgilendirme notu: Cemal, Cengiz'in kardeşidir. Bilmenizde fayda var sonrada okuduğunuzda bana kızmayın.Cemal isteyenler parmaklar oylara canlarım. 😍
Sevgilerimle 💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Yangını
Historia CortaÇocukluğundan beri karşılıksız bir adamı seven genç bir kızdı Asya. Bir yandan onun kardeşiyle evlenmek zorunda kalmak diğer yandan sevdiği adamın evlendiğini görmek cehennem azabı gibiydi sanki. Ancak evleneceği adamın onun hayatını gül bahçesine ç...