19. Bölüm

10.4K 592 39
                                    

Hoş geldiniz kuzular,

Evet yoğunluk arasında bölüm yazabildim sonunda. Arkadaşlar benimde bir hayatım var ve yoğun bir hayatım var bazen çekip gidesim geliyor sonra diyorum ki bitirmenin gereken üç kurgu var sakin ol. Yani kurgular bitene kadar buralardayım ondan sonrasını düşünürüz. Neyse gelelim bölümlere.

Oy sınır 400. Çok fazla falan demeyin carlarım. 3500 kiyi okuyor bir bölüm 400 az bile sınır için. Yorumları eksik etmeyelim

Keyifli okumalar. 🌸
●●●
Sabahın erken saatlerinde gün almadan kalkan genç kadın yanında üryan bedenine yorganı çekmiş kocasına gülümseyerek baktı. Değişik hisler sarıyordu sanki her tarafını. Mutluydu bir kere Cemal onunlayken çok mutluydu. Teni tenine değdiğinde dünyanın en mutlu kadını oluyordu. Heyecanlanıyordu bazen bazende nefesi kesiliyordu bunların yanında acayip bir şey daha vardı ki korkuyordu Cemal'i kaybetmekten deli gibi korkar olmuştu nedensizce ya da mutluluğuna gölge düşürmekten deli gibi korkuyordu. Hiçbir zaman saf bir kız olmamıştı. Yaşadığı hislerin nedenini biliyordu üstelik Cemal ile arasının düzeltmeye çalışırken de ona katılacağını tahmin ediyordu ama bu kadar büyüleyici güzel ve korkutucu olduğunu tahmin edememişti hiç.

Hafifçe Cemal'e doğru yaklaşıp alnını öptü ve kahvaltıyı hazırlamak için gece sevişmelerinin izleri olan yerdeki eşyalarını alıp banyoya gitti. İçerideki sobayı hızla yakıp suyu ısıtıp hızlı bir şekilde banyo yaptı ve üzerini giydi yeniden bir su koyup sobayı odunlarla harladıktan sonra oradan çıktı ve hızla mutfağa gidip ocağa çay koydu. Çay bardaklarını indirirken ardından gelen adım sesleriyle gülümsedi. Bir adamın attığı adım gönüle ferahlık getirir miydi? Oluyordu işte ona yaklaşan adımlar gönlünü ferahlatıp onu mutlu ediyordu. Çıkardığı kahvaltılıkları masaya dizerken ardından iyiyce yaklaşan adam yavaşça beline sarılırken oda doğrulmuştu. Kendini yavaşça adamın bedenine yaslayıp karnına sarılmış ellerini tuttu elleri.

"Dere kenarına gidip yiyelim mi sabah yemeğimizi?"

Adamın yanağına yaslanan yağını yavaşça kıpırdattı. Gözlerini kapattı ve adamın yeni çıkmış sakallarını hissetti teninde. "Dükkan ne olacak?" Dedi kedi gibi mırlayarak.

Karısının nazlı nazlı sürtünmesine gülümseyen Cemal dudaklarına kadının yanağına sürüp öptü birkaç kere. "Çırak bakar. Ali'den arabayı aldım dün. Sen bir şeyler hazırla bende tüpü hazırlayayım. Temiz havada kahvaltı yapalım bugün."

Cemal'in sözleriyle derince nefes aldı kız. İşleri 1 aydır gereğinden fazla iyi gidiyordu bunun nedeni tabii ki ablası ve Asaf ağabeyiydi. Burada da satış yapıyorlardı ama öyle çok büyük satışlar değildi günü kurtaracak satışlardı ancak Bursa'dan gelen siparişler o kadar fazlaydı ki Cemal artık köylerdeki insanlarla peynir getirmesi için anlaşır olmuştu hatta Ali ağabeyi kardeşiyle konuşup ikisini bir ortaklığa bağlatmış bundan sonra yapılacak süt ürününü Hazal'dan alacaklar karla Bursa'ya satacaklardı. İşlerin güzel gitmesiyle Cemal bir çırak tutmuştu. Eğer biraz daha güzel giderse işleri büyütüp daha büyük bir yer açacaklardı. Hatta Asaf ağabeyi mandıra açma fikrinden bir mektubunda bahsetmişti.

"Olur." Dedi mırıldanarak yine Asya.

Karısından ayrılmadan önce son bir kez kadının yanağını öptü. İstemeye istemeye karısını bıraktı ve banyoya gitti. Bir ay boyunca sanki bir rüyanın içinde gibiydi. Asya ona ışıl ışıl yeşil gözleriyle bakıyordu. Kendisine kur yapıp cilveleniyordu. Ona zaten değer veriyordu ama bu hareketleri bazen onu aklını kaybedecek kadar mutlu ediyordu. 1 ay öncesinde tedirginlikle koynuna aldığı karısı onu hiç pişman etmemiş aksine mutlu etmişti. Ilık suyu üryan bedenine dökerken gülümsedi. Asya'nın çabası olmasa muhtemelen Asya'dan uzak durmak için her şeyi yapardı. İstemsizce aklına gelen tatsız konuyla yüzü buruştu. Düşünmemeyi gerekiyordu. Asya onun karısıydı artık onun helaliydi. Hem kollarında eriyordu bu kadın mutlu oluyordu eğer olmasaydı her sabah uyanmak üzereyken alnına değen dudakları hissetmezdi. Yine gülerken buldu kendini. Karısı sabah önce uyanıyordu. Bir süre kendini izliyor sonra alnına dudaklarını bastırıp yataktan çıkıyordu. Ya uyanık oluyordu o zamanlar ya da onun hareketleriyle uyanıyordu ama karısının yaptığı o kadar hoşuna gidiyordu ki asla onun önüne geçmek istemiyordu. Bazen erkeklik hormonlarına hakim olması gerekse bile kendini tutuyordu.

Gönül YangınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin