America, in 1945
Asker, parmağındaki yüzüğe baktı. Önündeki beyazlıktan daha çok endişelendiren şey arkasında bıraktığıydı.
Telsizin çalıştığını fark ettiğinde bunu yapıp yapmama konusunda kendisiyle adeta kavga etti. Bunu yapmak istiyordu. Ama korkusu baskın gelecekti.
"Steve?" Dedi o naif ses.
Artık korkusunu hissedemiyordu.
"Peggy," telsizi daha yakınına çekti. "Bu uçak kitle imha silahlarıyla dolu. Bu uçağı karaya indiremem."
"Steve," dedi Peggy boğazındaki yumruyla. Bunu nasıl söyleyebilirdi ki? Kocası, aşık olduğu adam, uçağı karaya indirmeyeceğini açıkça söylüyordu. Eli, güç almak istercesine karnına gitti. Birkaç gözyaşı akmıştı. "Sana bir şey söylemeliyim."
"Özür-"
"Steve sen baba olacaksın."
Nefesi ciğerlerine yetmedi. Bunu böyle öğrenmemeliydi. Ölüme bu kadar yakınken olmazdı.
Baba olmak mı? Steve Rogers için imkansızla eş değer bir şeydi bu. Hiçbir zaman bu anın gelebileceğini hesap etmemişti. Aşık olduğu kadınla bir bebeklerinin olması mucizevi olurdu. Ve şimdi, o mucize gerçek oluyordu.
Ama o orada olmayacaktı.
Ailesini tek başına bırakacaktı.
"Peggy," dedi gözleri dolarken. "Onu çok sevdiğimi söyle."
"Steve-"
"Onu çok sevdiğimi söyle. O sıkılsa bile söyle. Sizi çok seviyorum. Her şey sizler için, tamam mı?" Dedi. Yutkunmaya ve gülümsemeye çalıştı. "O kalkanı ona ver. Benden bir hatıra olsun. Onu günün birinde alacağım nasıl olsa."
"Yapma," dedi acıyla.
"Cumartesi günü olacak dansımızı unutma, olur mu? Senden ders almak için sabırsızlanıyorum."
Howard, destek olurcasına onu oturduğu yerde tutmaya çalıştı. Kadın gerçek anlamda bayılacak gibi görünüyordu. "Takımını giy. Eğer ayağıma basarsınız size yumruk atarım, Yüzbaşı." Dedi toparlanmaya çalışarak. Gözyaşlarını silmeye uğraşsa da yenileri geldiği için bunu yapmayı bıraktı. "İsim düşünmüş müydün?"
"Stella-"
İletişim kesildiğinde, Peggy nefes alamadığını hissetti. Panikle Howard'a baktı ama adam ona bakamıyordu. "Howard sanırım kablo çıktı."
"Peggy,"
"Şunu halleder misin? Steve ismi için olan fikirlerini söyleyemedi. Ya erkek olursa? Ben ne koyacağım adını?"
"Peggy, kablo çıkmadı." Dedi zorlukla.
Peggy Carter, hıçkırıklarla Howard Stark'a kabloyu takmasını söylemeye devam etti.
Ancak ulaşabilecekleri bir Steve Rogers artık iletişimde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bahar Askeri Gerçekliği
FanficDaphne Stella Campbell, Steve Rogers'ın 1945'deki evlatlık kızı. Babasının vedasız gidişinin aynı haftasında Rusya'nın beyazında kaybolan bir doktordu. ❄ "Sen benim görevimsin." ❄ "Bir zamanlar hayat kurtardığım eller bir morgdan farksız hale geldi...