3 • 𝐃𝐢𝐬𝐚𝐩𝐩𝐨𝐢𝐧𝐭𝐢𝐧𝐠 𝐌𝐞𝐦𝐨𝐫𝐢𝐞𝐬

1.2K 100 11
                                    

Brooklyn, 2013

Sokaklar gece olmasına rağmen kalabalık ve sessizdi. En azından Daphne için oldukça sakindi. Duyamadığı bir şey onu rahatsız edemezdi.

HYDRA'dan kaçalı yalnızca on üç saat geçmişti. New Jersey sularından Staten Island'a geçmek onun için zor olmamıştı. Ancak Brooklyn'e gelmek kesinlikle zordu. Duymaması bir engel değildi. Sadece yorulmuş ve acıkmıştı, ayrıca parası yoktu. Bir banka ya da benzinlik soymak da istemiyordu.

Bulduğu ıssız apartman dairesi onu mutlu etmişti. Dikkat çekmeyecek kadar döküntü bir binada ama oldukça ışıklı bir caddedeydi. Kalabalıkta saklanmak en güvenlisiydi. O sarışın adam, Winter Soldier ya da herhangi biri, ona saldıramazdı.

Güvendeydi.

Evin ölmüş buzdolabına göz devirdi ve çaldığı ceketi bıraktığı yerden aldı. Evin güvenliksiz kapısını açtı ve arkasından açık bırakarak merdivenlere yöneldi.

Çalması gereken sandviçler vardı.

Manhattan, Avengers Tower, 2013

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Manhattan, Avengers Tower, 2013

"İzini kaybettirmekte iyiymiş. Ama ben Tony Stark'im ve kimse benden iyi olamaz." Dedi Tony salona girerken. Salondaki herkes ona göz devirdi.

Koltukta, göğsünde uyuyan Alpine ile oturan Steve Rogers ise endişeliydi. Kızını bulmak istiyor ama bıraktığı gibi olmadığını bilerek korkuyordu. Ona veda bile etmemişti. Bunun pişmanlığı daha çok canını yakıyordu.

Alpine, gözlerini kırpıştırarak salona baktı. Zihninde Stella'nın sesini duyduğunda gırlayarak Steve'in göğsünde daha rahat bir konuma geldi. Şimdi mavi gözleri, Stella'nın gözleriydi. Bütün salonu gören artık oydu.

"İyi misin?" Dedi Alpine başını kaldırarak. Steve, göz göze geldiği kediyle ve onun anlamsız sorusuyla kaşlarını çattı. Neden birden bire bunu sormuştu? "Evet, iyiyim. Ama neden bunu sordun ki Alpine?"

Natasha Romanoff, şüpheyle kediye baktı. Alpine, Steve'in göğsünden kalkarak kızıl kadına doğru ilerlemeye başladı. Kadın, kendisine doğru gelen kediye kısa bir bakış atarak yarı yolda onu kucağına aldı. Stella, onun bu bedene karşı olan sevgisiyle mutluca mırıldandığında Alpine'in bedeni de bunu belli ederek gırıldadı.

"Sevimli ve garip bir kedisin," dedi Natasha mırıldanarak. Kedinin başını yavaşça okşadı. "Ayrıca da kendin gibi değilsin."

"Sen de fazla zeki bir kadınsın." Dedi Alpine çocuksu sesiyle. Gözleri birbirine kenetlenmişti. "Alpine'e kızma. O sadık bir dost sadece. Sarışın adam ile kalmalı."

"Neden?" Dedi Natasha fısıldayarak. Kimsenin bu konuşmayı duymasını istemiyordu. "Onda bir şey var. Bilmiyorum. Bir- bir his. Güzel ama kırgın. Tanıdık."

Kediyi kollarının altından tutarak kaldırdı. "Adı Steve, Steve Rogers. Hatta bir müzede hikayesi bile var."

"Beni yakalayacaksın, değil mi? Belki de yalan söylüyorsun?"

Bahar Askeri GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin