Tonight

1.7K 110 18
                                    

Jungkook'tan..

Merak edip kafamı arkaya çevirdiğimde masanın boş olduğunu gördüm. Önüme dönecekken yanımda dikilen büyük bedeni görüp irkildim ve kafamı kaldırdım.

"Kim?"

"Size katılabilir miyim Jungkook?"

Yanındaki çocuk yoktu. Ağzımı açmaya kalmadan gülümseyerek yanıma oturdu. Masada sessizlik oluşmuştu. Neler oluyordu böyle? Neden gelmişti şimdi bu?

"Paparazilere haber mi olmak istiyorsun?"

"Yeterince haberim yok mu zaten? Olsa ne yazar? Ah senin için mi kötü olur, yoksa bay Kwon sana kızar mı?"

Bunu söylerken bile bana çok yakınlaşmıştı. Ellerimi omzuna atıp onu ittirdim.

"Ne sikim iş yapıyorsun!?"

"Kendime küçük bir oyuncak arıyorum sadece. Ve bence sen güzel bir oyuncaksın"

Yutkundum.

"Neyse, yalnız olduğumuz başka bir zamanda daha çok ilgileneceğim seninle, görüşmek üzere"

"Dostum! Sen az önce gözlerimin önünde Kim Taehyung'un altında ezildin mi!?"

"Ne alaka lan!?"

"Basbaya üstüne çullandı ve sende orada minicik kaldın"

"Of Jin yeter. Minicik falan kalmadım onun cüssesi daha büyük benden sadece"

Ve o sırada telefonum çaldı. Arayan Jiyo'ydu. İstemsizce açtım.

"Jungkook! Beni gelip burdan a- ya bırakır misin kolumu! Hanımefendi giremezsiniz! Nasıl giremem ya! Jungkook!"

"Jiyo nerdesin!?"

"Nevermind şirketinin önündeyim! Ve bu gerzekler beni içeri almıyor!"

"Jiyo ahh ne işin var senin orda!? Geliyorum hemen!"

Diğerlerine bir şey demeden hızlıca çıktım. Çok geçmeden vardığımda Jiyo'nun çığırışlarını duyuyordum. İki görevliyle didişiyordu. Arabayı kenara çekip indim.

"Beyler ne oluyor?"

"Hanımefendi zorla içeri girmeye çalışıyor!"

"Jiyo derdin ne senin? Nabıyorsun burda?

"Kim Taehyung denen herifle konuşacağım!"

"Kimmiş benimle konuşmak isteyen?"

"Ne haddinle o dizi sözleşmesini kabul edersin!? Benim kim olduğumdan haberin var mı senin!?"

"Kimmişsin sen?"

"Jungkook'un sevgilisiyim!"

"Yani?"

Jiyo karşımda daha çok sinir küpüne dönüyordu.

"Tamam yeter! Jiyo hadi gidelim"

"Bir dakika bir dakika! O sözleşmeden geri çekileceksin?"

"Hadi ya nedenmiş? Sevgiline söz geçiremeyince karşı partnerini mi tehdit ediyorsun senin gücün buna mı yetiyor?"

"Sen! Sen! Ahh! Sözlerine dikkat et!"

"Jiyo! Yeter! Yürü bin arabaya gidiyoruz"

Arkama bile dönmeden Jiyo'yu arabaya götürdüm ve kapısını açıp kaşlarım çatık bir şekilde binmesini bekledim. Bana sinirlenmişti şimdi de, çünkü onu değil Taehyung'u korumak amaçlı onu uzaklaştırmıştım. Uzun yolun ardından konuşmak için adım atmıştım.

"Hiçbir şey söylemeyecek misin?"

"Senin derdin ne?"

"Asıl senin derdin ne Jiyo? Ne yapmaya çalışıyorsun? Fazla abartmıyor musun sencede!?"

"İstemiyorum işte bu dizi zımbırtısını. Çok mu önemli? Başka dizi mi yok!? Milyonlar kazanacağın bir sürü dizi var!"

"Ben bunuda denemek istiyorum ama?"

"Bir erkekle öpüşmen gerekicek Jungkook? Hastalıklı bir dizide oynayacaksın!? Bunun neresi mantıklı??"

"Şuna hastalıklı demeyi keser misin? Bu bir yönelimdir!"

"Ne saçmalıksa! Bunu neden savunuyorsun ki!? Sanane?"

"İnsanların yönelimi seni ilgilendirmez!"

"Ne o sende mi onlardan birisin!?"

"Saçmalıyorsun Jiyo!"

"Evet saçmalıyorum ne var!?"

O hâlâ bağırırken evinin önüne gelmiştik bile. Hızlıca çantasını alıp indi arabadan. Bir yerde hata mı yaptım acaba ben? Gerçek böyle biri miydi Jiyo? Bu kadar dar görüşlü biri mi? Başımın ağrısına katlanamayarak bunu düşünmeyi bıraktım ve çocuklara eve gittiğimi söyleyip vardığım gibi kendimi yatağa bıraktım. Uzunca bir nefes verip. Taehyung'un numarasına girip mesaj atmaya karar verdim.

Jeonbunny
"Sevgilimin kusuruna bakma özür dilerim"

KimT
"Sanırım bunu böyle telafi edemezsin"

Jeonbunny
"Ne yapmam gerekiyor?"

KimT
"Birlikte bir akşam vakit geçirebiliriz"

Jeonbunny
"Pekala gün, saat ve yer belirt"

KimT
"Bu akşam, saat 9'da. Bana adresini at ben gelip alırım seni"

Nothing Like Us •|taekook|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin