Nightmares

722 48 11
                                    

Siparişlerimiz geldiğinde, mis gibi kokan pizzalarımızı açıp yemeye başlamıştık. Taehyung beni daha fazla konuşturmamıştı. Daha hiçbir şey belli değilken bile kendime dikkat etmem gerektiğini söyleyip yanımda şarap içerken bana kola koymuştu.

"İnanamıyorum Taehyung! Haftaya dizimizin son bölümü!"

"Evet, son bölümde neler olacağını biliyor musun?"

"Tam olarak değil, sadece öyle bir kabaca göz atmıştım. Neler olucak?"

"Ezberlerken öğrenirsin, malum bizi okuyanlar var burada söylenirse sürprizi kaçar"

Gözlerimi devirip pizza dilimini yemeğe devam ettim. Bir süre sonra doğduğumuzda etrafı toparlayıp tekrar koltukta yerimizi aldık. Geç olmuştu ve uykum hafiften geliyordu. Filmi tekrar açtığımızda zaten doğru düzgün izleyemediğim filmi göz kapaklarımın zoruyla yine izleyemeyip kendimi uykuya teslim etmiştim.

Biri çığlık atıyordu. Küçük bir kız çocuğu, çok yakınımdaydı fakat onu göremiyordum. Karanlık bir ormanın içindeydim ve ayaklarım çıplaktı. Adını bilmediğim o kıza seslenmeye çalıştım. "Hey!" Bağırıyordum ama sesime karşılık vermiyordu sadece çığlık atıp ağlıyordu. Bir süre sonra yağmur başlamıştı. Ve bir o kadar hızlı da yağıyordu. Attığım her adımda ayaklarıma bir şeyler batıyor fakat kızın sesine yaklaştığımın umudu bu acıyı örtüyordu.

Bir süre sonra ses kesilmişti. Bende adımlarımı durdurduğumda başka bir ayak sesi kulaklarıma doldu kurumuş yapraklara basarak çıkarttığı sesten anlamıştım, tam arkamdan geliyordu. Korkarak yavaşça arkamı döndüm fakat kimse yoktu. Tam o sırada çığlık sesleri tekrar gelmeye başladı ama bu sefer bir şeyler de söylüyordu.

"Nasıl bıraktın beni baba!?"

Önüme dönüp tekrar yürümeye başladım. Ve bir ağacın arkasındaki hafif ışığa doğru yürüdüm. Yürüdüm ve ağacın orada durup arkasından kafamı uzattım. Ben vardım. Orada ben vardım ve sırtım dönüktü. Küçük kız bağırmaya başladı tekrar.

"Baba! Hani beni çok sevecektin!?"

O sırada orada önünde sırtı dönük olan benim ayağıma sarıldı ve, ve bir anda tek tek taş parçalarına ayrılıp ışıkların içinde yok oldum!

Gözlerimi açtım. Nefes alamıyordum sanki. Ne olmuştu öyle? O kız neydi? Ben mi bırakmıştım onu? Onu o kadar çok seveceğimi söylediğim kızımı bırakmış mıydım? Nefesim geri gelirken öksürdüm. Sanki dakikalardır nefesimi tutuyordum ve nefes nefeseydim. O sırada Taehyung uyandı.

"Sevgilim? Jungkook iyi misin? Neden nefes nefesesin? Terlemişsin! Kabus mu gördün? Uykundan mı uyandın yine? Jungkook bişey şöyle!"

"Ben, ben iyiyim. Garip bir şey gördüm sadece, rüya mıydı kabus muydu bilemiyorum. Taehyung, Taehyung ben, ben kızımızı bırakmıştım. Bana bağırıyordu. 'beni neden bıraktın baba' diye bana bağırıyordu. Ben yapmadım Taehyung öyle birşey. Yapmam. Neden bırakayım ki ben kızımı"

Sesim titremeye başladığında Taehyung beni kendine çekip sarıldı gözlerim dolarken,

"Şşşt yok öyle bir şey sen kimseyi bırakmadın. Bırakmazsın da, sakin ol. Sadece bir kabus, geçti ama bak buradasın. Bizbizeyiz. Yanındayım"

Sessizce ağlamaya başlamıştım omzunda. Rüyalarım üstüme geliyordu. Son zamanlarda neler yaşıyorsam onlar hakkında hep kötü kabuslar görürdüm. Bu da onlardan biriydi. Noluyordu böyle? Neden oluyordu? Ağlamam dinerken Taehyung beni yüzüne bakmaya zorlamıştı.

"Geçti tamam mı sadece bir kabustu. Şimdi güzelce kollarımın arasına yerleşip uyuyorsun ve bende senin bir daha kabus görüp uyanmaman için bekçilik yapıyorum"

Alnıma ve dudaklarıma bir öpücük kondurup yatmış ve beni sarıp sarmalamıştı. Kokusunu içime çekerken uykumun hâlâ var olması biraz olsa da beni mutlu etmişti. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

O gecenin sonunda Taehyung benim yüzümden uyumamış ve uykusuz olduğu için gündüz bütün gün uyumuştu.

Dediğim gibi son bölümler pek içimi ısıtmasada bu bölümde de Jungkook'un gece uyanmasına sebep olan kabuslardan birine şahit oldunuz.

Nothing Like Us •|taekook|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin