Dominant T

1.8K 114 31
                                    

Hazırlanmış Taehyung'dan geldiğine dair bir mesaj bekliyordum. Birde başıma bu işi çıkarmıştı Jiyo. Son zamanlarda onu tanıyamıyordum, değişmişti. Ve beklenen o mesaj geldi. Evimden çıkıp kapımın önünde içinde Taehyung'un olduğu siyah Range Rover'a bindim. Ayağıma birinin gelmesine alışıktım fakat bu daha çok hoşuma gitmişti nedense?

"Harika görünüyorsun"

"Teşekkürler sende öyle"

"Teşekkürler sende öyle"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun süren yolculuğun sessizliğini Taehyung bozmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun süren yolculuğun sessizliğini Taehyung bozmuştu.

"Sevgilin çok hırçın, üstelik para göz"

"Bunu nerden biliyorsun?"

"Seni zeki sanırdım Jeon. Herşeyiyle sana güveniyor. Ama bu güven senin sen olduğun için değil. Elinin bir hareketiyle tüm çalışanlara her istediğini yaptırabildiğin için. Sen olmasaydın, o kız çoktan polisle beraber zorla haneye tacizden, karakoldaydı. Saldırırken bile senin gözünün içine bakıyor, bir şeyler yapman için bekliyordu"

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Taehyung sevgilimi ben bile böyle bilmezken 5 dakikada analiz etmişti. Kırmızı ışıklarda durduğumuzda,

"Hm kırmızı renk, severim. Özellikle de bir erkeğin üzerinde"

Son söylediğini kulağıma fısıldadığında irkilmiştim. Çok fazla yakınlık gösteriyordu. Ve bu beni geriyordu. Elini bacağıma koyup okşamaya başladı.

"Gerginsin sanki ha Jeon? Rahatla, gece daha yeni başlıyor"

Yandan bir sırıtış sunup yeşile dönen ışıkla gaza bastı. Yaklaşık 10 dakika sonra alışık olduğum şık bir restorana gelmiştik. Arabadan ineceğim sırada beni durdurup ilk kendi indi ve bana kapıyı açtı. Neydim ben onun prensesi falan mı!? Kapıya doğru ilerlediğimizde girmem için kolunu uzattı. Es geçip kapıya bir adım attığımda önüme geçti ve,

"Hadi ama Jeon bu anı bozmak istemezsin. Seni nazik bilirdim"

"Senin kavalyen değilim bay Kim buraya sadece size sevgilimin tavırları yüzünden kendimi affettirmek için geldim"

"Biliyorum ama bu da onun bir parçası eğer kabul etmezsen bu geceyi bir af olarak saymam"

Gözlerimi devirip koluna girdim. Lanet olsun nelere katlanıyordum. Daha fazla durmadan içeri girdik ve bize ayırılan yere oturup bir şarap istedik.

"Vay be Jeon Jungkook'un zor biri olduğunu söylerlerdi ama şuan benimle bir randevuda"

"Bu bir randevu değil bay Kim. Sadece sevgilimin bir hata-"

"Anladık sevgilinin hatasını affettirmek için burdasın. Senin tabirince. Ama benim için, seni buraya getirmek özel. Daha önce buraya kimseyle gelmedim. Peki Jeon anlat bakalım teklifimi nasıl kabul ettin?"

"Neden etmeyeyeyim?"

"Bilmem, açıkçası herkes senin patronun gibi hetero, homofobik biri olduğunu söylüyor"

"Hetero olabilirim ama homofobik değilim saygım var"

"Gerçekten hetero olduğuna inanıyor musun Jeon?"

"Bu nasıl bir soru? Jiyo benim sevgilim"

"Ya bir erkeğe de duyguların varsa?"

"Bu mümkün değil!?"

"Neden olmasın? Karşında bir şaheser dururken?"

"Taehyung kendini fazla üstün görüyorsun. Bu bir yana, erkeklerden hoşlanmıyorum. Yani aşk duygusu olarak hoşlanmıyorum"

"Peki seni altımda inletirsem?"

Dediği şeyle içtiğim su boğazıma kaçtı ve öksürüklere boğuldum. Taehyung karşımda gülerken iki garson gelip iyi olup olmadığım hakkında sorular soruyorlardı. Nefesimi düzene sokabildiğimde ikiside uzaklaşmış, Taehyung'un gözüne bakamaz olmuştum.

"Jeon?"

"Hm?"

"Neden gözlerimin içine bakarak konuşmuyorsun? Bu karşındaki kişiye büyük saygısızlık bunu en iyi sen biliyorsun"

"Seninle konuşmuyorum bile"

Derken gözlerim onun dışında her yeri inceliyordu. Güldüğünü anlayabiliyordum.

"Eğer bana bakmazsan bu geceyi bir af olarak saymam"

"Şunu koz olarak kullanmaktan vazgeç!"

"Çok nazlısın başka türlü istediklerimi yaptıramıyorum. Ne konuşuyorduk? Ah doğru sen-"

"İçkiniz efendim. Başka bir arzunuz?"

Lafı yarıda bölünmüştü gelen garsona içimden teşekkürlerimi ilettim! Taehyung teşekkür edip garsonu gönderdi o sırada bende lavaboya gideceğimi söyleyip kalktım. Aynaya baktığımda yanaklarımın kızardığını farkettim. Ne oluyor sana Jungkook! Kendine gel! Yüzüme su çarptığımda gözlerimi açmadan ensemde sesini hissettim.

"Korkudan tenin buz kesmiş Jeon"

İrkilerek önümü döndüm. Dibimdeydi, yüzlerimiz arasında sadece 5 santim kalmıştı..

Nothing Like Us •|taekook|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin