Agenda

1.5K 96 17
                                    

Jungkook'tan..

Son konuşmamızın ardından 1 hafta geçmişti. Tam tamına 1 haftadır ne karşılaşmış ne de birbirimize yazıp konuşmuştuk. Büyük gün sonunda gelmişti. Hazırlanıp, Nevermind şirketine gittim. Tüm herkes beni bekliyormuş gibi ordan oraya yönlendirip karavan kadar büyük bir arabaya bindim. Tam yanımda kafamı çevirdiğimde Taehyung'un olduğunu farkettim.

"Ne kadar da hızlı bir ekibin var?"

"Benim kadar değiller"

Güldüm ve önüme döndüm araç çoktan hareket etmiş dizinin çekimlerinin olacağı yere gidiyorduk. İlk bölüm, yazılanlara göre okulda olucaktı. Kısa bir bakışın ardından çoğu konuşmayı ezberlemiştim bile. Yol boyu sessizlik hakimdi. Ve bu sessizliği bozan şey ise

"Benden nefret ediyor musun, hala?"

"Öyle bir şey olsaydı bu sözleşme çoktan iptal edilmişti"

"İddialı sözler"

Yandan sırıtmıştım bu dediğine ve bir daha yol boyunca konuşmadık. Sete geldiğimizde, bizi aynaların karşısına oturtup makyajımızı yaptılar. Ve ilk sahne için herhangi bir sınıfa geçtik. Arka sıralara doğru otururken, Taehyung 'da benim bir arka çaprazıma oturmuştu. Bu sıralarda onun üstünlüğünü ciddiye almak biraz zor olsa gerek benim için.

Ve çekim başladı. Herkes sanki gerçekten ders için burdaymış gibi öğretmen rolünde biri içeri girdi. Normal bir şekilde ders işlendi, o sırada benim arkamdaki Taehyung'da yanındaki bir erkekle fingirdeşiyordu. Okulda bir kaç çekim daha yaptıktan sonra bu sefer Taehyung'la oda arkadaşlığı yaptığımız yere geldik. İlk olarak yorgun bir şekilde eve ben girdim. Ardından Taehyung okulda yanındaki çocukla içeri girdi.

Hız kesmeden devam ederken odamdan çıktım ve duyduğum yiyişme sesleriyle gözlerimi devirip mutfağa girdim ve kendime ağır olucak şekilde bir americano yaptım. Çok geçmeden Taehyung'un kapısı açıldı ve ben mutfaktan çıkarken ikisiyle karşılaştım. Çocuk yüzüme bakıp gülümsedi ve selamlarcasına eğildi. Tepki vermediğimde Taehyung onu belinden ittirip kapıya doğru ilerlediler. Odama girecekken ismimi seslenip beni durdurdu.

"Heesung, bi dakika bekler misin?"

"Efendim?"

"En azından kibarlık gösterip eğilebilirdin"

"Az önce boklar yediğin kişiye saygı göstermemi mi bekliyorsun benden?"

"Biz sadece seviştik Heesung, bunun yüzünden saygısızlık edemezsin"

"İğrenç ve hastalıklısınız"

"Bu bir yönelim, hastalık değil. Bir erkekten hoşlanıyor olmam normal bir şey"

"Değil! İki erkek birbirini sevemez"

"Saçmalıyorsun Heesung. Umarım bir gün bunun farkına varırsın"

"Her neyse"

Gözlerimi devirip odaya girdim. Ve çekim bitti. Benim makyajım tazelenirken Taehyung duşa girdi, ve çıktıktan sonra çekimler tekrardan devam etti. Bugünü böyle bitirdik. Saygım olmasına rağmen, rol icabı bile olsada nefret ediyormuşcasına davranmak zordu. Hele de daha 1 hafta öncesinde bay Kwon'a bunun hastalık olmadığı konusunda kafa tutmuşken. Tüm herşeyi bitirmişken toplanıp arabalara bindik.

"Gerçekten homofobik misin?"

"Ne? Hayır"

"İyi rol yapıyorsun. Bir an gerçek olduğuna inanıyordum"

"Gay değilim, fakat saygım var"

Taehyung güldü. O sırada telefonum çaldı.

"Evet bay Kwon?"

"Çekimlerin bittiyse şirkete gelmeni istiyorum Jungkook"

"Tabi bay Kwon, ne hakkında konuşacaktık?"

"Dizi çekimlerinin başlamasıyla gündemlerin ne olduğu hakkında"

"Pekala"

Telefonu kapatıp cebime koydum.

"Yine patronundan linç yiyecek gibi görünüyorsun"

"Neden?"

"Gündemler, fanların seni kınıyor"

"Bu kadar homofobiklerse beni  takip etmeyi bırakabilirler o zaman"

"Söylentilere gerçekten kafa tutuyorsun"

"Neymiş o söylentiler?"

"Homofobik olduğun söylentileri"

"Sen demiyor muydun, insanlar herşeyi konuşurlar"

Güldü. Ve tekrar telefonum çaldı.

"Efendim Jiyo?"

"Ne yapıyorsun Jungkook?"

"Çekimlerden dönüyorum ne oldu?"

"Buluşalım, söyleyeceklerim var"

"Burdan da söyleyebilirsin, bay Kwon beni çağırdı yanına gitmem gerekiyor"

"Sorun değil beklerim. Yüzyüze konuşmamız gerekiyor çünkü"

Sıkıntılı bir nefes verdim.

"Pekala seni alırım"

Telefonu kapatıp önüme döndüm.

Nothing Like Us •|taekook|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin