Boşluk dehlizinde kavrulan bedenini, kocasının birkaç adım ilerisinde tutuyor ve muhattap olmamak için elinden geleni yapıyordu Dila.
O gecenin izlerini hala üzerinden atamamıştı.
Utanıyordu sevdiği adamdan...
Ve hem de ilk defa bu kadar büyük bir utancı damarlarında hissediyor, patlamamak için kendini zor tutuyordu.
Sıraç, kendisinden köşe bucak kaçan karısının ardından yarım bir gülümsemeyle bakıyor ve bu durumdan belli ettirmese de fazlasıyla zevk alıyordu.
Sivriliğiyle dilllere destan olan karısı ondan ilk defa kaçıyordu.
Birkaç adım ilerisinde olan karısına yetişmek için adımlarını hızlandırdı ve onu dumura uğratacak bir şekilde elini tuttu. Karısının şaşkın bakışları ona çevrilse de duruşunu bozmamış, ilerlemeye devam etmişti Sıraç Şahsüvaroğlu.
"Ne yaptığını sanıyorsun acaba Sıraç?"
Elinin ansızın iri el ile kaplanmasıyla irkilmişti genç kadın. Kocasının kokusu burnunu doldurduğunda yaşadığı irkilme, kendini şaşkınlığa bırakmıştı.
"Elini tutuyorum, ne var bunda ?"
Dudağının hafifçe bükülmesi içindeki o hınzır duyguyu saklıyordu. O geceden sonra karısıyla fazlasıyla eğleniyordu. Birşey yapmasa bile Dila, kocasını tek bir bakışına dahi sinir olacak bir kıvama gelebiliyordu kolaylıkla.
Elindeki varlıkla hisleri şaha kalkarken hafifçe gülümsedi farkında olmadan. Kocası elini tutuyordu...
Hem de hiç bir baskı altında kalmadan...
Kalbi ağzında atıyordu resmen Dila'nın. Bu günleri aylarca, yıllarca hayal etmişti hep. Ancak gerçekleşeceğine dair bir umudu olmamıştı hiç...Kocasının adımlarına ayak uydururken nefesinin tıkandığını hissedebiliyordu. Alayvari konuşması üzerine tırnağını kocasının parmaklarına geçirdi hızlıca. Yüzünde gülümseme vuku bulurken az da olsa rahatladığını hissetti.
Sıraç, eline geçirilen tırnaklarla yutkunsa da burnunu çekti ve karısının kulağına eğildi gözleri karşı dükkanın üzerindeyken.
"Bence sen pençelerini çıkartma, odamızda değiliz ki anı iyice yaşayalım."
Kocasının dedikleri üzerine utançla öksürdü genç kadın. Kocasının güldüğünü duyunca aniden döndü ve ağzını açacağı sırada Sıraç daha erken davranmıştı.
"İki dakika bekle beni burada, şu dükkanda işimi halledip geliyorum hemen."
Karısının kendisine parlayacağını elbette biliyordu ancak bunu sonraya ertelemek en iyisiydi. Dükkanda alacağını Dila'nın görmesini istemediği için burada beklemesini söylemişti. Karısının dik bakışları eşliğinde dükkana girerken, gözleri de etrafı taramaktaydı. Bu huyundan asla vazgeçemiyordu.
Dila, cevap vermesini bile beklemeyen kocasının ardından söylenerek dükkanın içine baktı çatık kaşlarla. Onu gerçekten delirtiyordu!
Birkaç dakika diyen kocası hala içeriden çıkmamış ve Dila biraz ileride olan banka doğru ilerlemişti. Ayakta dikilmekten ayakları ağrımıştı.
"Asıl pençeyi evde görürsün sen, ayı!"
"İki dakika dedi, iki saat oldu! Sanırsın yeniden ağalık kuracak!"
Başındaki şalı sürekli düzeltirken bir yandan da kocasına söyleniyordu. Hava soğumuş ve rüzgar daha etkili esmeye başlamıştı. İyiki tüm poşetleri kocasına tutusturmustu. Onca bakım yaptığı ellerini, narin parmaklarını poşet uğruna yıpratamazdı. Rüzgarın daha hızlı esmesiyle eliyle şalını iyice kavradı ve tozun gözüne girmemesi için gözlerini sıkıca kapattı.
Ancak dengesini sağlayamadığı için de birkaç adım geriye sendeledi ve ayağının küçük çukura takılmasıyla sırt üstü düştü.
Vücudunda herhangi bir acı emaresi beklerken, bir çift kol tarafından kavranmış ve yere düşmekten kurtulmuştu. Burnuna nüfuz eden yabancı kokuyla ve dokunuşla gözlerini actı hemen.
Gözleri bir çift siyah gözle buluşurken kaşlarının çatılı olduğunu dahi farkında değildi.
"Dila Xanım?"
Bu adamı biliyordu. Şaşkınlıktan doğrulamazken insanların da bakışlarını göremiyordu Dila.
Mahsun, kolları arasında olan kadına bakarken sinsice sırıttı. Bu kadarını kendisi de beklemiyordu. Kolları arasında bulunan narin bedeni daha sıkı kavradı.
Dila, sonunda kendine gelip doğrulurken sinirle konuştu.
"Bırak beni!'
Ancak onun sesinin duyulmasını engelleyen kocasının bağırışı olmuştu.
"Dila!"
Hadi bahalımmmm, hafta içi yeni bölüm gelecektir. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🙂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN GÖLGESİNDE
Ficção GeralRuhumu aşkın gölgesinde barındırdım, bedenimi ise esaretinde... Kapak tasarımı:TheAyca