Ayaz'dan
"Oğluşum bak gel bunu da ye ne olursun anneciğin yeni yaptı sıcak sıcak su böreği hem de peynirli bak sen çok seversin."
"Annem yemek isterdim ama bak gerçekten zamanım kalmadı. Kim görmüş patronun geç gittiğini?"
"Oğluşum yunan tanrım öyle diyorsun da sen niye şu ponçik kalpli anneciğini üzüyorsun?"
O sırada kurtarıcı kahramanım babamın sesi geldi ve onun ardından da kız kardeşim Selin'in sesi.
"Gönlümün sultanı bak çocuk geç kalıyor. Selin de abim beni okula bırakacak diyip duruyor sen saklama kabına koy iş yerinde yer oğluşun."
"ABİİİ NEREDE KALDIN YAA GEÇ KALDIM GEÇ."
"Geliyorum güzelim patlama Sultan hanım beni salarsa geleceğim yanına."
Selin'in gür kahkahası evin içinde yankılandı. Bu hafta babamların evine geçmek zorunda kalmıştım. Çünkü benim kendi evimde şuan tadilat vardı. Annem ve babam ise evinde tadilat olmasa bizi göreceğin yok eşek sıpası diye sitem etmişlerdi. Sonra da şaka yaptık be oğluşum diye annem boynuma sarılmıştı her zaman ki gibi. Babam emekli astsubay Zafer, annem ise emekli sınıf öğretmeni Sultan, babam gönlümün sultanı diye severdi annemi. Aşklarına o kadar imreniyordum ki. Aa bir de minik baş belam Selin var. O ise üniversite 1. Sınıf mimarlık okuyordu. Tam bir baş belamdı ama diğer yarımdı. Üstüne titrediğimdi.
O sırada annemin mükemmel kaslı kollarından kurtulup Selin'e yetiştim o sırada annemin ne ara mutfağa ulaşıp iki tane saklama kabına börek koyup birini Selin'e birini de bana uzattığını size 5 saniye de yaptığını anlatamam. Aa anlatmışım.
"Abi geç kaldım hadi çıkalım. Hey boomerlar sizde kendinize iyi bakın ha."
"Bak ya Selin hanım ben sana taş çıkarırım hey gidi hey biz sizin zamanınızda-"
"Anne bizim zamanımızda ne yaptığını o kadar duymayı Selin de bende çok isterdik ama geç kalıyoruz hadi abiciğim daha fazla geç kalmadan çıkalım evden."
"Bence de çıkalım abi."
İkimizde kendimizi zor evden atmışken müstakil evin bahçesinden apar topar attık kendimizi. Arabaya binince Selin üzerini düzeltip bana döndü bende çalıştırıp ilk Selin'i okuluna sonra iş yerine geçecektim.
"Abi?"
"Efendim can parçam."
"Ya abi sen bana ne zaman enişte getireceksin bak öncekini hiç sevmedim tamam mı zaten siz de çok sürmeden ayrıldınız ben yeni enişte istiyorum enişte. Tahminen yeni sevgili ne zaman yaparsın?"
"Abiciğim sakına iş yerime falan geldiğimde bu konuyu odamda bile açma. Kimse bilmiyor evde de sordun birkaç gün önce bak annem babam öğrenirlerse başım belaya girer."
"Ya ama ya ben enişte istiyorum. Mutlu ol istiyorum abi çok mu şey istiyorum ya."
"Off Selin kimseyle görüştüğüm mü var abicim zaten şuan böyle şeyler gizli kapaklı oluyor bu zamana kadar da hiç başımı döndüren kalbimi çalan biri çıkmadı. Eski sevgililerim öylesine kurulmuş sahte ilişki gibiydi. Şimdilik uzun süre bana aşk yok sadece çalışıp para kazanacağım ve sana bu yıl sonu bir sürpizim var."
"Ayy merak ettim ya söyle abi ne olursun ya."
"Söyleyemem zaten okulunuza da gelmiş bulunmaktayız bir şey olursa ara beni baş belası."
"Ararım abilerin en güzeli hadi ben kaçar."
Koşarak fakülteye giren kıza bakıp hemen yol üstündeki şirkete doğru yol aldım.Bu kızla başım beladaydı. Shipper olması bir yana arkadaşlarıyla konuşturuyordu bi de benim abim böyle şöyle diye bir de sevdalı gibi benim sevgili yaptıktan sonra kafalarındaki öyküleri duyduktan sonra şaşırmamak elde değildi bu nasıl bir shipperlıktı ya. Neymiş kardan dolayı bir eve sığınmışız da sonra ben şömineyi yakıyormuşum. Gelecekteki sevgilim ise yemek yapıyormuş bana sonra romantik dakikalar o kadar hayal dünyaları kurguları akıllara zarardı gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRAVMA (bxb)
RomanceHayat Doruk'a altın tepside sunulmadı. Geçmişte yaşadığı o olay ile hayata küsmüştü. Çok kanıyordu sol yanı. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen unutamamıştı. Karanlıktan kapalı alanlardan korkardı. Mutlu olmayı unutmuştu sadece işine önem veriyordu. O aş...