Ayaz'dan
"Alo sultanım ne yapıyorsun?"
"Babanla bahçe işine giriştik oğluşum. Sen beni aramadın hayırsız evlat işin mi düştü?"
"Sultanım sanırsın haftada 4 gün görüşmüyoruz bir de iş çıkışında arıyorum dedikodu anlatıyorsun bana."
"Of tamam be."
Annem kaybedince bu tepkiyi verirdi. Gülümseyip devam ettim.
"Annem hastaya nasıl bakılır? Duş aldı. İlaçlarını içti. Şu an uyuyor ama ne yapmam lazım?"
"Oyy benim oğlumun baktığı gelinim de kim?"
"Yok gelin falan bir arkadaşım."
"Baya önemli heralde bu arkadaşın?"
Hemen yanımda uyuklayan bazen uyurken mırıldanan bedenin saçlarını okşadım.
"Çok ama çok önemli anne hadi söyle ne yapmam lazım?"
"Bak şimdi duş aldı demiştin demi arada bir ateşi var mı diye kontrol et terlediyse sırtına havlu koy. Kusarsa kusması bitene kadar sırtını sıvazla. İyice kusmasını sağla. Arada vücudunu ılık su ile sil. Ben şimdi tavuk suyuna çorba yapayım onu da Selin ile gönderirim. İki güne bir şeyi kalmaz. En önemlisi ise yanından ayrılma. Ateşi çıkan kişi çok kabus görür. Elini sımsıkı tut bırakma tamam mı oğluşum."
"Anne çok ama çok teşekkür ederim."
"Ha bir de eşek sıpası bu senin için önemli kişiyi bizimle de tanıştır yoksa durumumda sünnet fotoğraflarını paylaşırım."
Annemin dediğine kısık kahkaha attım. Vedalaşıp telefonları kapattık.
Ateşine baktığımda hafif çıktığını farkettim. Elime cam kaseyle bezi alıp odada duran banyoya girdim. Ilık su doldurup geri yerime oturdum.
Örtüyü üzerinden kaldırınca iki eli midesine sarılmış beden üşüdüm diye mırıldanıp daha da küçüldü.
Bezi sıkıp kollarından başlayarak silmeye başladım. Vücudunu düz bir konuma getirdim vücudu titriyordu. Pürüzsüz bacaklarını ve karnını da silince suyu dökmek için odaya girdim o sırada oda da büyük bir bağırış koptu.
"Yapma."
Odaya hızlıca girip Doruk'un yanına yatağa koştum.
"Yalvarıyorum! Hayır! Hayır!"
Belinden tutmaya çalıştıkça bedenimi kendisinden uzaklaştırdı. Elleriyle göğsümden itmeye çalıştı. Gözyaşları yastığı ıslatmıştı.
"Doruk, Doruk. Benim."
"Bırak beni."
"Ayaz ben. Senin Ayaz'ın."
"Hayır! Bırak beni."
Ben belini sarmaya çalıştıkça daha da kaçtı benden.
"Bırak beni."
"Doruk."
"Yapma."
"Seni bırakmayacağım."
"Burada olacağım.
Burada olacağım."Göğsümdeki eli durdu. Elleri gücünü yitirip yatağa düştü. Gözlerini açmak istemiyor gibi duruyordu.
Sırtından ve belinden tutup bedenlerimizi birleştirdim.
"Kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim. Rahatla."
Komutumla derin nefesler almaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRAVMA (bxb)
RomanceHayat Doruk'a altın tepside sunulmadı. Geçmişte yaşadığı o olay ile hayata küsmüştü. Çok kanıyordu sol yanı. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen unutamamıştı. Karanlıktan kapalı alanlardan korkardı. Mutlu olmayı unutmuştu sadece işine önem veriyordu. O aş...