Doruk sabah evde duran hiçbir takımını beğenmeyerek alışverişe çıktı. Arabadayken Arslan aradı arkasında Ayaz'ı vardı korkmayacaktı derin bir nefes alarak açtı telefonu.
"Bebeğim ne yapıyorsun?"
"Alışverişe çıktım."
"Kendine kırmızı bir takım al çok yakışıyor sana."
Kırmızı takımdan kastı doğum günümde giydiğim takımdan bahsediyordu.
"Neyse bebeğim ne yaptın istediklerimi yaptın mı?"
"Ayaz ile aramızda ki her şey bitti. 2 gün sonra yarım kalan bütün işlerimi teslim edip istifamı teslim edeceğim."
"Aferin benim minik bebeğime neyse seni o bal dudaklarından öptüm akşama görüşürüz."
Telefonu yan koltuğa atıp arabayı sağa çektim. El frenini çekip kendimi attım arabadan. Telefonu açık camdan geri alıp Ayaz'ı aradım. Bir kere çalmadan açtı hemen.
"Miniğim?"
"Ne yapıyorsun Ayaz?"
"Evdeyim akşam ki balo için kalan konuşmamın üstünden geçtim akşama doğru bizi bir araba alacak onunla gideceğiz benim arabam balo yerinde."
"İyi sevgilim."
"Bir şey mi oldu Doruk sesin halsiz geliyor bir de dışarda mısın sen?"
"Bir şey yok. Akşama ne giyeceğimi karar veremedim alışveriş yapacağım sende gelir misin diyecektim."
"Bebeğim beni niye çağırmıyorsun baştan söyleseydin birlikte geçerdik neyse konum at geliyorum ben."
"Tamam atıyorum görüşürüz."
Yaklaşık 5 dakika sonra önümde bir araba durdu. Camı aşağı indirdiğinde güneş gözlüklü sevgilim karizmatik bir şekilde gülümsedi.
"Sevgilim bu araba senin mi?"
"Hayatım tek bir arabam mı zannettin sen?"
Şaşkın ördek yavrusu gibi bakmaya başladım. Arabadan inince boyuna posuna kurban olduğum sevgilim gelip belimden destekleyerek şakağımdan öptü.
"Arabanı uygun yere park et. Benim arabayla geçeriz."
"Peki."
Arabamı kapalı otoparka park edip geri yanına geldim. Önce kapımı açıp oturmamı bekledi gülümseyerek baktım suratına. Kemerimi bağlayıp dudaklarıma seslice bir öpücük bırakıp kapattı kapımı.
Yol boyunca bir şeyler anlattı ben dinledim yanda duran kolundaki damarlarını yol boyunca parmaklarımla üzerinden kalemle gidiyormuşum gibi çizdim adeta. Ayaz'da ses çıkarmadı. AVM de elimi tutamasa da arkadaşça gibi duran ama korumacı bir tavırla kolunu omzuma attı.
Birlikte bana bir şeyler beğeniyor ben deniyordum ama ikimizde beğenmiyorduk daha sonra mağazaları gezerken Ayaz bir mağazanın önünde durdu. Vitrinde ki takım elbiseye bakıp duruyordu. Ben de bakınca kırmızı göğüs dekoltesi olan bir takım elbise olduğunu gördüm.
"Bebeğim bunu bir denesene sana çok yakışır bu."
"Yok ya yakışmaz bana o gel başka yere bakalım."
"Ya bir kere dene ne olur almayız senin üzerinde görmek istiyorum kırma beni."
Mağazaya girince yanıma gelip beden istediler elime kırmızı takımı tutuşturdu Ayaz. Kendisi de kadife koltuğa oturdu.
"Seni burada bekliyorum."
Kabine girip takım elbiseyi giydim üstüme göğüs dekoltesi kaburgamın altında bitiyordu koyu kırmızı olan takım acayip seksüel bir kıyafetti. Ceketi çok uzun olmayan takım kalçalarıma tam oturmuştu. Beğenmiştim ama bu renk giymek istemiyordum bu renk bana hiç iyi şeyler çağrıştırmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRAVMA (bxb)
RomanceHayat Doruk'a altın tepside sunulmadı. Geçmişte yaşadığı o olay ile hayata küsmüştü. Çok kanıyordu sol yanı. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen unutamamıştı. Karanlıktan kapalı alanlardan korkardı. Mutlu olmayı unutmuştu sadece işine önem veriyordu. O aş...