TRAVMA (bxb)

13. Bölüm

Keyifli okumalar.

Doruk'tan

Bu hafta sonu Ayaz'ın ailesi ile tanışacaktım. O kadar heyecanlıydım ki. Bugün günlerden perşembeydi. Cumartesi günü Ayaz beni evimden alacaktı. Ellerim ayaklarım birbirine girmişti. Daha şimdiden böyleysem yandım ben. Sevgili olduğumuzu daha söyleyemeyecektik. Çünkü Ayaz'ın kardeşi Selin'den başka kimse bilmiyormuş. Benim içim sıkıntı değildi. Ayaz için problem çıkmasın diye her şeyi yapabilirdim.

Bugün bütün ekip Ayaz hariç işlerin büyük çoğunluğu bitti. Ayaz'ı sadece bugün bir kere görebildim o da uzaktan. Özlemim ağır basınca çıkmaya yakın Ayaz'ın yanına gittim.

Zeynep kapıda yoktu. Kapıyı tıklattım ama gel sesi gelmedi. Kapıyı yavaşça açıp girdim. Kapıyı kapatıp Ayaz'a döndüm. Benim geldiğimi hala görmemişti telefonla konuşuyordu.

"Tamamdır Arslan yeniden teşekkürler haftaya buluşuyoruz. İyi günler."

Kafası cama dönüktü. İstanbul manzarasını izliyordu.

Koşarak gidip sırtına atladım. Bacaklarımın altına eli gidip hemen tuttu.

"Benim miniğim mi gelmiş?"

"Ya ben minik değilim. Sen çok büyüksün. Hem ben lisede sınıfta ilk üçteydim. Beden sırasında üçüncü sıraya beni koyuyordu hoca. Pislik hocayı da hiç sevmezdim ama geçti git-"

Sözümü kesen Ayaz'ın dudakları oldu. Alt dudağımı dudaklarının arasına alıp emdi. Biraz sonra bende dudaklarımı hareket ettirerek üst dudağını emdim. Sıcak dili dilimi sarmaladı. Uzun süre emdi. Nefessiz kalmamla ayrıldım. Burun burunaydık. Onun kehribarları kapalıydı. Ben ise gözlerimi sonuna kadar açtım. Bu mesafeden şuan sadece ben bakabiliyordum bu özel hissettirdi.

Ayaz da gözlerini açıp bana baktı. Bakmasıyla utandım. O kadar seksi duruyordu ki herkesin arzulayabileceği kadar. Ayaz burnumu öpüp beni kucağına otutturdu. Boynuma kafamı gömüp erkeksi kokusunu içime çektim.

"Şimdi bütün yorgunluğumu unuttum bebeğim."

Kulağıma yakın yeri öptü. Ayrılıp gözlerine baktım.

"Çok özledim seni. Hem de çoook."

"Ben de çok özledim. Bütün gün o kadar yoğundum ki beş tane işi aynı anda bitirmem lazımdı."

"Benim sevgilim halletmiştir en iyi haliyle."

"Senin sevgilin önünde duran bu çocuğu yalayıp yutacak şimdi çok tatlısın ulan."

Ayaz yanağımı ısırdı. Döve döve seviyordu beni.

"Ya Ayaz ısırma acıyor."

"Sende şirinlik yapma her yerini ısıracağım yoksa."

Utanıp göğsüne sokuldum. Gerçekten sevildiğini hissetmek bu muydu?

Ben derin düşüncelere dalmışken gözlerimin önünde bir el belirdi.

"Yine o düşünceli bakış? Nerelere daldın sevgilim?"

Doğrulup Ayaz ile göz göze gelecek şekilde oturdum.

"Ya Ayaz ya ailen beni sevmezse ya sana kızarlarsa. Biliyorum kocaman adamsın ailen çocuk gibi yönetemez seni ama aile senin diğer yarın ya benim yüzümden onlarla küsersen. Böyle bir şey olursa aileni seç olur mu? Onlar senin ailen ben ise bir aylık sevgilinim sadece. Biliyorum hemen sevgili olduğumuzu söylemeyeceğiz dedin. Bence hiç söyleme sana darılırlarsa ben kendimi affedemem."

"Hey hey bebeğim neler düşündün böyle. Kendini rahatsız hissedeceksen gitmeyelim annem darılmaz."

"Hayır hayır gitmek istiyorum ama korkuyorum."