Medya:Doruk'un söylediği şarkı
Keyifli okumalar canlarım italik olan yazılar Fransızca konuşmalar.Sabaha kadar Emre ile sohbet muhabbet derken koltukta uyuyakalmışız. Bir süre sonra uyanıp Emre büro için mekan bakmaya gitti bende şirkete geçtim.
Tarihler 26 Aralık Pazartesiydi. İşe başlayalı tam tamına 25 gün olmuştu. Selda hariç ekip arkadaşlarımı seviyordum. Arabayla şirketin önüne geldim. Garajdan çıkıp asansör ve merdiven olan boşlukta durdum. Kendi başıma asansör ile çıkabilir miydim ki?
Asansörü es geçip merdivenlere adımladım. Hiç kendime güvenmiyordum. İşimi riske atmak istemedim.
Kata geldiğimde odamın kapısını anahtarım ile açıp içeri girdim. Boydan boya cam olan odamın stor perdelerini açıp oldukça güzel olan manzaraya baktım. İş yerimde bile deniz manzarası vardı ben daha ne isteyebilirdim ki?
Bir süre sonra çalışmaya döndüm. Bugün Fransa'dan gelecek olan misafirlerimiz vardı. Tam tamına akıcı 4 dil biliyordum. Rusça,İtalyanca,Fransızca ve İngilizce. Eh pek tabi Türkçe de vardı.
Bir süre kalan işlerimi bitirdim. Bir süre sonra kapım tıklatıldı.
"Doruk bugün Fransa'dan misafirlerimiz vardı unutmadın değil mi?"
"Yok unutmadım Ayaz bir sıkıntı mı oldu?"
"Yok 15 dakika sonra burada olacaklar. Ben sunum yaparken benim yanımda olmanı istiyorum. İşin bir kısmı senin liderliğinde de bitti. Tercüman bizim dediklerimizi de çevirecek yani herhangi bir sıkıntı yok."
"Tamam tamam sıkıntı değil. Hadi toplantı odasına geçelim. Ben hazırladığın sunuma baksam iyi olacak. Hazırlıksız yakalanmayalım değil mi?"
"Haklısın hadi geçelim."
Odamdan çıkıp koridorun sonundan dönüp kocaman olan kapıyı açtım. Toplantı odası benim odamın 3 katı vardı. Çok büyüktü.
Ayaz o sırada bilgisayarını masaya koyup sunuyu açtı. Oldukça gergin duruyordu.
"Gerilme bu kadar hallederiz."
"Çok stres yaptım. Uzun zamandır bu işi almak için uğraşıyoruz herkesin emeğini çöp etmek istemiyorum."
"Sen bir sakin ol önce Ayaz. Oldukça iyisin bu konuda bu iş için geceni gündüz ettin. Biz takım işi ile halledeceğiz güven bana."
Güven verici bir şekilde konuşup yumruğumu uzattım. Gülümseyip yumruk yumruğa tokalaştık. Bir süre sonra içeri 10 tane adam 4 tane kadın girdi. Bizim ekipten de Ekrem ile Canan Sonra bir kadın gelip Ayaz ile fısıldayarak konuştular büyük ihtimal tercümandı.
Ayaz kadına bakıp göz kırptı. O da gözünü kırpıp herkes masaya yerleşti. Ayaz bana bakıp misafirlere döndü.
"Hepiniz hoşgeldiniz. Bugün *** uygulamasının sunumu için ekip lideri Doruk ile sunum yapacağız. İzninizle."
Ayaz'ın dediklerini kadın çevirmeye başladı. Aksak bir fransızcası vardı. Nereden bulmuşlardı bunu. Takmadan sunum yapmaya başladım.
"Bu uygulamayı tasarlarken dönemin en büyük sorunlarından birini ele alarak ise giriştik. Çevre kirliliği bu uygulama bu sorunu en aza indirgemek için tasarladık."
Kadın çevirirken biraz zorlansa da çevirdi. Ben de Ayaz'a dahil oldum.
"Bu uygulamayı yaparken özellikle her insanın ulaşabileceği sosyal platformlar için tasarladık. Plastik atıkların birikimi ile insanların kullanabileceği jetonlar tasarlamayı düşünüyoruz. Bu jetonlar insanların lunaparkta kullandıkları jetonlar olmalı bu durumu daha fazla da çeşitlendirmeyi düşünüyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRAVMA (bxb)
RomanceHayat Doruk'a altın tepside sunulmadı. Geçmişte yaşadığı o olay ile hayata küsmüştü. Çok kanıyordu sol yanı. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen unutamamıştı. Karanlıktan kapalı alanlardan korkardı. Mutlu olmayı unutmuştu sadece işine önem veriyordu. O aş...