Keyifli okumalarr
Ertesi gün olmuştu. Doruk IP adresindeki hatayı bulamamaktan dolayı delirmesine ramak kalmıştı. İyi gelebileceğini düşünerek Ayaz'ın yanına gitmek için evden çıktı. Karakola varıp Ayaz ile görüşmek için polislerden izin istedi ve içeri girdi. Yere oturmuş demirlere kafasını koymuş iki büklüm bir şekilde uyuklayan Ayaz'ı görünce içi cız etti. Ayaz'ı böyle görmek hiç de iyi gelmemişti Doruk'a. İçeride ki polisin de uyumasını fırsat bulup yere oturdu. Demirlerin ardında duran bedene daha da yakınlaşarak Ayaz'ın üstünden silinmeyen kokusunu içine çekti. Yerde duran elini alıp tuttu. Ayaz irkilerek uyandı.
"Doruk?"
Doruk Ayaz'ın kısılmış ve hasta duran vücudu ile gözyaşlarını saklayamadı.
"Bebeğim ağlama ne olursun Doruk dayanamam gözyaşına birtanem."
"Tamam tamam ağlamıyorum. Hem sana bir iyi bir kötü haberim var."
"Önce iyiden başla güzelim."
"Şirkette ki her dosyayı ekiple derinlemesine inceledik sadece banka hesabının IP adresini bulduk ve onun üstünde yoğunlaştık."
"Ama IP adresini çözemiyorsun?"
"Sevgilim belki beni yanlış anlayabilirsin ama bu dışarıdan yapılmış bir hamle değil biri kasten bunu senin aleyhine yaptı bundan eminim."
Ayaz şaşırmış gibi durmuyordu.
"Biliyorum sevgilim, biliyorum."
15 dakikanın sonunda polisler Doruk'a çıkmasını söyledi bu sırada Ayaz'ın eline minik bir şey sıkıştırdı ve çıktı. Ayaz elinde kağıt benzeri minik şeyi cebine sıkıştırdı nöbet değişiminde nasıl olsa o kağıdı çıkaracaktı.
Doruk eve geri dönünce evde bir karmaşa vardı. O ise Ayaz'ı yeni görmesine rağmen delice özlemişti. Çok özlemişti.
Telefonunu evde unutan Doruk ekibi biraz telaşlandırmıştı.
"DORUK NEREDESİN SEN?"
"Ayaz'ın yanından geliyorum."
"Ah tamam."
Sena ve Canan yanına gelip sarıldı Doruk'a dolan gözlerini Sena'nın omzuna gömdü. Bütün ekibin gözleri dolmuş Doruk ağlasa herkes ağlamaya başlayacak gibi duruyordu. Doruk içeri gidip bir şort ile Ayaz'ın tişörtlerinden birini giydi. Masasına dönünce minik bir kahvaltı tabağı ile karşılaştı. Canan'ın hazırladığına adı gibi emindi. Canan'a bakıp gülümsedi. Canan da tebessüm edip herkes işine geri döndü. 2 günleri vardı. Doruk çözemediği IP adresinde takılıp kalmıştı. Oradan yürümeye devam edecekti. Bu sırada Ayaz'ın yüksek güvenlikli klasörünü kırmaya çalışıyordu belki de bir şey bulabilirdi.
İlerleyen saatlerde klasörün şifresini kırıp ikinci güvenlik kapısını da kırdı Doruk Ayaz'ın bu kadar yüksek korumalı klasörü oluşturduğu merak ediyordu Doruk.
Klasörü açtı içinde 50 ayrı dosya vardı. Ayrı bir yazılımda mesajlaşma uygulaması kurulmuştu. 49 dosyanın hepsini inceledi çoğu iş ile ilgili aldığı notlar, püf noktalar, hacklenme olursa diye yazılan onlarca kodlardan oluşuyordu, diğer dosyayı açınca bu Doruk'un kendi tasarlamış olduğu oyun olduğunu gördü. Kendi bilgisayarında öylesine bir dosyada duran oyunu Ayaz'ın bilgisayarında özel bir dosyada tutuluyordu. Oyunu açtı. Oyunda harita üzerinde zorlu leveller vardı. Harita? Koordinat?
IP adresi bir hesap değildi bir koordinattı. Tam ayağa kalkacağı sırada telefonu çaldı. Emre arıyordu. Hemen açtı.
"Doruk, Doruk IP adresi, IP adresi hesap numarası değil."
"Koordinat."
"Sen bulmuş muydun?"
"Şimdi buldum."
"Doruk Ayaz dedi ki Ekrem abiye söylesin kalabalık gidin dedi ben şimdi mahkemeye gidiyorum kanıtı sunacağım. Bak sakına yalnız gitme polislere haber ver olur mu?"
"Tamam."
Doruk telefonu kapatınca herkesin ona baktığını gördü.
"Kalkın gitmemiz gereken bir koordinat var."
Yaşanacaklar öbür bölüme, biliyorum biraz geciktim. Öbür bölümü de bu hafta toparlayacağım merak etmeyin sizleri seviyorummm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRAVMA (bxb)
RomanceHayat Doruk'a altın tepside sunulmadı. Geçmişte yaşadığı o olay ile hayata küsmüştü. Çok kanıyordu sol yanı. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen unutamamıştı. Karanlıktan kapalı alanlardan korkardı. Mutlu olmayı unutmuştu sadece işine önem veriyordu. O aş...