7. Bölüm

656 39 32
                                    

Keyifli okumalar

Kucağımda Doruk ile eve girip odama doğru çıktım.

Odama doğru ilerledikçe göğsüme kafasını sürten bedeni ısırmak istemem suç muydu?

Odama girince kapıyı dirseğimle açıp girdim. Doruk'u yatağa bıraktıktan sonra ayakkabılarını ve üstündeki montu çıkardım.

İçeri gidip montunu askılığa ayakkabılarını ayakkabı dolabına koydum. Geri odaya döndüğümde, cenin pozisyonunda olan bir Doruk vardı. Üstüne örtüyü ortecegim sırada elimin kavranmasıyla yatağa düştüm. Kafamı çevirdiğimde gözleri yarı açık olan beden bana bakıyordu.

"Yanımda yat."

"Doruk üstümü bir değiş-"

O sırada dudaklarıma yerleşen parmakla susmak zorunda kaldım.

"Şşh bahane duymayacağım. Yanımda yat."

Naif zarif çocuğun içinden bir anda panter çıkmıştı. Normal hayatta kedi içince panter.

İç sesime sırıtıp vücudumu tamamen Doruk'a döndürdüm. Alnına alnıma yasladım. Gözleri tekrar açıldı. Dudaklarıma bakıp tekrar gözlerimle temas kurdu. Sonra fevri bir hareketle dudaklarıma öpücük kondurup kafasını göğsüme doğru çevirdi.

Ben ise far görmüş tavşan gibi gözlerimi açmıştım. DORUK BENI ÖPMÜŞTÜ. Öpmüştü Doruk beni. Beni öpen Doruktu. Şaşkınlığım arttıkça artıyordu.

"Çok güzel kokuyorsun Ayaz."

Burnunu boynuma getirip derince kokladı. O sırada alt tarafımla bakıştık. Bildiğin sertleşmiştim ulan. Hem de sadece bir öpücüğe. Ne oluyordu bana?

Bir süre sonra sızan bedenle tuvalete girip malum işi hallettim. Duş alıp geri yatağa gittim. Şu an düşünmek hiç iyi gelmeyecekti. İnce bele elimi koyup alnına öpücük bıraktım. Neden yaptığımı sorgulamayın çünkü bende bilmiyorum. Daha önce uyuduğum en rahat uykuya daldım.

Doruk'tan

Sabah uyandığımda gözlerimi açmadan bekledim çünkü inanılmaz bir baş ağrısı vardı. Ben alkole dayanıklı bile değildim niye içmiştim ki? Belimde büyük bir baskı hissettim. Gözlerimi açtım bir de baktım Ayaz tam burnumun dibinde sanat eseri gibi uyuyordu. Bir dakika BİZ NEDEN AYNI ODA DA UYUYORDUK! Kendimi sakinleştirip Ayaz'a baktım. Belimdeki eli daha da sarmıştı bedenimi. Biraz kıpırdadıktan sonra kalkamadım. O sırada bir şey farkettim. Burası geçen geldiğimiz eve hiç benzemiyordu. Hareket edebildiğim kadar edip odayı incelemeye başladım. Çok şık bir odaydı. Açık gri ve beyaz tonlarında dizayn edilmiş oda şık ve sadeydi. Ben odayı incelerken Ayaz belimdeki elini daha da sarınca bogulacağım sanıp Ayaz'ı uyandırmaya çalıştım.

"Ayaz sabah oldu kalk."

"Hıhı kalkarım."

"Ayaz çok sarılıyorsun boğulacağım şimdi."

Karşımda duran sanat eserinin kehribar gözleri açıldı. Belimdeki elini serbest bıraktı. Yatakta doğrulup başımı ovdum çok ağrıyordu. Bir de işin içine mide bulantısı eklendi.

Ayaz'a dönüp baktım. Çok değişik bakıyordu bir şey söyleyecekmiş de söyleyemiyormuş gibi. Daha fazla düşünemedim çünkü ani bir mide bulantısıyla odada bulunan beyaz kapıyı açıp klozete eğildim.

"Doruk iyi misin?"

Klozetin oraya oturup içimdeki her şeyi çıkardım. Ayaz'da o sırada yanıma gelmiş sırtımı sıvazlıyordu. İçimdekileri çıkarmıştım ama mide bulantısı geçmedi. En son safra kustum. Midem acımaya yanmaya başladı. Kustukça gözyaşlarım da akıyordu acıdan. Yaklaşık 10 dakika boyunca oturdum orada. Ayaz koltuk altlarımdan tutup ayağa kaldırdı musluğa doğru eğilmemi sağlayıp ensemi ve yüzümü yıkadı. Gerçekten çok utandım. Adamın evinde gözümü açıyordum. Bir de kusuyordum. Kim bilir gece ne yapmıştım?

TRAVMA (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin