Uzun bir aradan sonra merhabaa. Keyifli okumalar bebeklerim...
Doruk bir haftadır Selda'nın konuştuğu gizemli ama bir o kadar da tanıdık sesi düşünüyordu. Paranoyağa bağlamıştı bir yerlerde izlenme hissine kapılıp hemen Ayaz'ı arıyordu. Ayrıca geçen evine giren adam için ifade verdiğinde polis sivil polislerin kapısının önünde iki hafta boyunca bekleyebileceğini söylemişti. Doruk bunu reddetmişti. Keşke kabul etseydi. Bu süreçte biraz daha kendine gelen Doruk Ayaz ile spor salonuna gidiyordu. Ayaz Doruk'a kendisini nasıl koruması acil durumda kendini savunması için birkaç hareket göstermişti. Doruk aşık olduğu adamla bu derslerin ileride işe yarayacağını nereden bilebilirdi ki?
Yine spor salonunda gece on sularında beraber spor salonunun boş bir alanında çalışmaya başladılar.
"Güzelim bak şimdi. Sağ ayağını bir adım ileri at. Geçen ders gösterdiğim şekilde yüzünü savunmaya al. Sana saldıracağım bakalım ne kadarını öğrendin?"
Doruk yüzünü savunmaya geçti. Elleriyle yüzünü savunmaya aldı. Ayaz Doruk'un ince belinden ve bileğinden tutup altına aldı. Doruk ise en sevdiği hareket olan karın boşluğuna tekme ile. Ayaz'ın soluğunu kesti. Ayaz'ın tuttuğu bileğini diger eliyle kavrayıp kurtardı ve iki bacağıyla Ayaz'ın kolunu sıkıştırdı.
"Mükemmel hayatım ama kendini korurken açık verme gözlerini rakibinden ayırma. Onu gözlerinle ne kadar emin olduğunu göster. Onu ilk nakavt ettiğinde pes etmesi kolaylaşır. Anladın mı?"
"Anladım sevgilim."
"Yarın da sana geriye düşürmeyi göstereyim olur mu ona bir iki hafta çalışacağız ama."
"Tamam."
Ayaz etrafına baktı. Herkesin kendi işinde olduğunu görünce Doruk'un dudağına minik bir öpücük kondurdu.
Doruk kızarıp eliyle yüzünü kapattı. Ayaz kolunu Doruk'un omzuna attı ve soyunma kabinlerine doğru yürüdü. Bu sırada siyah kapşonlu ve siyah şapkalı bir adam Doruk'a omuz attı. Adam hışımla yürüyerek yoluna devam etti. Ayaz sinirle adama baktı. Sonra Doruk'a döndü.
"Acıdı mı bebeğim?"
"Hayır artık ben kaslı bir adamım bak kocaman kaslarım."
Doruk kollarını sıkınca o kadar da kas olmadığını ama spora başlayalı belli bacak ve karın kaslarının arttığı ikisi de biliyordu. Ayaz Doruk'un alnını öpüp gülümsedi.
"Biliyorum miniğim senin kocaman kasların var."
"Ben senin miniğin değilim artık çünkü kocaman oldum."
Ayaz kahkaha attı. Eve gidince mıncıra mıncıra severdi bebeğini. Birlikte spor salonundan çıkış yaptıktan sonra Ayaz'ın yüksek güvenlikli evine gittiler. Doruk gibi Ayaz'da izlenme hissiyle dolup taşıyordu bazen. Doruk Ayaz'ın evine taşınmıştı. İkisi de evde güvenli hissediyordu.
Yarın beraber iş yerine gidecek oradan da eve gelip beraber yemek yapıp belki şaraplarını yudumlayacaklardı. Ama hayat sanılanın aksine size büyük oyunlar oynardı.
Beraber eve geldikten sonra duş almış sarmaş dolaş uykuya dalmışlardı.
Ertesi gün işe gittiklerinde öğle saatine kadar bütün ekiple toplantı yapıp yeni işlerini programladılar. Toplantının ortasında herkesi üzecek bir olay gerçekleşti. En çok da Doruk ve Ayaz'ı.
İçeriye 6 tane polis girdi.
"Ayaz Bey suçlu Arslan Bey ile ortak olduğunuz şirket üstünde uzun süredir araştırma yapıyorduk. Bir aydır yapmış olduğunuz harcamalarınızın yurt dışında para aklama amacıyla yapmış olduğunuz hareketten suçlu bulunuyorsunuz bizimle emniyete kadar gelmeniz gerekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRAVMA (bxb)
RomanceHayat Doruk'a altın tepside sunulmadı. Geçmişte yaşadığı o olay ile hayata küsmüştü. Çok kanıyordu sol yanı. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen unutamamıştı. Karanlıktan kapalı alanlardan korkardı. Mutlu olmayı unutmuştu sadece işine önem veriyordu. O aş...