Bu bölüm Doruk'un ailesini anlatacağım yani geçmişe gidiyoruz. Bölümde şiddet unsurları var. Haberiniz olsun dedim. İyi okumalar
Mart 2016 tarihi
"Doruk annecim akşama baban erken gelecek üzme beni odandan çıkma sıcak sıcak börek yaptım gel ye."
"Tamam sultanım geliyorum."
Babamla en son ne zaman beraber yemek yemiştim 5 yaşında falan. Nefret ediyordum o adamdan.
Elimdeki test kitaplarımı dolabının içindeki bölüme koydum. Üstüne de bir örtü serdim neden böyle yaptığımı anlayacaksınız.
Bugün cuma günüydü o yüzden işe gitmiyordum. Pazartesi salı çarşamba ve perşembe çalışıyordum geri kalan günler ders çalışıyordum. Annem ne kadar işte çalışmama izin vermese de o adamdan para istemeyecektim. Annem harçlık veriyordu onları da kenara atıyordum. Son model bilgisayar alacaktım kendime.
Mutfağı peynirli su böreği kokusu sarmıştı. Annem çok güzel yapardı.
Annemin yanaklarını kokulu kokulu öptüm.
"Oğul oğul değil lama çıktı yüzümü yıkadın oğlum."
Dediğine gülüp masaya oturdum.
"Leyla Hanım donatmışsınız masayı."
"Ye de az kilo al. Güçsüz düşeceksin oğlum daha benim oğlum mühendisler olacak."
"Mesleği elime alır almaz seni bu itin yanından kurtaracağım annem. Biraz sabret az kaldı."
"Ben iyiyim oğlum sen kendini kurtarmaya bak."
Derin bir nefes alıp yemeği yemeğe başladım.
Annemle çok benziyorduk. Çok güzel bir kadındı. Beline kadar gelen siyah saçları. Büyük mavi gözleri ten rengi neredeyse ben onun erkek haliydim. Çok genç yaşta anne olmasına rağmen çok tecrübeli kadındı. 40 a merdiven dayamasına rağmen saçında ak yoktu.
Yemeğimi yiyince bulaşıkları yıkayarak odama gittim. Yatağımın altında duran ders kitaplarımı çıkarıp çantamı hazırladım. Sonra test kitaplarımı çıkarıp test çözmeye devam ettim. Emre ile bugün buluşamamamıştık çünkü benim zorumla ders çalışmak zorundaydı. Telefonumu çıkarıp Emre'ye mesaj attım. Kafam onunla dağılıyordu. İlkokuldan beri arkadaştık. Aynı yaşta olmamıza rağmen ben ondan daha narin duruyordum. O yüzden zorbalık yapan doluydu. Emre ise ben dağıldığımda beni toplayan kişiydi. Dediğini esirgemez. Deli doluydu. Kardeşimdi.
Kapının çalması ile telefonumu cebime koydum test çözmeye devam ettim. Babamın gür sesi evde yankılandı ayık gibi geliyordu sesi. Normalde hep içkili geliyordu. Kumarbazın önde gideniydi.
"DORUK HEMEN YANIMA GEL."
İçimden bildiğim bütün duaları ettim. Umarım kötü bir şey yapmazdı. Ama bu benim babamdı onun diğer adı şeytandı.
Odadan çıktım. Çıkmadan önce telefonumu yastığımın altına koydum. Telefonumdan olmak istemiyordum.
Babam bütün heybetiyle masada yemek yiyordu. Annemin tam zıttıydı. Esmer teni ve güçlü bir bedeni vardı. Baba sevgisi vermezdi. Sakalını sıvazladı yanındaki sandalyeye bakış atıp oturmamı istedi.
Hemen oturdum. Bedenimi süzdü.
"Annenle erkek çocuğumuz olduğunda çok sevinmiştik. Hah sonucunda olan ibneye bak bu narinlikle kendine erkek mi diyorsun sen?"
Ellerimi kucağıma indirdim yumruklarımı sıktım.
"Neyse sınava kaç ay kaldı?"
"5 ay var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRAVMA (bxb)
RomanceHayat Doruk'a altın tepside sunulmadı. Geçmişte yaşadığı o olay ile hayata küsmüştü. Çok kanıyordu sol yanı. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen unutamamıştı. Karanlıktan kapalı alanlardan korkardı. Mutlu olmayı unutmuştu sadece işine önem veriyordu. O aş...