Zil çaldığında çocukların çoğu sınıftan çıktı.Sadece bir kaç kız ara sıra yeni gelen çocuğa bakıp fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı.
Ben ise derslerin hemen bitmesini ve eve gitmeyi bekliyordum.Bi de yeni gelen çocukla hiç karşılaşmamak ve hiç konuşmamak istiyordum.Yaptığım şey için bir az utanıyordum galiba.O da belimden tutmasaydı ya.Gerçi tutmasaydı düşecektim.Off...Düşündükce sinir oluyordum.
Son olarak kızlar da sınıftan çıktıklarında sadece ikimiz kalmıştık.
Ee? Ne olacak şimdi ?
Tamam.Sakin ol.Hiç bir şey olmayacak, sakın arkaya bakma.Ha , buldum.Pencereden dışarıyı izle.Güzel fikir!Kendi kendime verdiğim güzel fikri uygulamaya devam ediyordum ki, tahminen 10 saniye sonra korktuğum şey oldu.
"Çok mu korkunç görünüyorum?"
Bana mı söylemişti bunu? Sınıfta ikimizden başka kimse olmadığına göre...Bana söyledi galiba.Tamam da ne demekti ki bu şimdi? Pekala, anlarız şimdi.
Yavaşca kafamı çevirdim.Kömür siyahı gözlerini dikmiş bana bakıyordu.Nedenini bilmiyorum ama gözlerine baktığımda içimde garip bi soğukluk, titreme hissediyordum.
"Bana mı söyledin?" derken gözlerine bakmamaya çalışıyordum.
"Senden başka söyleyeceğim biri var mı sınıfta?" diye sordu ciddiyetle ve salak mısın der gibi.
Bu nasıl bir kabalıktı ya.Kör değilim.Ben de görüyorum zaten ikimizden başka kimsenin olmadığını.Kaba adam!
"Yok.Ben sadece sorduğun soruya anlam veremedim" dedim bozulmuş halde.
"Basit bir soru.Çok mu korkunç görünüyorum?" diye soruyu tekrarladı.Bu nasıl soruysa artık.
"Hayır."dedim anlam veremeyerek.
"Öyleyse neden bu kadar korkuyorsun benden?" dedi göz temasını bozmadan.
Ne sanıyordu bu kendini ya? Benim elini itip ondan uzaklaşmamı böyle mi anlamlandırmıştı?Korkuyormuşum.Sensin korkak!
"Korkmuyorum ben kimseden."
"Öyle mi? Merdivenlerden düşmeni engelledim ve normalde teşekkür edilecek yerde, beni gördüğün an kaçıp gittin.Bunun açıklamasını vere bilirmisin?"
"Herhangi bir açıklama yapmak zorunda değilim.Ama madem bu kadar merak ediyorsun, söyleyeyim.Senden korkmadım.
Sadece bana dokunmandan rahatsız oldum, o kadar.Ayrıca teşekkür etmemi bekliyorsan,
bekleme.Merdivenlerden düşmemi engellemeden bir kaç dakika önce arabayla beni eziyordun nerdeyse.
Beni düşmekten kurtarmanı özür olarak kabul ediyorum."Sözlerimi tek seferde söyleyip önüme döndüm.Hiç cevap vermedi.Belki yine sinir bozucu bir şeyler söyleyecekti ama zil çaldığı için çocuklar sınıftaydı artık.Bu yüzden söylemedi herhalde.
Kendini ne sanıyorsa artık.Zaten böyle gösterişli, sert, kaba, birinden ne beklenirdi ki? Ukala.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH İLE BEYAZ
Novela JuvenilSiyah ve beyaz...Bir birine en çok yakışan ve bir birine en çok zıt olan iki renk.İşte biz de böyleydik onunla.Bir birine ait ve bir birine en çok yabancı olan iki insan.