Nihayet son ders zili çaldı.Bir an önce eve gitme fikri iyi geliyordu.
Kalem ve çizim defterimi toplayıp çantama koyduğum sırada kulağımda birinin fısıldamasıyla sıçradım."Rahatsız olduysan bir dahakine dokunmadan engellemeye çalışırım düşmeni.Yaptığım şeyi özür olarak kalbul etmen aptalca.
Ben yapmadığım bir yalnış için özür dilemem.Ayrıca özür dilememi bekliyorsan, bekleme.Arabanın karşısına atlayan sendin."Sözlerini bitirdikten sonra hızla çıkıp gitti sınıftan.
Ne yaptığını sanıyor bu?Gerizekalı, ukala!Dokunmadan engellemek yani düşmeme seyirci kalmak, öyle mi?Karşısına çıkan benmişim.
Daha araba kullanmasını bilmiyor ya.Ayrıca sensin aptall!
İçimde bolca hakaret ettikten sonra sinirlerim bozuk halde çantamı alıp hızla sınıftan çıktım.Daha bir saçmalık yaşamadan eve gitmek istiyordum artık.Okuldan çıkıp otobüs durağına gittim.Sonra da direkt eve geçtim.Kapıyı açmak istediğimde zaten açık olduğunu farkettim.Annem bu saatte evde olmazdı normalde.
Ee? Kapı neden açık o zaman?Yavaşca kapıyı aralayıp içeri girdim.Mutfağa baktığımda kimse yoktu.Televizyonun sesini duyduğumda salona geçerek annemin orada olduğunu gördüm.
Oturmuş, televizyon izliyordu."Anne? Sen gitmedin mi bu gün işe?"diye sordum merakla.
"Hayır"dedi yüzüme bile bakmadan.
"Neden peki? Bir şey mi oldu? Hasta filan mısın? Yine mi başın ağrıyor yoksa?"dedim anlamaya çalışarak.Merak etmiştim çünkü annem fazla işkolik biri olduğu için işe gitmemezlik etmezdi.
"Canım istemedi, gitmedim.Sana hesap vermeyeceğim Narin!"dedi sesini yükselterek.
"Hesap sormuyorum zaten, anne.Seni merak ettiğim için soruyorum....Senden farklı olarak tabi."diyerek hızla merdivenlere yöneldim.
Nerde olduğumu sormadı.Nereden geldiğimi, ilk günümün nasıl geçtiğini...Hiç birini sormadı.Her sene okul çıkışı beklediğim soruları yine alamamıştım. İçim buruk bir şekilde odama çıktım.
Çocukluktan beri annemin tüm sözleri, aşağılamaları, hakaretleri, davranışları kalbime bir hançer olup saplanmıştı.Annem ne zaman beni umursamadan bir şey yapsa ya da bir şey söylese, sanki o hançer haraketleniyor ve kalbimin daha derinine işliyor gibi.Her defasında kalbimden akan kan damlalarını hissediyordum sanki.O kadar kötü bir hiss ki...En kötüsü de yalnız annem değil, herhangi birinin kırıcı davranması bunu hissettiriyordu bana.O hançeri annem saplamıştı kalbime ama her kes hareket ettire bilirdi.
Bu yüzden pek kimseyle muhattap olmak istemiyordum.O hissi tekrar tekrar yaşamaktansa, susmayı tercih ettim hep.Belki de bu yüzdendir insanlara karşı olan uzaklığım, suskunluğum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH İLE BEYAZ
Fiksi RemajaSiyah ve beyaz...Bir birine en çok yakışan ve bir birine en çok zıt olan iki renk.İşte biz de böyleydik onunla.Bir birine ait ve bir birine en çok yabancı olan iki insan.