🌺Bölüm 13🌺

73 15 24
                                    

Sinir harbi geçirten hocalardan sonra sizin yorumlar lokum gibi yapacak beni eminim😍

Tatlı bir bölümü bırakıyorum buraya, herkese iyi okumalar bebekler🌠

🌺🌺🌺

Alnımı ovalarken düşmemem için kollarımı tutan ellere baktım ilk önce, sonra da ellerin sahibine. Murat uzun boyuyla şapşal gibi yüzüme bakarken yakınlık nedeniyle kollarından çıkıp bir adım uzaklaştım.

"Merhaba," mesajlaşmada ki cesur hallerinin aksine şu an utangaç görünüyordu. Sanki beni görmeyi beklemiyor gibiydi. Gerçi ben de şu an onu görmeyi beklemiyordum.

"Selam," dedim ben de gözlerimi ondan kaçırırken.

"Bir şey mi istiyordun?" Dikkatle yüzümü incelerken kaçıp saklanma duygusunu bastırmaya çalıştım. Sıcak bastığı için dudaklarım kururken dudaklarımı yalayıp yüzüne baktım.

"Limonlu su alacaktım da, sıcak yüzünden midem bir garip oldu."

"Gel hadi vereyim," mutfak kapısını açıp bir şey söylememe izin vermeden mutfağa girdi, ardından ben de girip kapıyı kapattım.

"Zahmet etme ben yaparım."

"Ne zahmeti," yüzünde hınzır bir gülümseme oluştu ve göz kırptı. Kaşımı çattım. Murat buzdolabından limon çıkarıp muslukta temiz temiz yıkadıktan sonra tahtanın üzerine alıp bıçakla ikiye böldü. Sonra limon sıkacağını alıp limonu sıkmaya başladı.

"Limon C vitamini deposudur, kalp krizini önler. İmmun sistemimizi yükseltir, limonu yediğimiz zaman lifleri midemizde büyüyüp bizi tok tutar ve sindirim sistemimizi kolaylaştırarak bize kalori yaktırır."

"Güzel bilgilermiş."

"Kalp krizini önlese iyi olur, her an heyecandan bayılacakmış gibi duruyorsun." Erkek tayfasının bu kadar çok bilmiş olmasından nefret ediyordum.

"Çok komik. Niye heyecandan bayılayım?"

"Bilmem," kafasını çevirip bana baktı. Dolaptan su bardağı çıkarıp su döktü, üzerine de sıktığı limonun suyunu. Buzdolabından bir kaç buz çıkarıp attıktan sonra da bir parça nane iliştirdi bardakta ki buzların arasına. Pipet çıkarıp hepsini karıştırdıktan sonra bana uzattı.

Parmaklarımı ona değdirmemeye çalışarak bardağı aldım ve suyu içmeye başladım. Bir kaç yudumdan sonra ferahladığımı hissettim.

"Teşekkür ederim, iyi geldi." Kafasını sallayıp gülümsedi. Üstünde ki bol beyaz gömlek, açık renk kot pantolon ve dağınık duran saçlarıyla yakışıklı görünüyordu. Dün tıraş olduğu belli olan yüzü çoğu kızların cildinden daha temizdi. Badem şeklinde kahverengi gözleri, hafif kalın görünen dudaklarıyla adam benden bile güzel görünüyordu.

"Rica ederim, beğendin mi?"

"Neyi?" Bir an onu bu kadar süzmemden utanmıştım. Ya farkettiyse?

"Suyu," rahatlamış bir şekilde yüzüne baktım.

"Hee, su işte nebileyim, iyi."

"Napıyor-," ben de nerede kaldı diyordum, "ooo gençler, bölmedim inşallah?"

"Ne var ki bölünecek?" Gözlerimle seni öldürürüm İlayda bakışı attıktan sonra normale döndüm. İlayda da umuyorum ki mesajı aldı ve sustu. Bu kez de yüzünü abisine çevirdi.

"Ulan, ömründe bir kez su getirmedin bana ya, sevgilin için neler yapmışsın?"

"Öhö öhö!" Su genzime kaçıp öksürtürken İlayda koşup sırtıma bir kaç tane indirdi.

"Sevgi yani, Sevgi'yi diyorum. Her neyse, sustum."

"Sırtı koptu kızın, çekil şuradan beceriksiz. Sevgilim olmadan tıkanmadan ölmezse bile darbeden ölücek kesin." Murat bir elini karnıma koyup beni desteklerken bir eliyle de sırtımı sıvazlıyordu. Sonunda rahat nefes aldığımı hissedince elimi havaya kaldırıp iyi olduğumu belirttim. Alt tarafı su içecekken iki kardeş beni ne hale sokmuşlardı.

Murat beyin kollarından kurtulup suyumun kalanını mideme yolladım ve ikisine de öldürücü bakışlar atıp koşar adımlarla mutfaktan çıktım. Arkamdan 'hay ben senin yapacağın işe İlayda' deyişini duydum Murat'ın. Salonda misafirlerle birlikte oturan annemi bulup yanında uslu kız gibi geçip oturdum. Murat'ın insanı deli eden bakışları altında olmaktansa misafir teyzelerle oturur dedikodu dinlerdim, daha iyiydi.

Nihayet tüm bu yemek ve misafirlik tantanası bitince rahatlamıştım. Evde makyajımı temizlerken tüm bu olanları düşündüm. Mutfaktan çıktıktan sonra Murat'la göz göze gelmemeye çalışmıştım. Tabii ki bu pek mümkün değildi. Yine de o dakikalardan sonra hiç konuşmadık. Sessizce yemeğimi yerken ara ara üstümde olan bakışları hissediyor ve etrafdakılara çaktırmadan bakıyor mu diye hafifçe bakıyordum. Neyse ki bir sakatlık çıkmadan kendimi eve atmayı başarmıştım.

Çok yorulduğum için telefonu prize taktıktan sonra ders çalışmadan kendimi yatağa atmış ve uyumuştum...

Sevgi Çiçeği / Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin