🌺Bölüm 39🌺

13 2 8
                                    

Herkese iyi günlerr çiçeklerim ve minik uğur böceklerim🐞🌷

Bu bölemden sonra finale son 3 bölüm 🥺

Oy ve yorunlarınızı eksik etmeyin, sizi çok seviyorum 💞

🌺🌺🌺

Bütün geceyi dört dönerek geçirmiştim. Gözüme bir türlü uyku girmiyordu. Sabaha karşın biraz kitap okuyarak uykumu zar zor getirip alarm çalana kadar uyumuştum.

Yine de uyanınca uykusuzluğumdan dolayı sersem gibi hissediyordum kendimi. Berbat bir hissti.

Ne giydiğime pek önem vermeden bulduğum ilk pantolonla tişörtü üstüme geçirip saçlarımı bile taramadan kahvaltı masasına geçtim.

"İyi misin kuzum?" Annem reçeli sofraya koyup bana döndü bu soruyla, "garip görünüyorsun, gözlerin şişmiş."

"Pek uyku tutmadı, sadece iki saat uyudum."

"İstersen bugün okula gitme, dinlenirsin." Gelip saçlarıma bir öpücük kondurdu. Elimi annemin yanağına götürdüm sevmek amacıyla.

"Yok anne gitmem lazım, bugün Nilüfer cadısının dersi var. Derse gitmezsem sınava da sokmaz kesin."

"Peki tamam, ama dikkatli ol tamam mı? Karşıdan karşıya geçerken ışıklara bakmayı unutma."

Gözlerimi devirdim.

"Anne ilk kez okula gitmiyorum, abartma istersen."

"Anneyim ben, anne olunca beni anlayacaksınız Sevgi hanım. Şimdi böyle konuşmak kolay tabii."

"Daha çok gencim," kocaman esnedim, "daha anne olmama çok var."

"Biz babanla aşık olup evlendiğimizde senin yaşlarındaydık. O zamanlar biriyle görüştün mü onunla da evleniyordun. O zamanki gençler sizin kadar şanslı değildi."

"Garip, nasıl ilk insanda doğru evliliği tutturmuşlar acaba?" Annem ben de bilmiyorum dercesine omuzlarını kaldırdı. O babama kendisi aşık olmuştu, kimse onları zorlamamıştı.

"Hadi kahvaltını et çabuk, geç kalacaksın. Murat oğlum seni durakta çok beklemesin, hava soğuk." Bir şey söylemeden kafamı salladım. Annem de diğer odaya geçti.

Murat'a kısa bir mesaj atıp on dakika sonra durakta olacağımı belirttim. O gelene kadar anca oluyordu.

Kahvaltımı yapıp odama tekrar geçtim. Saçlarım dağınık durduğu için biraz saçımı düzelttim ve çantamı alarak evden çıktım. Durağa geldiğimde Murat beni bekliyordu.

"Günaydın bir tanemm," etrafta insanlar olduğu için kısaca sarılıp geri çekildik.

"Gece uyumadın mı?"

"Nereden anladın?"

"Ben anlarım." diyerek göz kırptı. "Şaka bir yana, nedense iyi görünmüyorsun."

"Boş ver beni, hadi otobüs geliyor."

Tam önümüzde duran otobüse bindik, kısa ve benim için uykulu geçen bir yolculuğun ardından benim üniversitemin olduğu durağa gelmiştik. Murat da benimle birlikte inmişti.

"Sen niye indin ki?"

"Sana simit alayım mı? Evden aç mı çıktın?" Gerçekten endişeli görünüyordu. Elimi koluna götürüp sıvazladım.

"Hayır canım, gerçekten iyiyim. Sadece gece uyuyamadım ya o yüzden uykuluyum, biraz da kendimi halsiz hissediyorum. Bir kaç saat geçsin ayılırım herhalde hocaların sesine."

"Bir şey olursa ara tamam mı? Aklım sende kalacak."

"Tamam, merak etme. Bir şey olmaz bana." Parmak uçlarıma kalkıp yanağından usulca öptüm. Murat derin bir nefes aldı bu öpücüğümle. Çok tatlıydı vicdansızın oğlu.

Bir süre sonra ondan ayrılarak derse girdim, amfinin en arka sırasına geçtim ve kaybolmak umuduyla kafamı masaya koydum. Felsefe hocasının sesi ninni gibi geliyordu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevgi Çiçeği / Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin