Sevgi Çiçeği / Yarı Texting

🌺Bölüm 20🌺

Günaydııınnn❤️

Eheheh bu ve gelecek bölümler aşırı tatlı olacak çünkü neden olmasın?

#SevMur ve ben sizi seviyoruzz✨

İyi okumalar herkese🌠

🌺🌺🌺

Sevgi: kankaa

Sevgi: çabuk buraya bak

Kafasız: efendim çiçeğim?

Sevgi: iyi alıştın sen de hee

Sevgi: neyse

Sevgi: bana kombin bulmamız gerek acil

Kafasız: ay noldu noldu

Sevgi: yarın abinle görüşme ihtimalimiz 99.9%

Kafasız: niye yüzde birlik kısmı eklemedin?

Sevgi: heyecandan geberirsem gidemem

Kafasız: saçmalama kız

Kafasız: nereye gideceğiniz belli mi?

Sevgi: no

Sevgi: belli değil

Kafasız: o zaman sana hem gündelik, abartı olmayacak hem de çok şık duracak bir şey olması gerek

Kafasız: biricik abimin aklı başından gitmeli

Kafasız: gerçi gideceği kadar gitmiş ya kdjdjd

Sevgi: noldu ki

Kafasız: geçen gün bana sevgim dedi kfhdnhf

Sevgi: nE

Kafasız: annem mutfaktaydı duydu

Kafasız: annem ikimize öyle bir bakış attı ki sorma

Sevgi: bir şey dedi mi? Ya anneme derse?

Kafasız: yok yok bir şey demedi çünkü abim mutfaktan sıvıştı resmen jdhdndh

Kafasız: ama annemin sormak için an kolladığı çok belli

Sevgi: of Murat of yaktın beni

Kafasız: cayır cayır hemde ahhahahsh

Sevgi: sus ve bize gel

Kafasız: tamamdır patron sustum *ağzıfermuarlıemoji*

Telefonu kapatıp gerginlikle dudaklarımı ısırdım. Şu an yeni başlayan bir şeylerin annemlerin kulağına yetişmesini istemiyordum. Sorun çekinmem değildi, sadece Murat yakın çevremizden biriydi ve eğer olmazsa herkeste her zaman bir beklenti olurdu. Ve ben bunu istemiyordum.

Gerginliğimi geçirmek için su içmeye mutfağa gittim. Aygün teyze gerçekten bir şeylerden şüphelenmişse asla peşini bırakmazdı. Kadın gerçek bir dedektif gibi iz sürer, koku alır gibi her olayın üstüne çıkardı. Gerekirse Murat'ı sıkıştırır, o yetmezse İlayda'yı, en sonda da beni sorguya çeker bir şey öğrenirdi. Bitmiştik.

Annem komşulara geçmiş olmalı ki evde çıt çıkmıyordu, ben de ortalıkta dolanıp kendime uğraş bulmaya çalışıyordum. Yaklaşık on dakika sonra da kapı çalmıştı.

"Yetiştim kanka." Sıcaktan yanakları kızarmış ve terlemişti, belli ki hızlı adımlarla gelmişti buraya.

"Hoş geldin, geç içeri. Sana limonata vereyim kendine gelirsin." Parmak arası terliklerini çıkarıp mutfağa koşturdu beni onayladıktan sonra.

"Dolabına göz attın mı hiç?"

"Cık, evin içinde avare avare gezdim ancak. Sen gelince bakarım diye hiç bir şeyi ellemedim."

"Tamam, kendime geleyim bakarız şimdi. Çok sıcak anacım, çok." Kafamı sallayıp onu onayladım. Cevap olarak ona verdiğim limonatayı kafasına dikledi. Sonra da odama doğru adımladı. Annesini takip eden yavru ördek gibi onu izledim.

"Eveet, gelin hanım. Şimdi sana gelinlik bulmanın zamanı geldi." Gözlerimi devirdim.

"Abartma istersen, sadece bir buluşma."

"Sizi çift yapmak en büyük hayalimdi, o kadar anlatmam bir işe yaradı nihayet." Elimi belime koyup ona döndüm ve tek kaşımı kaldırdım.

"Bak bak bak, neler de dökülüyor İlayda hanımın ağzından."

"Ne sandın kızım. Ama abimi bir konuda alkışlıyorum. Ne koyduğum onca storylere baktı bu kadar senede, ne de ikimizin bir fotoğrafını ona atmama izin verdi. Elin kızının fotoğrafı niye telefonunda olsunmuş. Bu konuda çok düşüncelidir."

"Sürekli sevgili değiştirmektendir o. Başına bela almak istememiştir."

"Abimin Amerikada sevgilisi olduğunu sanmıyorum. Belki konuştuğu falan zaman içinde olmuştur ama bana hiç söylemedi. Biz bu konuda çok yakınızdır her şeyini anlatır bana."

"Hımm," kafamın içinde milyon düşünce vardı. Şimdi tabii ki beni geçmişi ilgilendirmezdi Murat'ın ama insan ister istemez merak ediyordu. Şıpsevdi midir? Kolay sevgili değiştirir mi ya da sıkılır mı? Bunlar önemli konular sonuçta. Haksız mıyım?

"Bu olmaz, çok fazla giydin. Bu da olmaz, bu da, bu da, of." Sessizce arkadaşımın bana elbise bulma çabalarını izledim. Şimdiden odamı dağıtmıştı, hepsini kendine toplatacağım.

"İşte bu! Bu mükemmel olur. Hem yeni, hem günlük, hem şık. Her yere uyar bu, bunu giymen gerek." Elinde tuttuğu elbiseme baktım. İnce askılı, bebek mavisi renkte, etekleri hafif fırfırlı, üstünde pembe ve sarı güllerin olduğu elbisemdi. Çok severek almıştım ama sonradan unutmuş pek giymemiştim. Yarına kısmetmiş.

"Buna altın renkli küpelerini takarsın, güzel olur. Bir kaç tutam saç öne, kalanını da arkadan topladık mı tamamdır, mükemmel olacak. Abimi de benim hazırlamam gerek şimdi. Yanına yakışması gerek," dedi sırıta sırıta.

Ben de güldüm. İlk kez biri için özellikle hazırlanmaya çalışıyordum, garip bir hissti.

"Sen de abimden hoşlanıyorsun dimi? Anlarım ben, hadi dökül."

"Kim kimden hoşlanıyormuş?"

"Anne?"

"Zehra teyzecim?"