Anne olmuştum kızım ecrin deniz'im bugün doğalı tam bir ay olmuştu. Banyodan çıkıp odaya girdim. Kuzey kızımızın beşiğinin başında uyuyan kızımızı izliyordu. Sürekli yanağını okşuyorsu parmağı ile.
Yanına doğru gittim "sevgilim uyandırıcaksın bıraksanda uyusa"
"bırakamıyorum ki çok güzel baksana insan izlemeye doyamıyor" dedi babalık kuzey'e çok yakışmıştı.
"çook çok güzel" dedim
"sen nasılsın yavrum ağrın falan var mı" diye sordu
"yok sevgilim iyim merak etme" dedi ilk bir hafta annelerimiz bizde kaldı yardımcı olmak için bu süreçte ağrılarım olduğu için herkes üzerime titriyordu. Artık evimizde üç kişilik çekirdek ailemiz kaldık.
"ben sofrayı hazırlıyorum yemek yiyelim rahat rahat birazdan senin bu cadı kızın ortalığı inletir" dedim
"cadı deme kızıma prensesim o benim" dedi mutfağa geçip masayı hazırlamaya başladım. Size bu sürçi anlatayım doğum çok zor olmadı aslında ecrin hanım gelmeye Okadar meraklıydı ki dokuz ayı doldurmaya on gün kala doğdu çok şükür sağlıklı da doğdu.
Her ne kadar çok istersemde kuzey'i doğuma girmeye ikna edemedim dışarıda bekledi annemin söylediğine göre hemşire ecrini kucağına verdiğinde ağlamış kuzey o anı görmeyi çok isterdim açıkçası.
Bütün aile pervaneydi etrafında dedesi babanesi anannesi dayısı hatta umut bey daha doğalı iki gün olmuş bebeğe dayı dedirtmeye çalıştı kuzey de çıldırdı tabi bu duruma. Sofra hazırdı kuzey de gelince oturup yemeye başladık kuzey telsizi elinden bırakmıyordu resmen.
"akşın yavrum sana söylemem gereken birşey var"
"kötü bişey olmadı dimi"
"hayır hayır korkma öyle bişey değil ben mekanın yarısını restorana çeviricez gündüzleri ben geceleri uğur ilgilenicek"
"niye ki"
"e biliyorsun güzelim geceleri orada olmam gerekiyor artık sizi yalnız bırakmak istemiyorum"
"sen nasıl mutlu olucaksan öyle yap sevgilim ben her kararında yanındayım" dedim ecrinin sesi geldi telsizden
"prensesim uyandı ben alıp geleyim"
"cadı iki dakikada inletti ortalığı" dedim kuzey'e inat
"cadı deme kızıma" diye bağırdı içeriden biraz sonra kucağında kızımla geldi yanıma
"yavrum ecrin açıkmış sanırım" dedi kalkıp kızımı kucağıma aldım koltuğa geçip emzirmeye başladım kuzey'de yanımıza gelip oturdu.
"akşınn bişey diycem"
"hııı"
"beni nezaman duyurucaz" diye sordu
"prenses kızın izin verdiği zaman malum uyumuyor bana yaklaştığın anda bağırıyor"
"yapmaz dimi kızım yapmazsın yapma be kızın acı şu babaya ölüyom şu ananın hasretiden"
"vallaha sevgilim bu gidişle bir kaç ay daha beklemen lazım gibi görünüyor" dedim
"ölürüm bak yemin ediyorum lan aylardır tık yok zaten kurudum kaldım lan"
"kuzeyy bağarma çocuk korkucak"
"özür dilerim ben naptığımın farkındamıyım be yavrum"
"tamam tamam kıyamam sana kırkı çıksın e benimde toparlanmam lazım malum"
"harbi mi kaç gün var kırkının çıkmasına on on gün iyi sıkarız dişimizi yani bu gidişle diş kalmıycak ama" dedi kalktı yanımızdan
"nereye" diye sordum
"soğuk bir duş almam lazım biraz daha bakarsam kötü şeyler olacak" dedi açıkta kalan göğüsümü işaret ederek... Kuzey'in bu hali gülmeme sebep oldu ben gülünce kızım da güldü
"bak bak ana kız dalga geçiyorlar bide benimde güldüğüm zamanlar gelicek ozaman görüşücez akşın hanım"
"görüşelim kuzey bey" dedim kuzey gitti bende kızımı emzirmeye devam ettim.
Doyduğunu anlayınca kucağıma alıp gazını çıkarmaya başladım kuzey banyodan çıkıp sofrayı topladı. Tekrar yanımıza geldi.
Ben kızım kucağımda salonda volta atarken kuzey hayran hayran bizi izliyordu.
"Allah'ım sana şükürler olsun" dediğini duydum kalkıp yanımıza geldi sarıldı
Cebinden bir kutu çıkardı bana uzattı "biraz geç oldu aslında ama fırsat bulamadım vermek için" dedi
"bu ne için" diye sordum
"sen bana dünyanın en güzel hediyesiydi verdin karşılığında ne versen az kalır biliyorum ama küçük bişey almak istedim" dedim kutuyu açtı kuzey yıldızı kolye vardı içinde
"çok güzel ama niye iki tane" dedim
"biride bu küçük hanıma taka bilecek yaşa gelene kadar sen sakla" dedi kolyeyi boynuma taktı.
"seni çok seviyorum"
"sana tapıyorum"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKŞIN +18 (mahalle hikayesi)
RomanceHikayede argo küfür ve cinsel içerik mevcut +18yaş üstü için uygundur... Akşın ve kuzey'in çınar mahallesinde geçen hikayesi... "günaydın bücür" "bana nezaman bücür demekten vazgeçicen acaba çok merak ediyorum" "vazgeçmiycem oyüzden hiç merak etmene...