36.bölüm

22.1K 1.2K 428
                                    

40 dakikanın sonunda hastaneye varabilmiş, şu anda ise Elif'in söylediği odaya doğru ilerliyordum.
Garip bir heyecan vardı içimde.
İlk kez görüştüğümüzde bile bu kadar heyecanlanmamıştım.

Elif benim için anne ve babasını eve göndermiş, onlara dinlenmeleri gerektiğini söylemişti.
Onun için ayriyetten teşekkür edecektim ona.
Adımlarım hızlı ve aceleciydi, bir an önce Alaz'ın yanına gidip sımsıkı sarılmak istiyordum ona.

Sonunda Elif'in söylediği odanın koridoruna girmiş, kapının önünde beyaz tenli, kahverengi saçlara sahip bir kız görmüştüm.
Üstünde salaş bir tişört altında ise siyah bir eşofman vardı.

Sanırım bu Elif'ti. Bana doğru dönmesiyle, bundan emin olmuştum.
İnstagrama attığı postlardan zaten biliyordum onu, ama gerçekte çok daha güzeldi.

Kahverengi düz saçları ve tombul yanakları ona farklı bir sempati katıyordu.
Yanakları ve fiziği birbirine zıttı, çünkü zayıf biri olmasına rağmen poğaça yanakları vardı.
Dolgun dudakları ve yuvarlak burnu ile çok tatlı görünüyordu..

Hem tatlı hem güzel olmayı nasıl başarabilmişti bilmiyordum, ama tıpkı abisi gibiydi.

Ona doğru yürüyüp selam vermemle, hemen selamımı almış ve bana samimi bir sarılma ile karşılık vermişti.

- İyi misin, solgun görünüyorsun biraz.

- Abim için 2 gece burada kalınca birazcık yoruldum, ondandır.
Sen nasılsın, nasıl gidiyor?

- İyiyim, teşekkür ederim. Abinin haberi yok değil mi bugün buraya geleceğimden?

- Hayır söylemedim, sen sürpriz yaparsın diye düşündüm.

- Çok tatlısın ya, çok sağol.

- Ne demek, hadi sen hemen içeri gir de abimi şoka sok. Ben kantinde takılırım. Bir şey olursa da ararsın.

- Tamamdır Elif, tekrardan sağol.

- Ezgi, geldiğinden beri 3.kez teşekkür ediyorsun. Vallahi döveceğim sonunda. Teşekkür etmene gerek yok.

- Tamam teşekkür-

Tekrardan teşekkür ediyor olduğumu fark etmemle, dudaklarımı kapatmış ve susmuştum.

Daha sonrasında ise dayanamayıp, küçük bir kahkaha salmıştım.
Elif de benimle beraber gülümsemiş, ve beni abisinin odasına doğru itmişti.

Elif koridorda daha fazla durmayıp asansöre binmişti.
Bense hala kapıda dikilip kalp atışlarımın sakinleşmesini bekliyordum.
Sonunda tüm cesaretimi toplayıp, kapıyı açmamla, Alaz'ı yatakta uzanır bir vaziyette görmüştüm.
Suratı pencereye dönük olduğu için hala beni fark etmemiş, dışarıyı seyrediyordu.

Odanın içine iki adım atmamla, sonunda Alaz'ın dikkatini çekmiş olacağım ki, bana doğru dönmüştü.

Göz göze gelmemizle, Alaz'ın gözlerinin nasıl büyüdüğüne şahit olmuştum.
Burada olduğuma inanamıyor gibiydi.
Ben de hala inanmıyordum orası ayrı konuydu.

- Ezgi, senin ne işin var burada? Allah'ım yoksa hala rüyada mıyım?

- Sen rüyanda beni mi gördün?

- Ne?

Ben ne diyordum şu an Allah aşkına?
Konumuz bu muydu salak Ezgi...

- Evet buradayım, çünkü senden 1.5 aydır haber alamadığım için deliye döndüm. Söz vermiştin geleceğim diye, ama gelmedin Alaz.

- Gelmedim değil, gelemedim güzelim.
Özür dilerim, ama elimde değildi.

ASKER HATTI |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin