Evett bir günde 2 bölüm! Bunu hem 2k'nın şerefine hem de kısa bölümlerin telafisi için atıyorum.
Ben az önce iki yıl falan önce yazdığım ( yayından kaldırdım) kitabın yorumlarına baktım. Neredeyse tamamı linçti. Ama bu kitaba şu ana kadar hiç linç yorumu gelmedi. Bu duruma iki şey sebep olabilir.
1. Linus size büyü yapmış
2. Ben gerçekten bir şeyler başarmışım :')***
Evde boş boş oturuyordum. Kafedeki müdürümüz yine tatile gitmişti ve geçici süreliğine iş yoktu. Ama bu iyi değildi tabii ki. Çünkü benim para kazanmam gerekiyordu.
Yeni iş bulmam çok uzun sürerdi. Bu civarlarda da iş yoktu zaten. Ben kara kara düşünürken Linus'u gördüm ve aklıma sinsi planlar geldi.
Hemen gidip onu kucağıma aldım ve yatağıma geri döndüm.
"Linus'cuğum bugün çok yakışıklı gözüküyorsun. Diyorum acaba böyle iki üflesen para falan yapsan olur mu öyle?" Bana mı öyle geliyordu yoksa Linus 'nereye düştüm ben aq' bakışı mı atıyordu?
"Bakma bana öyle. Paraya ihtiyacım var. Her türlü şaklabanlığı yapıyorsun iki paracık da yap çok mu zor? Bir dakika. Yoksa direk seni mi satsam? Baya para edersin ha" kendi dediğime gülerken gerçekten delirdiğimi de anladım.
"Ya n'olur bana biraz yardım etsen" Tepki almayınca siktir ettim ve tekrar kara kara düşünmeye devam ettim.
Etrafıma baktığımda Linus'un yine ortalıkta olmadığını gördüm.
"Lan nereye gittin iki dakikada. Tamam korkma şaka yaptım satmayacağım" Seslene seslene salona giderken Linus'un masanın üstünde, onun üstünde de boya kalemleri ve kağıt gördüm. Çizim yapmaya bayılırdım.
"Oha zeki seni. Evet evet çizim yapıp satabilirim. Ama kim alır ki? Neyse bir şansımı deneyeyim" Boyaları ve kağıdı aldım. Acaba ne çizsem?
"Linus gel çocuğum seni çizeceğim. Hareket etme tamam mı?" Şu halime bakın. Cansız bir oyuncağa hareket etme diyorum. Gerçi pek cansız sayılmaz.
Kanepeye oturdum ve Linus'u çizmeye başladım. Yaklaşık yarım saatin ardından şaheserimi bitirdim. Çok yetenekliyim maşallah.
"Bitti. Nasıl olmuş?" Çizimi gösterir göstermez Linus masadan aşağı düştü.
"Noldu ya? Tamam biraz yamuk olmuş ama satılır bence" Çizimin hemen fotoğrafını çekip instagram hesabımda paylaştım.
@efraart
Çizim satılıktır. Fiyat 50tl
Fotoğrafı atar atmaz bir sürü yorumlar gelmeye başladı. Heyecanla telefona bakarken hepsinin linç yorumu olduğunu gördüm. Herkes dalga geçiyordu.
@452 lütfen sana 50tl vereyim bir daha çizim yapma
@836 bunun nesi 50tl pardon?
@529 çarpılmış la bu
@183 gelişmen gerekiyor ↩️
@386 bence bıraksın direk@482 Seda Sayan'laştım
Ay siz ne anlarsınız sanattan falan. Ama harbi o kadar kötü mü olmuş ya. Linus hâlâ yerde.
"Feriha kalk biri görecek" Kıpırdamıyor bile. Sanırım bu şekilde de para kazanamam. Sosyal medya hesabı açıp dilencilik mi yapsam?
"Liinuus gel senin kol bacağını kırıp çocuğum gibi tanıtıp dilencilik yapam olur mu?" Ay yok böyle de olmaz. Ali'yle mi konuşsam. Belki bana bir iş bulur. Telefonu alıp arayacakken bir anda elektrik gitti ve her yer kapkaranlık oldu. Sanırım bu bir işaretti. Aramamam için. Güçlü yağmur başladı ve şimşek çakıyordu. Benim şimşeğe fobim vardı. Daha doğrusu travmam.
Anında korkudan gözlerim doldu resmen. Hep uyumadan önce dua ederdim şimşek çakmasın diye. Noldu birden böyle?
Elim ayağım titremeye başladı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Şimşek çakmasından daha beter bir şey varsa o da şimşek çakarken elektriğin gitmesidir.
Kanepenin köşesine yığılıp oturuyordum. Dizlerimi kendime çekip kafamı da üstüne koydum. Bu şekilde hareketsiz duruyordum. Nefes almakta güçlük çekiyordum. Astımım yoktu ama bu tür durumlarda nefessiz kalıyordum.
Yanıma yaklaşan adım sesleri daha fazla korkmamı sağlıyordu. Hıçkırarak ağlamaya başladığımda adım sesleri durdu. Kafamı kaldırdığımda elektriklerin geldiğini gördüm. Ama hâlâ şimşek çakmaya devam ediyordu.
Elektriklerin gelmesi içimi az da olsa rahatlatmıştı. Odama gittim ve hemen yorganımın altına girdim. Burası benim sığınma alanıma çevrilmişti. Önce Linus'tan şimdi de şimşekten korunmak için buraya saklanıyordum. Evet şimşek şu anda bana hiçbir şey yapamazdı. Ama o zaman yapmıştı.
Yıl 2012
9 yaşındayım. Yurdun müdürüyle beraber pikniğe gelmiştik. Hayatımda ilk defa bir pikniğe gitmiştim. O kadar mutluydum ki anlatamam.
"Efra bak sincap!"dedi Alya. O benim yurttaki tek arkadaşımdı. Sincabı yakalamak için peşinden koştum ama yakalayamadım. Geri dönmek istediğimdeyse aslında ne kadar uzun bir yol koştuğumu anlamıştım. Etrafımda kimse yoktu. Ormanın ortasında bir başına kalmıştım. Kaybolmuştum!
O an korkudan bir o tarafa bir bu tarafa koşuyor yolu bulmaya çalışıyordum. Aslında piknik alanından uzaklaştığımı nerden bilebilirdim ki?
En sonunda yoruldum. Bir ağacın kenarına kıvrılıp oturdum ve kurtarılmayı bekledim...bekledim
Akşam olmuştu. Şiddetli yağmur yağıyor, şimşek çakıyordu. Kurt sesleri geliyordu. Korkudan oracıkta öleceğimi düşünüyordum. Bu düşünceme sebep olacak asıl olay yaşandı.
Altında oturduğum ağacı şimşek çarptı. Her ne kadar şimşek bana bir şey yapmasa da ağacın yanan yaprakları üzerime döküldü.
Bağırarak etrafta koşuyordum. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki, bu kadarına dayanamamış oracıkta bayılmıştım. Yağmur beni yanmaktan kurtarmıştı ama yeni bir fobi de getirmişti beraberinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİNUS (Tamamlandı)
HorrorO gün sadece dikkatimi çeken o oyuncağı almak istemiştim. Başıma bunların gelebileceğini kim bilebilirdi ki? [KİTABIMIN BENZERİNİN YAPILMASINI ASLA İSTEMİYORUM. GÖRÜRSENİZ EĞER LÜTFEN ŞİKAYET EDİN. ÇÜNKÜ BEN KİMSEYE BU KONUDA İZİN VERMEDİM] Başlangı...