Fotoğrafçı

43.7K 2.6K 663
                                    


Efra'dan

Gözlerimi açtığımda bilmediğim bir yerde olduğumu gördüm. Anında içimi korku sarmıştı. Burası neresiydi?

Ayağa kalktım ve etrafa göz attım. Küçük bir orman eviydi. Ama kim getirmişti beni buraya? Kimin eviydi burası?

Tam bu anda odaya tanımadığım 25li yaşlarda sarışın bir adam girdi. Beni görünce gülümsedi.

"Uyanmışsın. İyi misin?" Ona korku dolu gözlerle bakıyordum ve cevap vermedim. Korktuğumu anlamış olacak ki konuşmaya başladı.

"Merak etme. Seni kaçırdığım falan yok. Benim adım Deniz. Fotoğrafçıyım. Doğal olarak da fotoğraf için buraya geldim. Sabaha karşı ormanda yürüyüş yaparken seni gördüm. Yaralı olacağını düşündüm bu yüzden buraya getirdim" Gülümsüyordu ve samimi bir şekilde konuşuyordu.

"Teşekkür ederim. Ama buraya giriş yasak değil mi?"

"Beni sorgulayacağına kendine bak. Sen de buradasın" Güldü. Ben de güldüm. Haklıydı.

"Neden buradasın peki? Kayıp mı oldun?" Diye sordu yanıma oturarak.

"Hem evet hem hayır"

"Nasıl yani?"diye sordu merakla.

"Boş ver"

"Peki. Elma ister misin?" Ceketinin cebinden çıkardığı elmayı bana uzattı. Şu an o kadar açtım ki elmayı bırakıp direk onu yiyebilirdim. Ama yapmadım tabii ki. Elmayı aldım ve teşekkür edip bir ısırık aldım.

"Yürüyüşe çıkıyorum. Gelmek ister misin?" Onu onayladım ve birlikte evden çıktık. Dün farketmemiştim ama orman gerçekten mükemmeldi.

"Her şeyi bırakıp ömür boyu burada yaşayabilirim"dedim etrafa hayranlıkla bakarken.

"Küçüklükten beri ormanları çok seviyorum. İnsanlardan uzak ve huzurlu"dedi o da etrafı izlerken.

"Hey şuraya bak" İşaret ettiği yere baktığımda yavru bir tavşan gördüm. Tam yanına gidecektim ki Deniz beni durdurdu.

"Bekle. Böyle gidersen korkup kaçar" Fotoğraf makinesini çıkardı ve çalıların arkasına saklanıp bir sürü fotoğraf çekti.

"Şimdi gidebilir miyim?"

"Git bakalım. Ama dikkatli ol. Korkutma onu"

Tavşan yerdeki otları yemekle meşguldü. Sessizce yanına gittim ve hızlıca yakaladım. Kucağıma alıp sevmeye başladım. Deniz yanıma geldi ve o da başını okşadı.

"Bu işte gerçekten iyisin" Gülümsedim. Ben tavşanı sevmekle oyalanırken Deniz fotoğraf makinesini kaldırıp bana gösterdi. Bir sürü fotoğrafımı çekmişti.

"Nasıl olmuş? İki tane tavşan" Güldüm. Fotoğraflar gerçekten harika olmuştu.

"Çok güzel" Fotoğrafları çıkardı ve bazılarını bana verdi. Alıp cebime koydum.

"Bak annesi geldi" Gösterdiği yere baktığımda annesinin gözlerindeki endişeyi görmüştüm. Eğilip tavşanı yere bıraktım. Hemen annesinin yanına koştu ve beraber ormanın derinliklerine gittiler.

"Neden ağlıyorsun?" Deniz'in sorusuyla ağladığımı daha yeni fark etmiştim.

"Hiç duygulandım biraz"

"İyi olduğuna emin misin?" Kafamı salladım.

"Hadi gidelim"

Beraber baya bir süre gezdik. Deniz ormanı avucunun içi gibi biliyordu. Bir sürü meyve ağaçları vardı. Bir güzel karnımı doyurdum.

Dolaşmaya devam ederken karşımda bir uçurum olduğunu fark ettim. Koşarak dibine kadar gittim ve oturdum.

"Buraya gel. Bu çok tehlikeli!" Deniz endişeyle yanıma geldi.

"Çok güzel burası"

"Delirdin mi sen? Her an çökebilir hadi kalk" Kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.

"Çok korkaksın" Ayağa kalktım ve yürüdüm. Arkamdan baktığını hissediyorum.

"Sen de manyaksın" dedi yanıma gelerek. İkimiz de güldük.

Günümüz bu şekilde çok güzel geçmişti. Hiç vahşi hayvanla karşılaşmamıştık. Sanırım insanların doğayı kirletmemesi için uydurulmuş bir yalandı.

Deniz'in kulübesine geldik ve içeri geçtik. O yiyecek bir şeyler hazırlarken ben de etrafa bakıyordum.

"Çok pasaklısın" dedim etrafın tozuna yüzümü buruşturarak. Gülerek yanıma geldi.

"Biliyorum"

"Burada nasıl yaşıyorsun?"

"Genelde günümü dışarıda geçiririm. Bu yüzden temizleme gereği duymuyorum"

"Peki geçimini nasıl sağlıyorsun?"

"Fotoğrafçılık da bir meslektir" Tabakları masaya koydu ve oturmam için işaret etti. İkimiz de oturduk.

"Teşekkür ederim" dedim ve önümdeki sucuklu yumurtayı yemeye başladım.

Ormanın ortasında tanımadığım bir ev ve onun hakkında tek bildiğim ismi ve mesleği olan bir adamla sucuklu yumurta yemek mi?

Ben gerçekten iyi değildim.

Evett. O kadar şey yaşadık ayol biraz da minnoş bir bölüm olsun değil mi?

LİNUS (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin