Nefret

36K 2.3K 1.1K
                                    

🤎🤎🤎

Can sıkıntısıyla telefonda takılıyordum. Yaklaşık iki haftadır Linus ortalıkta yoktu. Onu çok merak ediyordum. Acaba bir sorun mu olmuştu?

Oğuz beyin annesi hastalanmıştı ve memleketine gitmişti. Daha sonra da Alya'yı yanına almıştı. Annesinin durumu iyileşiyordu ve Alya'yı da 'müstakbel' gelini ile tanıştırmak için götürmüştü. Yani niyetleri baya ciddiydi.

Ben de tabii ki her zaman olduğu gibi yalnız kalmıştım. Linus da ortalıkta yoktu.

Normalde zaten yalnız hayat süren biriydim. Ama artık onlara o kadar alışmıştım ki yalnız kalınca kendimi çok kötü hissediyordum.

Sıkıntıyla nefes verdim ve biraz da olsa kendime gelebilmek adına dışarı çıktım. Hava güzeldi. Ne soğuk ne de sıcak.

Kulaklığımı taktım ve şarkı dinleyerek dolaşmaya başladım. Saat gece birdi. Evet bu saatte dışarı çıkmak pek güvenli değildi. Ama evde kendimi çok huzursuz hissediyordum.

Ben başımı aşağı eğip dolaşırken aşağıda arkamdan gelen bir gölge gördüm. İçimi bir korku sarmıştı. 'Acaba beni mi takip ediyor?' düşüncesi anında yerini almıştı.

Adımlarımı hızlandırdım. O da hızlandı. Arkaya dönmeye cesaret edemiyordum. Bu yüzden hızlanarak kalabalık bir yere gitmeye çalışıyordum. Ama şu an öyle bir yerdeydim ki ıssız backrooms gibiydi.

Kolumdan tutup çekmesiyle tam çığlık atacaktım ki ağzıma bir bez parçası tutulduğunu fark ettim. Gözlerim kararıyor başım dönüyordu. En sonda ise dayanamadım ve gözlerimi kapattım.

***

Uyandığımda karanlık bir odada olduğumu fark ettim. Ellerim zincirlenmişti. Ağzımı da bağlamıştılar.

Neden sürekli başıma bir iş geliyordu? Tüm bunların sebebi ben miydim, yoksa başka bir şey mi?

Gözlerim dolmuştu. Zayıf olmaktan nefret ediyordum ama yaşadıklarım dayanılacak türden değildi.

Tanıdık bir kahkaha sesi geldiğinde içimi korku sarmıştı. Bu sesi nerede olsa tanırdım.

Ellie

"Linus'un biricik aşkı uyanmış mı?"dedi alay edercesine. Sinirden delirmek üzereydim. Bu kız benden ne istiyordu?

"Şu an muhtemelen neden burada olduğunu sorguluyorsun. Sen o güzel kafanı yormadan ben anlatayım istersen" Kafamı anlat dercesine salladım. Şu ana kadar bu olay hakkında bana o kadar çok şey anlatmıştılar ki artık hangisi gerçek hangisi yalan seçemiyordum. Aynı kişi bile farklı şeyler anlatıyordu.

"Getirin"dedi Ellie yandaki adamlara emir vererek. Bir anda karşımda Alya'yı görünce çok şaşırmıştım. Her tarafı yara bere içindeydi. Dayak yediği belliydi. O Oğuz beyin yanında değil miydi?

"Şimdi sana bir teklifim var" Bakışlarımı tekrar ona yönlendirdim.

"Alya'nın hayatta kalmasını istiyor musun?" Hiç düşünmeden kafamı salladım.

"Güzel. O zaman Linus'tan uzak duracaksın. O aptal kafalı benim imparatorluk için bunu istediğimi sanıyor. Ama benim tek istediğim o. Linus benim ve bana ait. Sen aramızdan defolup gideceksin. Eğer gitmezsen.." Alya'nın boğazına bıçak dayadı "Onu öldürürüm"

LİNUS (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin