Manita

41.1K 2.7K 2.6K
                                    

Merhabalar. Dün iki bölüm atacaktım ama yetiştiremedim özür dilerim🤎

Bu arada psikolojinizi ne kadar bozduysam artık birazdan beni de Linus sanacaksınız diye korkuyorum dkdmdnjdmd

Sizce burcum ne?

Koşarak aşağı kata indim. Ama ne Linus ne de etrafa toplanan insanlar vardı. Hepsi bir anda yok olmuştular sanki.

Tekrar yukarı çıktım. Bu olanlara anlam veremiyordum. Her şey o kadar karmaşıktı ki.

İçeri girdiğimde Alya koşarak yanıma  gelip sarıldı. Hıçkırarak ağlıyordu.

"Nereye kayboldun sen?"diye sordu endişeyle. Hiçbir şey söylemedim. Tekrar onun odasına gittim. Alya da peşimden geldi.

"Bunları yakalım"dedim çarşafları yatağın üzerinden toplayarak. Alya hiçbir şey demedi. Sadece beni izliyordu.

Hepsini topladım ve demir bir kovanın içerisine koyup benzin döktüm. Kibriti de yakıp kovaya attım ve kapağını kapattım.

"Maaşımızı alınca yenisini alırız. Ama o pis kanın evimizde kalmasına izin veremezdim"

"Yıkasaydık"

"Çamaşır makinemiz mi var? Ha eğer elinle nereden geldiğini veya kime ait olduğunu bilmediğin bir kanı yıkayacaksan pardon" Tekrar ağlamaya başladı.

"Yeter artık Alya. Ağlamak hiçbir şeyi değiştirmiyor. Linus belli ki ölene kadar bizi rahat bırakmayacak. Artık soğuk kanlı olmamız lazım anlıyor musun?" Hiçbir şey söylemedi.

"Hadi gel. Artık ayrı uyumayalım bu da riskli" Beraber odama gittik ve yatağa uzandık. Alya gözlerini kapatarak uyumaya çalışıyordu. Yorganı burnuna kadar çekmişti ve titriyordu. Bana ilk günki halimi hatırlattı.

Alya'nın bana seslenmesiyle gözlerimi açtım. Korkuyla beni uyandırmaya çalışıyordu.

"N'oldu?"diye sordum endişeyle.

"Salondan sesler geliyor" Dikkatle dinlediğimde gerçekten geldiğini duydum.

"Alış artık her gece yaşayacaksın bu durumu" Başımı tekrar yastığa koydum. Alya direkt yorganın altına girdi. Ve evet yine ağlamaya başladı.

"Eğer rahatlayacaksan gidip bakayım"

"Ben de seninle geleceğim" Omuz silktim ve yataktan kalktım. Bence Linus'un bunları yapmasının başlıca sebebi ondan korkmamız. Çünkü niyeti bizi korkutmak ve biz korkmasak ne yapar çok merak ediyorum.

Beraber kapının önüne geldik. Alya arkada ben öndeydim. Yavaşça kapıyı açtım ve salonun ışıklarını yaktım. Kimse yoktu ama televizyon açıktı. Gidip kapattım. Alya odanın kapısının önünde bana bakıyordu.

"Bak gördün mü? Kimse yok işte"

"Efra kendine gel. Odadan ses gelipte kimsenin olmaması daha korkutucu bir durum" Evet haklıydı aslında. Ama yine de Linus'u görmekten iyidir.

Ben tam odaya geri dönecektim ki Linus'un Alya'nın arkasında olduğunu farkettim. Olduğum yerde donakalmıştım.

"N'oldu?"diye sordu Alya. Daha fark etmemişti. Tam baktığım yere bakacaktı ki hemen onu durdurdum.

"Arkana bakma ve buraya gel" Alya durumu anlamış olacak ki, koşarak yanıma geldi. Linus kapının önünde durmuş gülümseyerek bize bakıyordu .

"Neye gülüyorsun? Söyle biz de gülelim"diye bağırdım sinirle. Alya koluma cimcik attı.

"Siz onun kusuruna bakmayın. Özünde iyi biridir aslında"dedi Alya geveleyerek. Dayanamadım güldüm. Linus da güldü. İlk defa.

"Neden gülüyorsunuz?" Sesi titriyordu ve gözleri dolmuştu.

LİNUS (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin