Can

45K 2.9K 1K
                                    

Alya ile beraber onun evine gitmiştik. İçimde garip bir sıkıntı vardı. Sanırım bu sıkıntı abisiyle ilgiliydi. Sadece birkaç kez görmeme rağmen hiç sevmiyordum.

Muhtemelen soracaksınız ki bu kız yetim değil miydi? Bu abi de nereden çıktı?

Evet. Alya'nın anne ve babası yok ancak ondan 4 yaş büyük abisi var. Alya 6 yaşındayken ailesi kazada ölmüş ve abisiyle kendisi yetimhanede kalmışlar. Farklı yetimhanelerde kalmışlar tabii. Abisi reşit olduktan sonra bir iş bulmuş ve Alya reşit olana kadar da kendilerine bakacak duruma gelebilmişti. İşte sonra da Alya reşit olduktan sonra birlikte yaşamışlar.

Kardeşine karşı iyi bir abiydi. Ancak onda hoşlanmadığım bazı konular vardı. Ne zaman beni görse garip garip bakıyordu ve bakışları gerçekten rahatsız ediciydi.

Alya önceden abisiyle konuşmuştu. O da onlarda kalmamda bir sakınca görmemişti.

Şu an Alya'yla beraber onun odasına oturmuş sohbet ediyorduk. Abisi evde değildi. Umarım biz uyuduktan sonra gelir.

"EFRA!" Alya'nın bağırmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

"Sen beni dinlemiyor musun? Âşık diyorum" Konu neydi tam olarak?

"Kim âşık? Kime âşık?" Sinirle soludu.

"İki saattir ne konuşuyorum burada?"

"Ne konuşuyorsun?" Yastığı aldı ve kafama vurmaya başladı. Çok da güçsüzmüş.

"Linus diyorum, âşık diyorum, sana diyorum" Ne saçmalıyordu yine?

"Ha...ne? Ya ne alaka? O insan bile değil.

"Kız baksana seni yangından kurtardı. Ay bir de kucağına almıştı. Çok romantik" Bıkkınca göz devirdim.

"Onun kurtardığını nerden biliyorsun? Hem yangını onun çıkarmadığı ne malum" Yastığı bu sefer daha sert kafama vurdu. Yani en azından denedi.

"Gerizekalı arkadaşım, sizin evde senden başka insan mı yaşıyor? Hem belki diyelim komşulardan biri sana yardım etmek istedi. Dokuzuncu kattan atlayan bir insan nasıl sağ çıkar? Yangını da eğer o çıkarsaydı neden o kadar insanın içinde kimliğini gizlemeden sırf senin için dokuzuncu kattan aşağı atlasın ki?"

"Tamam orası öyle ama bu âşık olduğu anlamına mı geliyor? Belki başka bir sebebi vardır"

"Ayy çok romantik"dedi benim söylediklerimi umursamayarak. Eminim hepinizin böyle önüne geleni âşık sanan bir arkadaşı vardır.

Onun aksine ben direk elimle kafasına bir tane şaplak attım. Dudaklarını büzüp bana sinirle baktı ve tekme atıp beni yataktan aşağı attı.

Acıyla popomu ovuştururken yatağın altında Linus'u görmemle boş bulundum ve çığlık attım.

"Ne oldu?" Alya hemen yanıma geldi ve benim baktığım yere baktı. Ama Linus artık orada değildi.

"Neden bağırdın?"diye sordu endişeyle.

"Linus'u gördüğümü sandım. Belki de sanmadım. Belki de gerçekten de gördüm" Alya elini alnıma koydu ve ateşime bakıyormuş gibi yaptı.

"Sen iyi misin? Gördün mü görmedin mi?" Yatağa oturdum ve derin bir nefes aldım.

"Gerçekten bilmiyorum. Bu aralar yaşadığım şeyler o kadar mantıksız ki gerçeklik algımı kaybettim. Gördüğüm şeylerin hayal mi yoksa rüya mı ve ya gerçek mi olduğunu anlayamıyorum" Alya yanıma oturdu ve elimi tuttu.

"Her şey düzelecek. Hadi uyuyalım istersen?" Kafamı salladım ve banyoya gidip işlerimi hallettim. O sırada Alya da giymem için pijama koleksiyonundan pijama bakıyordu. Evet Alya tam bir pijama delisi. Normal kıyafetten çok pijaması vardı.

Sonunda birini seçti ve bana verdi. Ben giyerken o da lavaboya gitmişti. Daha sonra kendisi de giydi ve yatağa uzandı. Ben de yanına uzandım ve gözlerimi kapattım.

Gece yarısıydı. Odada duyduğum ayak sesleri beni uyandırmıştı. Ancak uyandığımı belli etmemek için her şeyi yapıyordum. Bu benim çocukluktan beri huyumdu. Sanki uyursam her şeyden korunabilirdim.

Adım sesleri yaklaşıyordu. İlk başta bu gelenin Linus olduğunu düşünmüştüm. Daha sonra burnuma gelen yoğun sigara kokusuyla gelenin Alya'nın abisi Can olduğunu anlamıştım. Onun ne işi vardı burada?

Yatağın bir kısmının çökmesiyle yanıma oturduğunu anladım. Acayip derecede rahatsız olmuştum. Bana baktığını hissediyorum ama ne yapacağımı bilmiyordum.

Yüzünü bana yaklaştırdı. Tam bu anda bir çığlık sesi duydum ve gözlerimi açıp baktım. Ses Can'a aitti. Ama kendisi ortada yoktu. Nereye kaybolmuştu? Üstelik bu kadar yüksek sesle çığlık atmasına rağmen Alya hâlâ mışıl mışıl uyuyordu.

Derin nefes aldım ve başımı tekrar yastığa koydum. Tam bu anda oldukça tanıdık ama neye benzediğini çözemediğim bir koku duydum. O burada tam yanımdaydı.

LİNUS (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin