Bu akşam Justin'in konseri vardı. Halletmem gereken işlerden dolayı ne yazıkki gitmek zorundaydım. Her şeyin tam olduğundan emin olmak benim işimdi ve mükemmeliyetçiliğim beni oraya gitmeye zorladı. Sonuçtan memnun olduktan sonra arka sahneye geçtim. Sabah, Justin otelden çıktıktan sonra gözyaşlarıma engel olamadım. Onu hiç böyle öfkeli görmemiştim. Garip bir öfkeydi bu, hüzün arkada gizleniyordu. Nerden mi biliyordum? Onu herkesten iyi tanıyordum. O çıktıktan sonra olanları anlatmak için Alex'i aradım. O, Justin kadar olmasa da beni çok iyi tanıyordu. Yaptıklarımın alkolün etkisiyle olduğuna kanaat getirdi ve bu ilişkinin olmasını istediğini ama benim açımdan zor olacağını bildiği için başlamadan bitmesinin en iyi olacağını bildiğini söyledi. Anlayışının şu an en çok ihtiyacım olan şey olduğunu biliyordu. Her ne kadar duygularına karşılık veremediğim için kendimi ona karşı bencil ve kötü hissetsemde, düşünmem gereken daha önemli konular vardı. Neredeyse bütün gün Justin'in söylediklerinin verdiği acıyla ağlamış olsamda buraya geldiğimde profesyonel görünmek zorundaydım ve kendime hâkim oldum. En iyi arkadaşım tabiiki makyaj malzemelerimdi. Şovun başlamasına dakikalar kalmıştı, istemeye istemeye konser öncesi birleşmesi için grubun yanına gitmiş, Justin'in bakışlarını üstümde hissetmiş ama hiçbir şekilde karşılık verememiştim.
Konser devam ederken boş bir oda gözüme ilişti. İçeride kimse var mı diye kontrol etmek için kapıyı tıklattım cevap gelmeyince de içeri girip kapıyı arkamdan kilitledim. Aynada görüntümü kontrol ettim, kendime on üzerinden kırık bir not verip, günün yorgunluğu ve ağlamanın verdiği durgunlukla oradaki kanepeye kıvrıldım ardından tatlı bir uykuya dalmıştım.
-Justin'in Kısmı-
Sonunda konser bitmişti. Hayranlarımlayken her zaman mutluydum. Onlar benim her zaman ilacım olmuşlardı. Soyunma odama gidip duşumu aldım ve giyindim. Ellie'yi görmem lazımdı. Ondan özür dilemeliydim. Ona neden böyle davrandığımı anlatmalıydım. Bugün dışarıda yürürken bir şey fark ettim. Ona aşıktım. Parkta gördüğüm kız bana AŞKI anlatırken aslında benim Selena'ya âşık olmadığımı anlatıyormuş. Onun benim için bir heves olduğunu, o anlatırken gözümde canlananın Selena değil de Ellie olmasından anlamalıydım. Onu aramaya koyuldum. Sonunda bir tane kilitli kapı buldum. “El! İçeride misin?” Cevap vermedi ama nedense içeride olduğundan emindim. “Bak El, biliyorum kızgınsın çok özür dilerim! Söylediklerimin hiçbirinde ciddi değildim! Ben, ben seni kıskandım. Alex'le birlikteyken yüzündeki gülümsemeyi kıskandım! O gülümsemeni o kadar çok seviyorum ki, bana bakarken de öyle gülmeni istiyordum! Biz eskisi gibi değiliz ama olabiliriz eğer bana bir şans daha verirsen! Sana çok kötü davrandım! Selena ile yaşadıklarımın etkisiyle seni kendimden uzaklaştırdım, onunla çıkmak ilgimi çekiyordu! Olgun bir kadındı benim için!” Cevap vermiyordu ama pes etmemeye kararlıydım. “El aç şu kapıyı ne olur! Ben en başından beri sanırım, sanırım sana âşıktım!” Kapıyı açmayı bir daha denedim ve bu sefer açıldı. Ellie içeride bir koltukta uyuyordu. Aman ne güzel, kapıya aşkımı ilan etmişim. Ceketimi çıkarıp El'in üstünü örttüm. Minyon vücudunu saracak büyüklükteydi. Yanına oturdum. Yumuşacık saçlarını okşadım. “Keşke senin hislerini bilebilseydim. Seni seviyorum El!” alnına bir öpücük kondurdum ve odadan çıktım.
-Ellie'nin Kısmı-
Uyandığımda üstümde Justin'in ceketi vardı. Demek ki ben uyurken buraya gelmişti. Acaba yine ne istiyordu. Odadan çıktım, Justin röportaj veriyordu. Beni görmemesini umarak çıkışa yöneldim ama basın beni fark etmişti. “Hey Ellie Good değil mi şu?” diye bağırdı içlerinden biri. Justin'de bana döndü. 5-6 tanesi üzerime koşmaya başladı. İşte dünyada en nefret ettiğim şey buydu. Ben şarkıcı ya da oyuncu değildim, asistandım ama adım "Justin Bieber'ın en iyi arkadaşı" olarak geçiyordu ve açıkçası soyadımı bilmeleri beni çok şaşırtmıştı. Klasik sorular çevremi sarmıştı. Sinir sistemim yine altüst olma yolundaydı ki devreye Kenny girdi ve beni dışarıya çıkardı. “Teşekkürler dostum sana borçluyum!” “İşim bu ayrıca küçük kız kardeşimi korumam lazım.” Dedi ve gülümsedi. Burada olmanın avantajlarından biri de buydu. Hiç sahip olmadığım bir ailem vardı. Anne ve baba ile olan bir aileden de öte... Annem ben doğduktan 2 ay sonra trafik kazasında ölmüş o yüzden gerçek bir annenin ne demek olduğunu Pattie'yle tanışana kadar bilmiyordum. Babam çok zor dönemlerden geçmiş ama benim için hep dimdik durmuş. Onun sayesinde sahip olabileceğim en harika aileye sahibim.
Sonunda otele döndüğümüzde herkes hazırlanmak için odalarına çekildi. Bugün Atlanta'ya dönüyorduk. Haberi vermek için Twitter'a girdim.
ATL bizi bekle! Eve dönüyoruz!!
Aradan 1 dk geçmedi ve binlerce cevap yağdı. Bir tanesi dikkatimi çekti, bu Justin'dendi.
@TheRealElGood her şey asıl şimdi başlıyor... ATL, biz geliyoruz!
Ne demekti şimdi bu? Ne asıl şimdi başlıyor?
@justinbieber bu ne demek oluyor? :)
@TheRealElGood görürsün ;)
-Justin'in Kısmı-
Uçağa yaklaşık 4 saat vardı ve bir an önce Selena ile konuşmalıydım. İşleri Manhattan'da olduğu için otelini değiştirmişti bende onu bizim otelde bekliyordum ve sonunda geldi. Her şeyin iyi gitmesi için dua edip duruyordum. "Hoş geldin." "Hoş bulduk aşkım!" beni öpmek için yaklaştı ama geri çekildim. Duraksadı. Oturması için koltuğu işaret ettim ve dediğimi yaptı. “Sel aramızda güzel şeyler geçti ama ben artık devam edemeyeceğim. Sen benim çok sevdiğim bir arkadaşımsın ve hep öyle kalacaksın ama seni öbür türlü göremiyorum. Basına ortak kararımız olduğunu söyleyeceğim.” Kafasını aşağı eğdi ve kısa bir süre sonra derin bir nefes alıp konuştu. “Ne zaman fark ettin?” Şok olma sırası bendeydi. “Neyi?” “Onu sevdiğini? Hadi ama Justin o kadar belliydi ki! Bunu senin dışında herkes biliyordu, ben bile! Ben sana aşığım evet ama seni zorlayamam." İşte bunu beklemiyordum. Bu kadar olgun karşılaması beni sevindiriyordu ama yine de garip geliyordu. “Sen Ellie'ye ne zamandan beri sempati duymaya başladın?” Diye sormadan edemedim. “Benim onunla sorunum yoktu, yani seni elinden almasından korkmam dışında sorunum yoktu. En başından beri farkındaydım ve seni kaybetmemek için onu bizden, düzeltiyorum senden uzaklaştırmaya çalıştım. O gün sizi kıskandığımı söylediğimde bunu anlamanı bekledim, yani anlamandan korktum desem daha doğru olacak.” Kulaklarıma inanamıyordum. Sevgilim benim başkasına olan duygularımı bilirken ben kendi içimde olan bitenlerin farkında değildim. Benim dışımda herkes bunu bilirken, ben saçma sapan hayaller peşindeydim. "Sel, umarım sana gerçekten değer veren ve seni hak eden birini bulursun." Ona arkadaşça sarıldım ve odama çıktım. Sıra Ellie'deydi...
* * *
Beğendiniz mii?? Ben beğendiim :P Hahahahahahahahh...tamam normalim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be Alright (Justin Bieber Türkçe Fanfiction)
FanfictionEllie Good babasının işi yüzünden vazgeçtiği hayatını, tanıştığı dünyaca ünlü genç pop şarkıcısı Justin Bieber adamıştı. Aynı zamanda çok yakın arkadaşlarken aynı zamanda beraber iş yapıyorlardı. Bir şeyin farkında değillerdi. Birbirlerine aşık oluy...